*3*

13 4 0
                                    

"Ne işin var burada?"

Geçen gün buraya gelip benimle dalga geçen grubun içinden bir şahıs buradaydı. Hepsine ayrı sinir olmuştum. Bu yüzden ona pek yardımcı olabileceğimi sanmıyordum.

"Çok keyif alıyorum sizin pizzacıdan, gitsem de garson kızdan azar yesem diyorum inan bana"

"Bak gerçekten şuan seninle uğraşmaktansa, Sibel ile koca bir gün alışveriş yapmayı göze alırdım emin ol. O yüzden derdin ne söyle ve defol."

"Çok zorlanacağını sanmıyorum. Kızların alışveriş yapma tutkusunu göz önüne alınca."  burada durmuş resmen muhabbet ediyorduk.

"Ben senin aksine zorlandığını düşünüyorum. Bu zekayla bu yaşa nasıl geldin acaba?"

"Sen laf sokmadan duramıyor musun kızım?"

"Karşımda sen olunca biraz zor oluyor kusura bakma" kollarımı göğsümde birleştirmiş, karşısında dikiliyordum.

"Tamam beyaz bayrak kaldırıyorum garson kız. Dağıtıma çıkan kimse onu gönder çözelim ben de yoluma gideyim. Ayrıca görevlinizi değiştirin sanırım motor kullanmayı bilmiyor. Dükkanın önüne atmış motoru resmen."

Aklıma bugün işe gelirken rastgele park ettiğim dağıtım motoru geldi. Gözlerimi yumup sinirle dilimi ısırdım. İçimden kendime saydırıp duruyordum.

"Sanane ya nasıl park ederse etsin. Derdin ne senin pizzacımızla ya. Sırayla tüm çalışanlara sataşıyorsun."

"Kızım motoru atmış gitmiş, ben de görmedim çarptım. Çağır müdürü karşılığı neyse ödeşelim işte. Tanımadığım insanlara sataşmıyorum ben"

Eğer müdür bu durumu öğrenirse, başım derde girerdi. Bir şekilde bu işi halledip şu çocuğu buradan göndermem gerekiyordu. Neydi o atasözü heh! tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Bu yoldan ilerlemem lazımdı.

"Tamam ya sorun yok, sen parayı ver git sorun çıkmasın."

"Neden ben ödüyorum cezayı çalışanınızda suçlu. Hem arabam da çizildi. Ya müdürü, ya görevliyi çağır halledelim."

"Yok o olmaz."

"Ya sabır ! neden olmuyormuş acaba?"

Tam o sırada Asır hâlâ neden gelmediğimi merak etmiş olmalı ki, bir şekilde pizzacının boğucu havasından kaçmış az önce benim yaslandığım kapının kenarından kafasını uzatmıştı.

"Lema acil yardım! az önceki huysuz çocuk kafamı ısırdı sanırım. Bir daha o masaya  servis yaparsam onu masaya yatırıp şaplaklıyacağım ha!."

Yanımda birinin olduğunu yeni fark etmişti. Kapının arkasından vücudunun geri kalanını da çıkardı.

"Merhaba bilader. Acil değilse çalışan bize lazım da." sanki buradan kaçmak istediğimi anlamış olacak ki kolumdan tutup, beni pizzacıya yönlendirmeye başladı.

"Hop hop durun. Eğer birini çağırmıyorsanız polisi arayacağım."

"Ay ne para meraklısısım sen de be! kaydet numaramı vericen paranı tamam mı?"

"Sen niye veriyorsun kızım. Dağıtım görevlisini çağırmak bu kadar mı zor?"

Tüm dişlerimi göstererek ona sırıttım. "Aslında zor değil niye biliyor musun çünkü çoktan tanıştın canım. Yaz numaramı ödeşiriz bir şekilde."

Asır bir bana bir çocuğa  bakıyordu. Ne olduğunu anlayamamıştı. Ya da az önceki uyuz çocuk gerçekten kafasını ısırmıştı ve o da travma yaşıyordu. Onu dükkana sürükledim. Günün bunaltıcı yoğunlunda kendimizi kaybedecek kadar çalışmıştık.

