22. Bölüm

26 6 12
                                    

Multimedia: Damla

Damla

Bana gelen mesajı beylere söylemiştik. Bu sabahta karakola gidip polislere de anlatmıştık. Konuyla ilgileneceklerini söylemişlerdi, biz de eve dönmüştük.

-"Ya siz nasıl söylemezsiniz böyle bir şey olduğunu?! Ya bir şey olsaydı?"

-"Yalın sakin ol. Alt tarafı mesaj ne olabilirdi ki?"

-"Hiç ya alt tarafı sapığın biri telefonuna mesaj attı. Ne olabilir ki?"

-"Damla ne zamandır gelmiş sana bu mesaj?"

-"Bir ay olmuştur sanırım."

-"Bide bir ay olmuş. Ulan şu bir ayda ya bir şey olsaydı? Ya kötü amelleri varsa o zaman ne olacaktı? Hiç mi düşünemiyorsunuz, çıldıracağım ya!"

-"Yalın tamam. Sakin ol abi, çık balkona hava al biraz."

Atlas Yalını alıp balkona çıktılar. Endişelendiğini anlıyordum ama neden bu kadar bağırdığına anlam verememiştim. Neredeyse kalkıp dövecekti beni.

-"Ben nereden bilebilirim başıma kötü bir şey gelip gelmeyeceğini ya nereden bilebilirim?"

Kendimi tutamayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. 

-"Damla tamam sakin ol, iç şu suyu."

-"Saklamasaydın şimdiye bulunmuştu o kişi."

-"Ela zamanı değil şimdi."

-"Ya Nergis ne zamanı değil ya, ne zamanı değil Allah aşkına? O mesajda senin de ismin geçiyor nasıl bu kadar rahat olabiliyorsunuz aklım almıyor. Bunun başına ne geldiyse hep sakladığı için gelmiyor mu? Damla akıllanmadın mı sen hâlâ ya? Ne zaman büyüyeceksin?"

-"Ben mi saklıyorum Ela? Gerçekten benim bir şeyleri sakladığımı mı düşünüyorsun? Önemsiz şeyleri size anlatmamı mı istiyorsunuz? Hayatımda olan biten her şeyi anlatayım size o zaman."

-"Sence bu konu önemsiz mi Damla? Eğer Nergis'in başına bir şey gelseydi bu senin yüzünden olacaktı farkındasın değil mi, senin sorumsuzluğun yüzünden olacaktı."

-"Ela ne zaman anne gibi davranmayı bırakacaksın? Biz senin çocukların değiliz bize emir vermeyi, üstümüzde hüküm sürmeye çalışmayı bırak!"

-"Ben mi üstünüzde hüküm sürmeye çalışıyorum? Ne zaman sizi düşünmek, yanlışlarınızı düzeltmeye çalışmak hüküm sürmek oldu?"

-"Her zaman benim dediğim olsun kafasındasın, ufacık bir şeye bile tahammül edemiyorsun. Ne zaman birine sinirlensen gelip bana patlıyorsun. SADECE BANA! Neden yaptığım her şey gözüne bu kadar batıyor?"

-"Sen var ya, sen gerçekten nankör bir insansın. Bundan sonra ne olursa olsun sakın gelme yanıma. Sakın!"

-"Ela nereye gidiyorsun?"

Mavi

İlk defa Yalın ile kızları bu kadar sinirli ve ciddi görüyordum. Kavga kızışıp sesler yükselmeye başladıktan sonra Yalın ve Atlas içeri girmişlerdi. Herkes ayağa kalkıp karşımızdaki ikiliyi izliyordu ve kimse ne yapacağını bilmiyor gibiydi. En sonunda Ela son sözünü söyleyip çıkınca bende arkasından gitmiştim. Yılların dostluğu bir kavgayla sonlanmazdı değil mi?

Binadan dışarı çıktığımda sinirli civcivimi görememiştim. İki dakikada nereye gidebilirdi ki?
Biraz ilerledikten sonra bir durakta oturup ağladığını gördüm.

-"Ela, güzelim neden bu soğukta çıktın dışarıya bak üşüteceksin hadi gel gidelim. Eve gitmek istemiyorsan bize götüreyim seni. Kafanı dinlersin istersen biraz."

-"Mavi ben kötü biri miyim?"

-"Tabi ki değilsin. Sen şimdiye kadar tanıdığım en iyi kalpli insanlardan birisin."

-"Ama Damla bana hiç iyi şeyler söylemedi. Bana ne dedi duymadın mı?"

-"Onları anlık sinirle söylemiştir canım benim. Yoksa neden yıllardır kardeşim dediği kişiye öyle laflar etsin ki?"

-"Çok ağırdı ama Mavi. O sözler bana çok ağır geldi. Ben sadece onları düşünüyordum. Ben kendimden çok onları düşünüyordum. Ben kendimden çok onlara bakıyordum. Ben o sözlerin hiçbirini hak etmedim."

Kendini kaybetmiş gibiydi ve farkında olmadan yola doğru ilerliyordu.

-"Benim yapmak istediğim tek şey onlara abla olmaktı. Yanlış bir şey iatemedim ki ben."

-"Ela, güzelim yola gidiyorsun. Gel yanıma beraber konuşalım."

Ne yanıma geliyor ne de ona dokunmama izin veriyordu. Ufacık bir temasa bile çığlık atıp benden daha da uzaklaşıyordu ve şu an yolun ortasındaydı.

-"Ela yolun ortasındasın araba gelebilir. Gel hadi yanıma."

Sesim sonlara doğru yükselmişti.

-"Sen de bağır, sen de sil beni hayatından. Alıştım biliyor musun? Her şeye alıştım ben. HER ŞEYE!"

Bağıra bağıra konuşurken aynı zamanda yolda yürüyordu. Gözü kararmış hiçbir şeyi görmüyordu. Karşıdan yüksek hızla gelen arabayı bile.

Kenara çekmek için var gücümle koştum ancak yetişememiştim.
Sevdiğim kadın yuvarlanıp yere düşmüştü.
Seni de kaybedemem Ela. Annemden sonra seni de kaybedemem ben.

💫💫💫

Merhabaa 👋
Biraz uzun bir zamandan sonra geldim.

Sizce Damla ve Ela barışır mı?

Bu arada yıldızı parlatmayı 🌟 ve yorum yapmayı unutmayalım. Seviliyorsunuzz 💚

Görevimiz ŞamataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin