déja vu

82 21 31
                                    

<<Bir netflix dizisinden esinlenilmiştir. Keyifli okumalar >>

Her zamanki ağacımın yanında sanki her zaman orada olan bir bulutun altında gülümsüyordum. Ben de böyleyim işte ne yaşarsam yaşayayım gülerdim hep. Ben kim miyim? Ben Işık.. Işık kutay.. O zamanlar sadece Benim sandığım ormanda mağaranın yanındaki düzlükte bulutları izleyen kız.. Ben genelde canım sıkılınca gelirim buraya. Yani gelirdim.. Bugün de canım sıkılmıştı yine o kadar kızgındım ki. şuan hatırlamadığım bi sebepten tabii ya o gün o kadar unutamayacağım şey yaşadım ki bunu unutmam muhtemeldi zaten. Neyse o güne kaldığımız yerden devam edelim..

Bulutlar bana bakıyordu. Ben onlara bakıyordum. Bu da bizim iletişim şeklimizdi. Gökyüzü masmaviydi. Ama bulutlar da bir o kadar griydi. Sanki bulutlar beni uyarıyordu. Kaç diyordu ama ben anlayamadım işte..

Tam kızgınlığım geçmiş ormanın hemen yanı başındaki evime doğru yürümek için ayağa kalktığım da 3 el silah sesi geldi yanı başımdaki mağaradan.

Bi anda donakaldım. Herhangi bir şey ne hissedebildim ne de anlayabildim. Orada ne kadar zaman geçti hiç bilmiyorum. Kalnim delicesine atıyordu. Kendime gelir gelmez mağaraya koştum. Bunun mantıklı hiç bir nedeni yoktu ama o an orada bulunmam gerekiyordu demekki..

Zaman olgumu kaybetmiştim. Ne ne kadar koştuğumu hatırlıyorum. Ne de o mağarada tek başıma bir cesetle ne kadar kaldığımı.. Yavaş yavaş bilincim yerine geldi ve kadının yani artık bir et yığınından başka bi şey olmayan kadının elindeki silahı fark ettim. Kadının arkası dönüktü. Yüzünü göremiyordum. İyiki de görmemiştim dayanabilecek gücüm yoktu. Sonra düşünceler yavaş yavaş gezinmeye başladı kafamın içinde. Kadının tam burada benim tam arkamda intihar ettiğni düşündüm. Ardından neden intihar ettiğini..

Böyle birsürü düşünce kafamın içinden geçerken koşarak gelen bi çift ayak sesi duydum.. Kumral saçlı yeşil gözlü 1.80 boylarında üzerinde sanki diziden fırlayıp gelmiş imajı veren sarı yağmurluğuyla bana doğru koşuyordu.

Bir adam buraya doğru koşuyordu. Ama bir şey beni orada tuttu. Kader belki de ya da çareziliğim, güçsüzlüğüm.
"Heyy! Ellerini yukarı kaldır polisi arıyorum hemen."dedi.

Ne yapacaktım şimdi artık düşünemiyordum. Zaten şimdiye kadar mantıklı düşündüğümü de söyleyemem. Birden sözler döküldü ağzımdan. Aynı anda yaşlar da gözlerimden süzüldü.

"ben bir şey yapmadım.. Yemin ederim. S-sadece bulutları seyrediyordum so-sonra bir ses duydum sonra, sonra buradaydım. Başka bir şey hatırlamıyorum."

Heyecan,korku ve o anki şoktan kekeliyordum. Karşımda neredeyse benim yaşlarında gösteren adam bana inanmıştı ya da sadece halime acıdı.Telefondaki polisle konuşmalarını duydum.
" Bir silah sesi duyduk. Ardından bir kadın var yerde yatıyor. Vurulmuş adresi veriyorum...."

Telefonu kapattığında Ben konuşmaya devam ettim.
" S-sanırım intihar etmiş. Baksana silah onda."

Ve bunun gibi saçma sapan bir sürü cümle sıraladım. O sırada adam eğildi kadının elindeki silahı aldı. Bu delilleri yok etmek değil miydi?
" Dur n'apıyorsun?"
"Sakin ol"
O kadar soğukkanlıydı ki sanki ilk kez ceset görmüyordu. Konuşmaya başladı.

" Sence o kadar saf birine mi benziyorum."
Anlamayan gözlerle baktım. Bir kaç saniye sonra rol yapmayıp gerçekten anlamadığımı anlayınca açıklamaya başladı

"Birincisi kimse kendini 3 kez vuramaz. Çünkü kafasından bir kez vurulması bile yere düşmesi için yeterli. Tabii kadın terminatör değilse ikincisi bu silah tamamen dolu bu da bu silahla vurulmadığı anlamına geliyor."

"Hiç adını sherlock holmes yapmayı düşündün mü?"

Bu kadar soğukkanlı olmayı nasıl başarıyoduk bilmiyorum ama hafifçe gülümsedi. Dedikleri az önce burada bir katil olduğu anlamına geliyordu. Ama bizim umrumuzda değildi. Ya da idrak edemedik.
"Gerek duymadım. Kerem Kara da oldukça yeterli."

Ben de hafifçe gülümsedim. Bir cesedin başında gülümsedik. Şimdi bile anlam veremiyorum. O an bir şey oldu. Hiç beklemediğim bir şey. Sanki bir kez daha görmüştüm onu elinde silah aynen orada o bulutun altında benim ağacımın biraz önünde gülümserken birden bakışlarım ciddileşti.
"Neden öyle bakıyorsun? Birşey mi oldu?"

Bir kaç saniye durakladım. Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerden kurtuldum.
-déjà vu..

tekrar etti
-déjá vu...

Aynı bulutun altındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin