10 (FİNAL)

618 78 63
                                    


Zarfı okumaya başladı..

"Merhaba

Eğer şuan bunu okuyorsan Jisung gayet sağlıklı bir şekilde aranıza dönmüş olmalı. Doktorun verdiği haberden sonra ne kadar mutlu olduğunu hayal edebiliyorum. Keşke yanında olup bu anlara şahitlik edebilsem. Keşke dudaklarının kıvrılışına, yanağında oluşan hafif çukura ve tatlı kahkahalarına şahitlik edebilsem.

Tatlı kahve rengi gözlerin dolu doludur şimdi, 'Nerede bu Changbin, ne diye bu saçma mektubu okuyorum' diye sorguluyorsundur kendini.

Bak işte buradayım Minho,

Kalbimin senin için attığı son dakikalarda seninle konuşuyorum.

Burada bile nereden başlasam bilemiyorum ama her şeyi anlatacağım Minho

Eskiden farklıydın. Eğlencene her şeyden, herkesten çok önem verirdin. Simsiyah bir motosiklet kullandın ve bu bana fena havalı gelirdi. Birlikte barlara giderdik, Hatta ilk kez seninle bara gitmiştim. Hatırlar mısın bilmem bir adam bana sarkıntılık yaptı diye barda olay çıkartmıştın.

İyiydik Minho, her zaman çok iyiydik. Birbirimizin ayıbını örter, başka biri ikimizden birine zarar verecek olsa anında koruma kalkanı oluştururduk. İki üniversiteli genç olarak yaşlarımıza gayet uygun çılgınca şeyler de olurdu bazen hayatımızda. Bir gün motorunla yarışlara katılıp senin asi ruhunu beslerken diğer gün benim isteğimle bir meyve festivaline giderdik. Hoşlandığımız kızların ya da erkeklerin dedikodisunu yapardık ve bu beni bir ana kadar hiç rahatsız etmedi.

Ama sonra fark ettim Minho, çok erken fark ettim. Belki fark etmeseydim bir süre daha seni arkadaş olarak görebilseydim benim için her şey daha güzel giderdi.

Sonra seni bir gün bir çocuğa bakarken gördüm, En yakın arkadaşıma bakıyordun. Jisung'a ilk defa seni o kadar kapılmış görüyordum ve ilk defa bundan rahatsız oluyordum. Gözlerinle sadece bana bak, sadece bana böyle kapıl istiyordum.

Başkasına aşkla bakan gözlerini görmüştüm, nasıl nefret edecektim şimdi o gözlerinden?

Sana bunu defalarca kez söylemeye kalktım. Defalarca kez 'ne olacaksa olsun dayanamıyorum' dedim. Yine de olmadı işte. Her seferinde ya benden tiksinirsen ya beni bir daha görmek istemezsen diye düşüne düşüne kestim sesimi. Aramızdaki şu 'Dostluk' dediğin şeye bile sırf içinde sen varsın diye katlandım.

Duygularım zamanla daha da incitici oldu. Sana olan sevgim büyüdükçe acısı da çoğaldı. Sen aşık bir adamsın ve aşkı biliyorsun bu yüzden sana aşkı anlatmayacağım. Ama benim aşkımı anlatacağım. Çünkü sen Changbin'e dair hiçbir şey bilmiyorsun. Sen sana aşık olmanın acizliğini bilmiyorsun.

Seni ne zaman kaybetmeye başladım veya neler oldu bilmiyorum. Tek hissettiğim senin yokluğun ve sonucundaki duygu karmaşası.

Belki seni kaybetmiş olmak değil bu, hislerimin hala anlamaya ve çözmeye çalıştığım nedenler yüzünden değişmesi.. ateşin saniyeler içerisinde nasıl buza dönüşebildiğini ben bile anlayamıyorum.

Neden bahsettiğimi biliyorsun değil mi? Birini kaybettiğinde veya bağlarını kopardığında, içinde katlanması güç hissedersin. İşte bu bana seninle oldu.. ilk defa..

Yapacak o kadar çok şey kaldı ki, sana söyleyeceğim ne çok şey var daha.. ama sen tam karşımda olduğunda boğazımda bir şeyler düğümleniyor ve sana söyleyemiyorum. Seni hayal kırıklığına uğrattım üzgünüm. Çünkü ben her zaman iyi bir şey yapmaya kalktığımda özellikle seni üzüyorum Hayatımı seninkine katarak birlikte yola çıkma sözümü tutamadım.

LAVINIA  ፧  MINBIN (CHANGHO) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin