"Beden dersini sadece bu manzarayı izleyebildiğim için seviyorum." Jisoo içinden kalp fışkırdığı gözlerle sahaya bakarken ona katılarak kafamı salladım. Oturduğumuz beyaz tribünlerden basketbol oynayan ve fazlasıyla kaslı olan öğrencileri iştahla süzüyor, yorum yapıyorduk.
Taehyung'u seviyorum diye başka erkeklere bakamam diye bir şey yoktu sonuçta değil mi?
"Erkek mi kesiyorsunuz? Bensiz?" Lisa yanımıza gelip olaya anında dahil olduğunda gözlerimle çocukları takip ederken cevap verdim. "Sensiz olması mümkün mü sence?" Kısaca düşünüp kafasını iki yana salladığında güldüm ve sahadaki yakışıklıları izlemeye devam ettim.
"Selam." Sol tarafımdan gelen ince kız sesiyle bakışlarımı sesin sahibine çevirdim. Bizim gibi üstüne siyah ve kırmızı beden formasını giymiş, sarı uzun saçlarını salmış bir Park Roseanne gördüğümde tek kaşımı kaldırıp gülümsedim. "Naber Roseanne?"
O da gülümseyip "İyi." dediğinde elimle yanımı işaret ettim. "Otursana." Sesini çıkarmayıp oturduğunda Jisoo ve Lisa da onunla selamlaşmıştı.
Roseanne ile birbirimizi severdik. O Jungkook'tan haz etmesede benimle konuşur ve dertleşirdi, bende ona çoğu şeyi anlatmaktan çekinmezdim. Taehyung'dan hoşlandığıma kadar birçok şeyimi biliyordu. "Sende mi erkek kesmeye geldin?"
Lisa'nın Roseanne'ye yönelttiği soruyla sırıtıp cevap vermesi için Roseanne'ye baktım. Kafasını iki yana salladı. "Aslında Jennie'ye bir şey söylemek için gelmiştim."
Bana baktığı sırada merakla kaşlarımı kaldırdım. "Evet?" Derin bir nefes alıp dudaklarını düz hâle getirdi. "Şöyle ki, kuzenim naklini bizim okula aldırdı. Kendisi eski okulunda popüler olduğunu söylerdi, çoğu erkekten çıkma teklifi aldığını falan. Anlatırdı bana."
Diliyle dudaklarını ıslatıp duraksadığında kendini bu kadar kasmasından söyleyeceği şeyi daha çok merak etmiştim. "Teklif aldığı kişilerden biri de Taehyung'muş. Taehyung'un kendisine karşı bir şeyler hissetmeye devam ettiğini söyleyip duruyor. Onu okulda görünce beğendi-"
"Roseanne." İkinci cümleden sonra dayanamayıp yumruğumu sıkmaya başlayınca Lisa'nın Roseanne'ye karşı uyarıcı sesini duymuştum ancak kafam şu an bunda değildi.
Hadi ama, zaten Taehyung'u etkilemek yeterince zorken bir de eskiden hoşlandığı kızla mı uğraşacaktım?
Bir dakika. Ya Taehyung hâlâ ondan hoşlanıyorsa?
Düşüncesi bile kafayı yememe sebep olurken ayağa kalktım. Hızla kalkışımdan dolayı kızlar bana tedirgince bakarken ben sadece Roseanne'ye bakıyordum. "Kuzeninin ismi ne?" Roseanne söyleyip söylememek arasında giderken dudaklarını araladı. "Cha Mi Na."
Adımlarım spor salonunun çıkışına yönelirken Lisa bir şey demişti ama onu pek duyduğum söylenemezdi. Fazla kıskanan ve sahiplenen bir yapım vardı, bunu biliyorlardı. Ayrıca sinirlenince manyakça şeyler yaptığımı da. O kızın ağzına sıçacağımı da.
Fakat onu sonraya ertelemiştim.
Önce bir şeyden emin olmam gerekiyordu.
***
Adımlarım erkek soyunma odasının önünde durunca aralık kapıdan içeri baktım. Baktığım gibi iki erkekle göz göze gelince önce duraksadım, daha sonra onlara elimle gelmelerini işaret ettim. Bir tanesi anlam veremeyerek yanıma gelince ona "Taehyung içeride mi?" diye sordum.
Tek kaşını kaldırıp kafasını sakladığında yüzümü biraz sertleştirdim. "Başka biri var mı peki?" Tek elini siyah şortunun cebine sokup boyunun uzunluğundan dolayı kafasını eğerek bana baktı. "Ne yapacaksın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aside from tunes .·ٜ۬・ taennie
Fanfictionjennierubyjane: hediyeni beğendin mi bebeğim? vantetae: Jennie langırt setini evime yollayan sen miydin? Jennie × Taehyung yarı texting. ¹³²²¹