210620
gün batımı üzerimize yansıyor, birbirimize gülümsüyoruz.
ayak bileklerimiz tamamen birleşmiş, ve denizi bölen kum taneleri cildimizi yakıyor.
güneş sarı saç tellerini eritirken,
her tebessümün dudaklarına düşen altın sarısı rengiyle parıldıyor.
biz konuşurken her bir sözcüğe yansıyan aralıklı gülümsemelerimiz
ve birbirine değen gevşek tavırlarımız,
şimdi avuç içlerime dağılan karıncaların tek sebebi oluyor.
kırmızı dudakların, benim dolgun dudaklarıma gülümseyerek öylece karnıma uzandığında,
mavi sahilin karşısında birbirimize pembe gülümsüyoruz.
ahududu kokusu,
o an tüm saçlarını çoktan sarmış bir şekilde göğsüme düşüyor.
onunla gökyüzü ve deniz gibiyiz, ve onun dalgalarını kendi paletimle boyamak bana zevk veriyor.
