1| BLACK DOOR

82 11 7
                                    

Merhaba tatlı okuyucularım aklımda hep bu tarz bir fic yazma isteği vardı ve sonunda yazma fırsatı bulup sizinle paylaşıyorum. Umarım beğenirsiniz, yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın sizi seviyorum :)

Sanki artık yaşamıyordum ve yaşayan birini seyrediyor gibiydim... Sokakta büyüyen piçin tekiydim işte annem
ben küçükken bizi terk etmiş babam her akşam eve başka başka kadınlar atıp onları becerdikten sonra siktir etmesi beni bu hale getirmişti. Tanrı aşkına böyle bir ailede hangi çocuğun geleceği parlak olabilirdi ki? Aile demeye bile utanıyorum. Ailemi siktir edin bana faydası olmayan bu pislik insanların size bir gram bile faydası olmaz. Ben Jeon Jungkook 24 yaşında bir herifim işte mesleğim yok aslında var ama bu bildiğimiz bir meslek değil. Size tuhaf gelecek fakat ben bu işi gerçekten bir meslek olarak görüyorum. Bana yerine göre çok para kazandırıyor.

Bu arada fahişe falan değilim hergün başka başka adamların yatağında inlemek bana göre değil ben bir hırsızım evet yanlış duymadınız bir hırsızım ve bunu 12 yaşımdan beri yapmaktayım. Size birkaç hırsızlık olaylarımdan bahsetmek istiyorum. İlk hırsızlığımı bir otobüste gerçekleştirmiştim. Babam beni sokağa attıktan sonra ona çok sinirlenmiştim ve ona ne kadar
uzak olursam o kadar mutlu olacağımı düşünmüştüm.

Bir otobüse binip nereye gittiğimi dahi bilmeden otobüs yola koyulmuştu bile. Cam kenarında oturup boş boş dışarıyı seyrediyordum. Yanımda geniş omuzlu upuzun boyu ve bembeyaz tenine karışan simsiyah sakalları olan bir adam vardı. Giyimide gayet şıktı zengin olduğu her halinden belliydi ve biraz yorgun gözüküyordu bunu firsata çevirip adamın uyumasını bekledim ve öyle de oldu.

Adam iki durak sonra oturduğu koltukta uyuya kalmıştı bile. Tek yapmam gereken cebindeki telefonu alıp hiçbir şey yokmuş gibi otobüsten inmekti. Gözlerimle etrafa bakmıştım otobüs fazla kalabalık değildi ve durağa yaklaşıyorduk. Hemen ince parmaklarımla elimi adamın ceketine sokup telefonu almıştım. İşte bu kadardı fakat içimde bilinmedik bir korku vardı. Hayatımda ilk defa böyle birşey yapıyordum. Aslında yaptığım taktir edilecek birşey değildi ama ne yapabilirdim? Siz sokakta kalsaydınız ne yapardınız o adamın evine tekrar gitmemek için buna mecburdum yaşamak için paraya ihtiyacım vardı.

Otobüs durağa geldiğinde kapıları açmıştı ve bir ışınla otobüsten inip arkama dahi bakmadan koşmuştum...
Bu yaşıma kadar hırsızlık konusunda kendimi baya geliştirmiştim. Bu konuda profesyonel olduğum söylenebilirdi. Geçen aylarda büyük bir villanın içine girip gözüme çarpan bir tablo ile vazoyu çalıp antikacıya satmıştım. Yüklü bir miktarda para almıştım ve yaklaşık bir aydır o parayla idare ediyordum fakat param bitmek üzereydi. Şimdiki planım ise yine bir villaya girmek ama bu villa diğer villalara göre biraz daha zor olacaktı yaklaşık üç haftadır bu villa hakkında planlar ve gözlemler yapmıştım. Villanın sahibi evden hergün saat 08.45'te şahsi arabasına binip gidiyor ve her akşam 11.00'de geliyordu.

Evin sahibi işe gidince öglene doğru hizmetçiler gelip evi temizleyip gitmekteydi. Onun dışında villada kimse olmuyordu. Güvenlik sistemi acayip iyiydi buda işimi zorlaştırıyor. Tahminlerime göre eve gelip duş alması belki açsa yemek yemesi ve uyuması 12.00'yi geçerdi. Benim ise villaya giriş saatim gece 2 ila 3 arası olacaktı önceliğim yarın sabah hizmetçilerin arasına sızıp çalışan olarak gözükmekti. Ama onlardan daha önemlisi kapıdaki güvenlikli. Çalışanlar villaya girmeden önce güvenliğe bir kart gösterip içeriye öyle giriyorlardı ve benim tek yapmam gereken sahte bir hizmetçi kartıydı onuda arkadaşım Namjoon çoktan halletmişti bile.

Ertesi Gün...

Sabahın en erken saatlerinde namjoon'un yanına gidip kartı almıştım ve soygun anında bir durum olursa iletişime girmemiz için airpods bir kulaklık vermişti ve bununla soygun anında konuşabilecektik. Namjoon'un yanından ayrıldıktan sonra bir mağazaya girip hizmetli kıyafeti almıştım ve doğruca arabamla villanın yolunu tutmuştum. Beni dışardan gören insanlar lüks içinde yaşadığımı ve bir pezevenk olduğumu düşünüyordu. Dışardan bu arabayı görsem bende aynı şeyi düşünürdüm ama öyle değildi. İnsanlar herşeyi kapağına göre yargılamaya bayılırlardı. Bana ait olan tek şey şu altımdaki son model arabaydı istesem bende bu zenginler gibi villalarda yaşayabilirdim ama gözüm yükseklerde değildi ayrıca ben bir hırsızdım ve tüm seoul polisi beni arıyordu bu durumdayken nasıl bir eve saklanabilirdim? Her akşam başka başka hotellerde kalıp gerektiğinde namjoon'un evinde bile kalmak durumunda kalıyor kılık değiştirmem bile gerekiyor, Arabamda uyuduğum bile oluyordu. Neyse bunları sorun etmiyordum tabikide böyle yaşamayı kendime benimsemiştim. Yaklaşık iki saat sonra varacağım noktaya gelmiştim ve arabamı iki sokak ötedeki bir binanın yanına park edip arabadan inmiştim. Biraz yürüyüp villanın önüne geldikten sonra siktiğim hizmetçilerinin içeriye çoktan girdiğini görmüştüm ağhh şimdi ne bok yapıcaktım? Herşey kontrol altına almalıydım ve hiç birşey yokmuş gibi villaya doğru yürümeye başladım...

Thief // TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin