8. Bölüm

38 9 5
                                    

Mavi

Kızlarla tanışmamızın üzerinden 1.5 hafta geçti. Okulda olduğumuz zaman sürekli beraber oturuyoruz ve sohbetler ediyoruz. Çok cana yakınlar ve eğlenceli. Asel bugün memleketine gidecekti bizde onu yolcu etmeye gidiyoruz. Tabi Yakın bey aynanın karşısından çıkabilirse.

-"Ben hazırım hadi gidelim."

-"Şükür. Aynanın karşısında ne yapıyorsun bu kadar?"

-"Güzele baknak sevaptır bende kendime bakıyordum."

Montlarımızı giyip arabaya bindik. İlhanla Atlası da aldık. Yaklaşık yirmi dakika sonra havaalanına yetiştik. Kızlar çoktan gelmişlerdi.

-"Heloo, havagii"

-"Heyoo hoşgeldiniz."

-"Hoşbulduk. Hadi geçelim."

Burada da bayağı bir kaldıktan sonra anons geçildi. Gitme vakti.

-"Hadi bakalım ben gidiyorum. Dikkat edin kendinize."

Tek tek sarıldılar Damla hariç. Kızı boğdu resmen. Bizimle de vedalaştıktan sonra uçağına doğru ilerledi.

-"Sarışınımı gönderdik, şimdi ne yapıyoruz hemen eve geçmeyeceğiz değil mi?" dedi Damla.
Sonra da İlhan konuştu

-"Aynen ya gitmeyelim eve, kafeye falan geçeriz."

-"Valla ben gelemem babamların yanına gidecem. Hem çocukları da özledim görmüş olurum."

-"Bende eve gidecem. Yalın'ın zehir ettiği uykuma devam etmek istiyorum."

-"Ela sen gel bari"

-"Yok kanki ya. Halim yok gidip dinlensem daha iyi."

-"Neyle gideceksin?"

-"Otobüse binerim. Yapmadığım şey mi"

-"Ben bırakayım istersen binme şimdi otobüse Atlas seni de bırakırım kardeşim. Sizde başınızın çaresine bakın."

-"Bence de Mavi bıraksın seni Ela. Yani bu saatte otobüs çekilmez çok kalabalık olur."

-"Aynen Yalın'a katılıyorum boşver otobüsü Mavi bıraksın." dedi Damla da.

-"Peki madem. Görüşürüz"

Arabaya binip gittiğimizde ilk Atlası bıraktık.

-"Şimdi de seni bırakalım. Tarif et bakem evini."

-"Aslında eve değil de şöyle sakin bir yere bıraksan beni biraz kafa dinlemek istiyorum."

-"Büyük parka gidelim o zaman."

-"Peki"

Parka geldiğimizde arabayı güzel bir yere park edip indik.

-"Güzel bir yermiş."

-"Aynen. Gel şöyle oturalım istersen."

Oturduk. Sustuk,konuşmadık.

-"Durgunsun sanki bugün."

-"Yok ya sakinliği özlemişim. Damla sağolsun evde hep bir gürültü yani sadece gece sessizliği bulabiliyorum."

-"Hım anlıyorum seni bizde de Yalın aynı şekilde. Uykuyu haram ediyor bana ama biri onun uykusunu bozdu mu kıyameti koparıyor."

-"Al benden de o kadar. Anlatsana siz nasıl tanıştınız."

-"Her birimizin hikayesi farklı aslında. İlhan annesi hamileyken bir trafik kazasında vefat etmişler. Tabi İlhan küçükmüş dedesinde kalmış o gün."

-"Kardeşi ölmüş mü peki?"

-"Bilmiyorum diyor. Kimisi öldü kimisi de yaşıyor diyormuş. Kesin bir bilgi yok yani. İlhanla da bir gün arkadaşlarla top oynarken tanıştık, kaldırıma çökmüş bizi izliyordu. Yanına gidip bizimle oynamasını söyledim ama istemedi akşama doğru annelerimiz çağırdı biz eve dönerken o hâlâ orada oturuyordu. Neden eve gitmediğini sordum annesinin merak edebileceğini söyledim bana annem yok dedi. Onu dedikten sonra içimde garip bir his oluşmuştu sonra kolundan tutup kaldırdım bizim eve götürdüm. Annem şaşırdı tabi ilk defa görüyor İlhanı, yine benim sorduğum soruları tekrarladı anne babasının olmadığını öğrendiğinde çok üzülmüştü sofraya oturttu onu. Zaman geçtikçe çok iyi anlaşmaya başladık ama bir gün ne olduysa annemin çığlığını duydum yanına koştum, eli kanlıydı babamı bıçaklamıştı tabi bana onu bıçakladığını söylemedi oyun oynuyoruz dedi içeri gittim. Sonra onun da sesleri kesilmişti. Komşular anlamış bir gariplik olduğunu geldiler bize biz tabi İlhanla arabalarımızla oynuyoruz. Bana annemleri sordular banyoda dedim. İçeri girdiklerinde bende arkalarından gittim kendini de bıçaklamıştı. Sonra amcamları aradılar olan biteni anlattılar tabi kim yanında katil çocuğu barındırmak ister ki verdiler bizi yetimhaneye. O günden beri beraberiz İlhanla.

-"B-başın sağolsun. Ben çok üzüldüm." gözünden birkaç damla yaş akıyordu.

-"Hayır hayır üzülme ben üzülmüyorum artık acıya alıştım. Diğerleriyle de okulda tanıştık işte sonra yakın olduk birbirimize. İlhanla çocukluktan Atlas ve Yalınla da ortaokuldan beri tanışıyoruz. Kalkalım mı artık ister misin?"

-"Olur kalkalım." dedi ve sarıldı.

-"Özür dilerim içimden geldi. İhtiyacın olduğunı hissettim özür diler.."

Lafını bitirmesine izin vermeden ben ona sarıldım.

-"Teşekkür ederim. Uzun zamandır bu kadar iyi hissetmemiştim. İçimi tekrardan dökmek iyi geldi. Tekrar teşekkür ederim" dedim ve ayrıldım. Yanakları kızarmıştı.

-"Şey gidelim mi artık?"

-"Gidelim"

İçimde tarif edemediğim bir huzur vardı ve bu huzur Ela'ya aitti. Sanırım bende ona aittim.

💫💫💫

Ve bir bölümün daha sonuna geldik. Yıldızı parlatmayı 🌟 ve yorum yapmayı unutmayın.

Görevimiz ŞamataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin