Mabet

16 0 0
                                    

"Kutsal kaseden damlayan son kanın, İsa'nın şerefine kaldırılan son kadehin son damlası olmayacağına yemin ederim. Bu kan için yeryüzündeki tüm günahkârlar ant içmedikçe bu savaş son bulmayacak."

Büyük bir patlama sesiyle eylem halindeki tüm insanlar çil gibi dağılmışlardı. Nereden geldiği belli olmayan bu sesin iç ürpertici yankısı ve beraberinde gelen toz bulutu geniş alandaki kalabalık içinden sadece bir kişinin aldığı son nefese karışmıştı.

 Bir süredir nedini açıklanamayan sır gibi ölümlerle şehir çalkalanmaktaydı. Geçtiğimiz ayın başında bir yargıcın mahkeme salonunda bir fotoğrafçı tarafından katledildiği iddiaları artık dedikodu ve sıradan söylentiler olmaktan çok daha fazlasına işaret ediyordu. Birer hafta arayla devam eden bu katliamlar hep halk arasından saygın aileleri hedef almaktaydı. Her zaman tenha mekanlar değil özellikle kalabalık mekanlarda gerçekleştirilen katliamlar uzun uzadıya açıkça meydan okumaktan başka hiç bir anlam ifade etmiyordu.

 Birileri bir şeylere meydan okuyordu. Ama neye? Ve kime?

Öldürülen son yargıcın cebinden çıkan küçük kağıt parçasında "ilk değildi. Son da olmayacak" yazıyordu. Ölüm şekillerinin benzerliği sıradan suikastler olmadığını açıkça ortaya koyuyor olmasına rağmen sorgu memurları görüş ayrılığı içindeydiler. Öldürülen son yargıcın sol omuzunda bulunan mühür, öldürülen önceki yargıçların sol omuzlarında bulunan mühürler ile büyük benzerlik gösteriyordu su damlasının içinden yükselen, alevi andıran kızıllık yanarken sönmenin suyun ve ateşin kesişiminin ve belkide yeniden doğuşun temsilcisiydi.

 Öldürülen son yargıcın sol omuzunda bulunan mühür, öldürülen önceki yargıçların sol omuzlarında bulunan mühürler ile büyük benzerlik gösteriyordu su damlasının içinden yükselen, alevi andıran kızıllık yanarken sönmenin suyun ve ateşin kesişiminin...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cehennem melekleri olarak anılan dedektif grubunu cinayetin çözümü için olay mahaline çağırmışlardı. İçlerinden en iri cüsseli olan adam elleri cebinde, dudaklarının arasına özenle yerleştirilmiş sigarası ve rahat tavrıyla ağır adımlarla katledilen yargıcın yanına geldiğinde sert yüz hatlarında mimik oynamadan tiksinen gözlerle yerde kanlar içinde yatan adamı incelemeye başlamıştı. Gözlerindeki bu tiksintiyi ancak peşi sıra gelen üç adam fark edecekti.


MÜHR-Ü KOYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin