THİS İS ME"Personne ne t'aimera tel que tu es"
"B-Beni mi? Ben sizden biri miyim ? Neden bunca zamandır Dünya'daydım? Gücüm ne? Neden burayla ilgili hiçbir şey bilmiyorum..." Küçücük eliyle ağzımı kapatmaya çalıştı.
"Hey sakin ol! Evet sende bizden birisin ve buraya aitsin ama neden Dünya'daydın ya da neden burası hakkında hiçbir şey bilmiyorsun gibi soruların cevaplarını sana ben anlatamam. Her şeyin bir nedeni vardır ama bu nedenleri kendin bulman gerek. Ayrıca ellerim küçücük değil, siz çok büyüksünüz!"
"Sen sana küçücük elli dediğimi nereden bildin?"
"Ben bir periyim sahip. Benim de güçlerim var. Zihinleri okuyup yönetebilirim ve çok güçlüyümdür. Küçücük ellerimle aklınızın ucundan bile geçmeyecek şeyler yapabilirim. Ama size asla zarar vermem sahip. Görevim sizi korumak."
Lütfen bana sahip deme.
Bunu içimden demiştim çünkü zihnimi okuduğundan ve neler düşündüğümü merak ettiğinden emindim. Küçüktü ama zeki gözüküyordu küçük peri.
Bana sinirli gözleriyle baktı ama daha sonra dolabıma yöneldi ve kıyafetlere bakınmaya başladı bense olanları düşünmeye çalışıyordum. Gerçekten buraya aittim ve güçlerim, bir perim vardı.
Acaba benim gücüm neydi? Buraya alışabilecek miyim? Sürekli burada mı kalacağım? Aslında burası çok güzel ama benim gidebileceğim başka bir yer yok mu? Dünya'daki annem benim gerçek annem değil mi? Babam zaten hiç olmamıştı. Annem ben küçükken öldüğünü söylemişti. Acaba annemde mi buradan biri yoksa buradan haberi bile mi yok?
Küçük periye baktığımda sanırım benim düşüncelerimi okumayı bırakmıştı. Eşyalara o kadar odaklanmıştı ki sadece elbiselere bakıyordu.
"Siyah bir elbise seçersen daha memnun olurum."
Eline eski çağları anımsatan uzun lacivert minik çiçek desenli bir elbise aldı ve bana döndü.
"Obscure'un aydınlık bölgesinde siyah pek fazla tercih edilmez. Ama eminim ki bu lacivert elbise de size çok yakışacaktır. Şimdi masaya geçin de sizin güzelliğinize güzellik katalım."
Ona gülümsedim ve dediğini yaparak sandalyeye oturdum. İlk olarak uzun sarı saçlarımı parmağını şıklatarak dalgalı yaptı. Daha sonra elini masanı üstünde gezdirdi ve gözlerini kapatarak bir şeyler mırıldandı ve ellerini çektiği zaman Dünya'dakiler gibi bir sürü makyaj malzemesi önümde dizilmişti. Bu sefer makyajımı sihirle değil de kendisi yapıyordu. Tenim iyi durumda olduğu için tenime sadece allık sürdü ve gözlerime geçti. Gözlerime altın renginde farlar uyguladı üstüne eyeliner ve rimel sürdü. Gözlerimle işi bitince dudaklarıma geçti ve dudaklarıma kırmızı bir ruj sürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM MELODİLERİ
FantezieBurası Obscure... Bir bilinmezlik ama tek gerçeklik. Issız ormanları, yersiz korkuları... Cadılar, büyücüler, melezler, kurtlar, vampirler... Ve hepsini koruyan 5 büyük Tanrıça "Bilinmeyene attığın her adım, çekiyor seni içeriye." Karanlıkt...