"KEŞKE BANA SORSAYDIN ÖNCE!" Omuz silkip sırtını gösterdi ve gözlerini kısarak konuştu. "İşe gidemememin sebebi sensin. Telafi etmen gerek." Sabır dileyerek tavana baktım. Derin bir nefes verdim. "Ben nasıl modellik yapabilirim Hyunjin? Hiçbir şey bilmiyorum."
"Bir şey bilmene gerek yok. Kameranın önüne geçip poz vereceksin bu kadar. Kendine güven." Her kelimesi beni daha da sinirlendirmişti. Pişkin ya! "İyi de senin yerine geçebilecek kadar yakışıklı değilim ben. Yönetmen de nasıl kabul ettiyse?" Kaşlarını çattı. "Felix sen aynaya bakıyor musun hiç? Ne demek yakışıklı değilim?"
Bakmıyor hyunjin, bakmıyor napalım biz de böyle gerizekalıyız.
Yakında kafamı duvarlara vuracağım. Sus beynim sus artık.
"Yapmak zorunda mıyım?" Başını salladı. "Öff tamam. Ne çekimi bu reklam falan mı?" Omuz silkti. "Bilmiyorum ki. Oraya gidince söylerler. Yaparsın sen. Ben inanıyorum." dedi ellerini yumruk yapıp havaya kaldırarak. Göz devirip kapıya yöneldim. "Felix Felix Felix gitme dur." Olduğum yerde durup ona döndüm. "Ne oldu?" Tek kaşımı kaldırdım. "Şey, benim tuvalete gitmem gerek..." Kaşlarımı çattım. "Eee? Git o zaman." Tekrar arkamı dönmüştüm ki yine seslendi. "Felix ayakta bile zor duruyorum. Nasıl tek başıma gidebilirim?" Bıkkınlıkla bir nefes verip Hyunjin'e döndüm. "Gel bakalım koca bebek." diyerek yaklaştım. Kalkmasına yardım edip kolunun altına girdim. Bir elimle omzumdaki kolunu tutuyor diğerini de sırtına dokunmamak için koyacak bir yer arıyordum. Yanlışlıkla sırtına çarpan elimle Hyunjin acıyla inlemiş benimse yüzüm buruşmuştu. "Özür dilerim özür dilerim özür dilerim. Yanlışlıkla oldu. İyi misin?" Gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştı. Ardından derin bir nefes aldı. "Evet iyiyim." Hala elimi koyacak yer ararken Hyunjin elimi tuttu ve beline sardı. Dramalardaki sahnelere dönüştü bu iyice.
Tepki vermemeye çalışarak yürümeye başladım. Ona bakmıyordum ama onun bana baktığına yemin edebilirim. "Kızardın mı sen?" Dediğinde yüzüne baktım. Yine pis pis gülüyordu. O anda yanından geçtiğimiz aynaya baktım. Gerçekten de kızarmıştım. Hemen kafamı yere eğip adımlarımı hızlandırdım. Daha fazlasını yaşamışken niye şimdi kızarmıştım ki? Beni yayında... Şey yaptığında... Yüzüme basan sıcaklıkla daha da kızardığımı anlarken kafamdaki düşünceleri attım. "Ne düşündün bu kadar? Gittikçe domatese dönüyorsun da."
"Yok bir şey! Bak geldik tuvalete! İşe hadi!" Diyerek hızla Hyunjin'i bırakıp banyodan çıktım. Ardından Hyunjin'in sesini duydum. "Şey Felix, ben eğilemediğim için eşofmanımı indiremiyorum." Yok artık! "B-ben ne yapabilirim?" Seslice yutkundum. "Sen gelip indirebilir misin? Bu da yanlış anlaşılmaya çok müsait bir cümle oldu ama, sen anladın benim ne demek istediğimi." Derin nefes alıp sakinleştim. Yüzümün kızarıklığının geçtiğinden emin olunca içeri girdim.
Hyunjin'in karşısına geçip önce pantolonunu indirdim. Ardından gözümü kapatıp baksırını indirdim. "Hadi ama daha önce gördün. Bu kadar tedbir almana gerek yok." Sanane kardeşim! O zaman durumlar farklıydı bu kadar kızarmıyordum! Şimdi ne olduysa artık ota boka domates oluyorum!
Ayağa kalkıp kafamı tavana çevirdim ve gözümü açtım. Hyunjin'in oturmasına yardım edip banyodan çıktım. Ne yaşadım lan ben az önce? Mutfağa gidip lavaboda yüzüme su çarptım.
Bunlar sadece ondan etkilendiğim için mi oluyor yoksa daha mı fazlası? Öff gerçekten aptalım anlayamıyorum! Minho hyung'u arayayım o bilir! Koltuğun üstündeki telefonu kapıp hemen Minho hyung'u aradım.
