GİRİŞ

30 3 4
                                    

03.03.2021
Keyifli okumalar...
_____________________
"Ölümün böyle bir şey olduğunu bilseydim daha erken ölürdüm." yaşlı adamın zihninden geçen ilk cümle bu şekildeydi.

Yaşlı adam, gözlerini açtığında henüz ışığa alışkın olmayan koca irislerinin üzerinde gözkapaklarını birkaç kez kırpıştırdı. Henüz bulanık olan görüşü bile şu an bulunduğu yerin dünya olmadığını kanıtlamak için yeterli ilahi güzelliğe sahipti. Görüşünün bir an önce düzelmesi için sabırsızlandığından dolayı ellerini hızlıca gözlerine götürdü ve birkaç tur ovuşturdu. Birkaç ovuşturmanın ardından görüşünün netleşmesinin memnuniyeti ile dudaklarına yerleşen tebessüm ile bakışlarını bulunduğu yerdeki her bir cismin üzerine işledi. Kesinlikle bulunduğu yere dünya demesi imkansızdı! Dünyada durumu iyi olduğundan ötürü evi, eşyaları hepsi lükstü ancak buradaki bütün eşyaların verdiği his çok farklıydı, insan yapımı gibi gözükmüyordu. En basit örnek olarak üzerinde yatar vaziyette bulunduğu kaz tüyünden daha yumuşak ve kocaman bir başlığa sahip olan yatağı verdi kendine. Burası dünyadan çok farklıydı. Cennette miydi?

Ellerinden kuvvet alarak kendisini kaldırdı ve ayaklarını yataktan sarkıttı, yaşına göre uzun boyuna rağmen ayakları yere değmiyordu, yaşıtları çoktan kısalmaya başlamıştı. Odaya dikkatli ve ayılmış bir şekilde tekrar bakınca odanın tamamiyle bembeyaz olduğunu farketti. Yatağın tam karşısında bulunan fransız usulü pencereden içeri giren güneş ışığı beyaz mobilyanın iyice parıldamasını sağlıyordu. Yaşlı adam inanamaz bir şekilde ellerini üzerinde bulunduğu yatağın üzerinde hafif dokunuşlar ile gezdirdi ve kendisini biraz öne doğru kaydırarak ayaklarını parlak zemin ile buluşturdu. Bu hayallerinin bile ötesinde olan oda, ona bir yerlerden tanıdıklık hissi veriyordu ancak bu imkansızdı. Hayatında bir salise dahi olsa böyle bir yerde bulunsa unutması imkansızdı.

Hala odayı inceleyen gözler eşliğinde ilerlemeye başladı, amacı evin dışarısına çıkıp etrafı dolaşmaktı. Dış kapıya varana kadar evde dolusuyla kapının dolayısıyla odanın olduğunu farketti ve onlara da göz atarak ilerledi. Her girdiği oda tamamen onun stiline göreydi, adeta birisi ona fikir danışarak bu binayı düzenlemiş ve ona teslim etmiş gibiydi. Şaşkın bakışlarına bir nebze hakim olamazken kendisini koca binanın dışında buldu. Kafasını hızlıca sağ tarafa doğru yatırıp kaldırarak anlam vermeye çalıştı. Eğer gerçekten ölmüşse ve eğer burası gerçektende tahmin ettiği gibi cennetse -ki cehennem olmadığı kesindi- bunun gayet olağan olduğu kanısına vararak dışarıda gezinmeye başladı. Her adımı kaşlarını çatmasına sebep olmaktan başka bir şeye yaramıyordu, çünkü yaşlı adamın zihni gördüğü her şeyi zaten bildiğini bağırıyordu kendisine. O kadarki bazen bir sonraki sokakta bulunan şeyleri bile kısmen tahmin edebiliyordu. Binaların hepsi en fazla üç katlıydı, on dakika yürümüş olduğu halde daha yüksek binaya rastlamadığı için yaşlı adam bu kanıya varmıştı. Dikkatini çeken en değişik şeylerden biriside bütün binaların küçük taşlar ile mozaik desenlerle süslendiğiydi. Ve bu ayrıntı yaşlı adamın zihnini kurcalamaya başladı. Nereden tanıdık geliyor olabilirdi?

Henüz iki sokak daha ilerlemişti ki karşısına sarı ve yeşil neon renklerle kaplanmış, dünyada görüp görebileceği en asil duruşa sahip bir kedi ile karşılaştı. Zihni karıncalanmaya başlamıştı. Sanki beynini ele geçirmeye çalışan bazı anıları vardı ancak çok parlak değildi. Kediye doğru hayranlık ve şaşkınlık karışımı bir yüz ifadesi ile ilerlerken zihnine takılan bir kelime ile duraksadı. Bir dakika... bu olamazdı değil mi? Tahmin ettiği şey tamamen imkansız bir durumdu ama gözünü açmış olduğu oda, yürüdüğü yolların tamamında karşılaştığı her şey ve şimdi bu kedi... tek bir şey ifade ediyordu fakat emin olmalıydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 02, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİMURGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin