"Rukiye tut şu kızını gözüm görmesin!"
Annem kolumdan çekiştirerek beni kilere götürmeye çalıştı. Bir hışımla kolumu çekip dik dik babama(!) baktım.
"Sen nasıl beni satarsın ya? Öz kızını nasıl satarsın?! İstediğin zaman satıp alacağın bir mal değilim ben!"
"Sen kimsin be!? sana ne söz düşer kız dediğin oturur dizini kırar hizmet eder. Nedir bu asilik? evleneceksin diyorsam evleneceksin."
Babamın kükrercesine söylediği sözler kalbime bir hançer misali saplandı. Eli usulca kemerine gitti. Biraz sonra olacakların fragmanıydı bu tartışmamız. Dudağında sadistçe bir gülümseme vardı Yolun sonuna gelmiştim artık. Annem umursamazca odadan ayrıldı.
Kemerinin tokasıyla sırtıma indirdiği darbelerin ardı arkası kesilmiyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum ama nafile, daha yeni başlamıştı. Gücüm kalmamıştı. Gözyaşlarım yerini derin iç çekişlere bırakmıştı. Ağlamadığımı duyan babam elindeki kemeri bırakıp gömleğinin düğmelerini çözemeye başladı. Kafamı kaldırıp usulca yüzüne baktım. Çarpık dişleriyle gülümsüyordu.
"Yeteneklerini test etmenin zamanı geldi sonuçta evleniyorsun rezil olmanı istemeyiz dimi kızım?"
Pis pis sırıtarak pantolonunu soydu. Yerimden kımıldamaya çalıştım ama takatim kalmamıştı. Kesik kesik nefeslerimin ardından beni kollarımdan tutup yatağa attı. Yatağın demirine çarpan sırtım dudaklarımdan bir 'ah' dökülmesine sebep oldu. Gözyaşlarımla doldurduğum denizlerin yanında bir hiçti ufacık bir ah kelimesi.
Bileklerimden tutarak beni yatağa bağladı. Daha sonra elleri pantolonunun kemerine gitti. Çırpınmıyordum. Sessizdim. Hissizdim. Çaresizdim. Yalnızdım. En önemlisi de artık masum değildim.
❄️
Umut benim için Rapunzel in şatodan kurtulmak için çaresizce prensi bekleyişi ya da pamuk prenses gibi ormanda kaybolup yedi cücelerin beni bulması gibi bir şey değildi. Umut benim için babamın vurduğu her kemer darbesi, beni evliliğime hazırlamak için uyguladığı cinsel tacizi, annemin olaylara her seferinde göz yumuşu, ben dayak yerken abimin sessizce oturup en sevdiği programı izlemesiydi. Umut benim için beni bu kıvama getiren çırpınışlarım yakarışlarımdı. Kendime olan umudumu yitirmedim. Yitirmeyeceğim. Ne bir prens e ne yedi cücelere ne bir abiye ne bir anneye ne bir babaya muhtacım. Ben kendime muhtacım.
Kafamda kurduğum düşünceler tufanıyla annem dediğim kadın beni kilere kilitledi. Burdan kurtulmalıydım. Umudumu yitirmemeliyim. Benliğimi kaybetmemeliyim.
...........
Veee ilk bölüm sonu. Yorum olarak favori yazarınızın favori sözünü yazmaya ne dersinizzz?????
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlük Senfonisi
Teen FictionBazen bir kaçıştır özgürlük, bazen bir saklanış. Denizin dibinde yitip giden bir anahtar misalidir özgürlük. Orda derin bir yerlerde olduğu bilinen ulaşılmak için çaba gerektiren , ulaşınca bulduğun anahtarın tüm kapıları açtığını gördüğün an ortaya...