"Efendim Lix?" Uzun uzun çaldırdıktan sonra açmıştı. "Hyung niye geç açıyorsun? Acelem var!"
"İyi misin? Bir şey mi oldu?" Derin nefes aldım. Bir yandan da Hyunjin'in çıkıp çıkmadığına bakıyordum. "Hyung, biriyle çok yakınlaştığında ya da düşündüğünde kızarıyorsan, bu ondan etkilendiğin anlamına mı gelir?" Güldü. "Hayır hayır. Bu etkilenmekten biraz daha fazlası." Gülüşünü bastırmaya çalıştığını ses tonundan anlayabiliyordum. "Gülme..." Aldığı derin nefesi buradan bile duyabilmiştim. "Ondan hoşlanıyorsun Felix. Kim o? Hadi söyle!" Hayır ya... Hoşlanıyor olamam... "Sağ ol hyung. Görüşürüz." Telefonu kapatıp koltuğa oturdum.
Anlamaya çalışıyordum. Aslında neden bunu yanlış görüyorum ki? Jeongin yüzünden mi? Sanırım suçluluk duyuyorum. Ama artık ondan hoşlanmadığını söylemişti. Bunun beni rahatlatması gerekmez mi?
"Lixie~!" Hyunjin'in seslenmesiyle daldığım yerden çıkıp banyoya ilerledim. İçeriye girmeden önce kafamı yine tavana dikip ilerliyordum ki Hyunjin'e çarpmayı ve yüzüyle karşılaşmayı beklemiyordum.
Çarptıktan sonra geri çekilmeme fırsat vermeden belimi tuttu. "S-sen hani eğilemiyordun?" Lee Felix bir kere de kekeleme be... "Çok utandığını görünce biraz çabalayarak hallettim." Belimdeki ellerinden kurtulmaya çalışsam da başaramadım. Kalbimin atışını ve yüzümdeki sıcaklığı deli gibi hissediyordum. Ayrıca yüzüne de bakamıyordum. "B-böyle durmayalım sırtın acıyacak" Omuz silkti. "Şu an acısa da hiç umrumda değil biliyor musun?" Yüzümdeki kırmızının tonu değişirken güldü. "Felix, sarılabilir miyim?" Sorduğu soruyla şaşırarak yüzüne baktım. Yavaşça başımı salladım. Gülümsedi ve ardından belimdeki ellerininin birini sırtıma diğerini kafama çıkarıp iyice kendine çekti. Saçımı kokladığını hissettim. Bende ona sarılmak için ellerimi kaldırıyordum ki sırtı aklıma geldi ve ellerimi beline koydum.
Ne kadar öyle durduk bilmiyorum. Birkaç dakika? Yarım saat? Olabilir. Ayrıldığımızda yine kolunun altına girip yürümesine yardım edip odasına götürdüm. Tekrar yatağa yattığında teşekkür etti ve odadan çıktım.
Dün yayın açmadığımı hatta duyuru bile atmadığımı hatırlayınca hemen telefonumu alıp imstagrama girdim. Bir ton yorum ve mesaj vardı. Hemen bir fotoğraf paylaşıp durumu ufak özet geçtim.
32.546 beğeni, 18.647 yorum
lixie: Öncelikle selam. Dün duyuru atmadığım için özür dilerim. Ben iyiyim. Ev arkadaşım ufak bir kaza geçirdi. Onunla ilgilenmek zorunda kaldım. Şu an çok daha iyi. Bu akşam yayın var hepinizi bekliyorum. Görüşürüz~
felixingotu: Oh rahatladım. Endişelendik lixie~
lixiebabe: Önemli değil lixie. Ju Young nasıl?
hyunlixie: Ju Young'a geçmiş olsunlarımızı ilet
minsungreal: Geçmiş olsun @j_young
↪j_young: Teşekkür ederim ama biz Felix'le aynı evde yaşamıyoruz artık
↪minsungreal: Anladım hyung. Peki yeni ev arkadaşı kim biliyor musun?
↪j_young: Şey biliyorum. Ama kendisi hala söylemediyse bir bildiği vardır. Söylemek bana düşmez.
↪minsungreal: Hyung seni bu yüzden çok seviyorum. Çok saygılı bir insansın🥰
↪j_young: Ehe şey teşekkür ederim.hwanghyunjin: İnsanlara yeni ev arkadaşının ben olduğumu neden söylemedin @lixie
↪12.737 kişi: OHA NE
↪lixie: iyi bok yedin Hyunjin...🍫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Streamer °Hyunlix° [Tamamlandı]
Fanfichyunlixie: Bence bir çay için @lixie @hwanghyunjin ↪hwanghyunjin: Bu kim? ↪hyunlixie: Bu çocuk senden hoşlanıyor ↪lixie: nE #1 fic #1 hyunlix w/wonscat