"Öldüm"

"Bittim"

"Gömün beni"

Asır'ın ayarsızlığına gözlerimi devirerek cevap verdim. İçeride müşteri yoktu sadece bir kaç çalışan vardı. Onlarda bizim gibi saatinin dolmasını bekliyordu. Can sıkıntısı ile telefonumu elime aldım. Gördüğüm onlarca mesaj üzerine kaşlarım çatıldı. Beni yakından tanıyanlar mesajla iletişim kurmayı sevmediğimi bilirdi. Bu kadar mesajın nereden geldiğini merak ediyordum.
Mesajların bazıları Sibeldendi. Eve erken geldiğini haber veren kısa bir mesaj atmıştı. Sabah konuştuğum numara haricinde tanımadığım bir numaradan daha mesaj vardı.

055* *** ** ** ; Motor kullanmayı bilmeyen dağıtım görevlisi.

055* *** ** ** ; Ozan ben.

055* *** ** ** ; Günü ayarla ödeşelim. Bir daha görüşmemek üzere.

Lema: Sende bir göz doktoruna görün istersen. Kocaman motoru nasıl göremediysen ;)

Daha sonra sabah triple kapattığım mesaj kutusuna girdim. Benden sonra kendi kendine bir sürü mesaj atmıştı.

Bilinmeyen Numara: Gitmee tamam sustum.

Bilinmeyen Numara: Hey! gittin mi?

Bilinmeyen Numara: Gitmişsin. Zaten hep gidiyorsun. Görmezden gelmek için, yokmuş gibi davranmak için biliyorum.

Bilinmeyen Numara: Ama parıltıları istediğin kadar görmezden gel, onlar yine de gösterir kendilerini. Saklasan da içindekileri ortaya çıkarır. Bakalım nereye kadar saklanacaksın güzelim...

Bilinmeyen numaradan gelen mesajları ciddiye almamaya çalıştım. Beni ne kadar tanıdığı nereden belliydi? Saçma bir şakadan ibaret olabilirdi bunlar. Kimseden saklanmadığıma kendimi ikna etmem bir kaç dakikamı aldı. Çıkış saatimiz geldiğinde Asır 'la birlikte diğer çalışanları da bugün ben kapatacağım dükkanı diyerek gönderdim. Yalnız kalıp düşünmem gerekiyordu belki. Ya da tanımadığım numarayı engellemem bilmiyordum.
Dışarıdan dükkanın kilidini takarken, havanın ne kadar soğuk olduğunu yeni fark ediyordum. Sabah mont almayarak gerçek bir aptallık yapmıştım. Soğuğu vücudumun her zerresinde hissederken titrememeye çalıştım. Buzullarda gibi hissetmeden edemedim. Aceleyle kapıyı kilitleyerek, bugün kaza geçirmiş motora doğru yürüdüm. Üzerinde lacivert bir paket duruyordu. Ve tabi ki de bir not. Kimden olduğunu anlamamak için gerzek olmak falan gerekirdi. Hızlıca pakete doğru ilerledim. Zaten bu soğukta donuyordum. Bir de bunlarla uğraşacaktım. Nota bakmadan paketi yırtarak hızlıca açtım.
Parlak açık sarı renginde bir deri monttu, paketin içinden çıkan. Bu sefer daha fazla kaşlarım çatıldı. Notu okumadan refleks olarak etrafı kolaçan ettim. Şuan da izleniyor muydum?. Bu his tüyler ürperticiydi. İçimden bir ses notu açmamamı söylese de, eve gidince montu gören Sibel'in bunu soruşturacağını notu okumadığımı görünce de cırlaması zihnimde canlandı. İstemsizce burnumu kırıştırdım. Notu açmaya koyuldum.

Bu soğukta böyle çıkarsan iki güne kalmaz hasta olacaksın. Bünyen zayıf. Lütfen giymemezlik yapma. Özel seçtim, gecenin karanlığında bile belli ediyor kendini çekinmeden.
Karanlığa saklanmana, görmezden gelmene izin vermeyeceğim. Eğer saklanmak istiyorsan birlikte saklanırız güneş parıltısı.

Kızmaman dileğiyle...

Pizza *texting*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin