0.5

844 99 52
                                    

Öncelikle merhaba. Nasılsınız? Uzun süredir bu kurguya yeni bölüm atmıyordum ama inanın uzun süredir de buna yb yazmaya çalışıyorum.

Buna yeni bölüm atmadığım sürede kurgu büyüdü ve 1K oldu. Gerçekten hepinize çok teşekkür ederim. Kurguyu sevdiğinizi görmek gerçekten çok hoşuma gidiyor

Lafı da fazla uzatmayayım. Bölüme geçeyim. İyi okumalar...

*

Birine aşık olmak güzeldir. Gülüşünü görmek yada sadece sesini duymak bile mutlu eder insanı. Tüm saçmalıklarına rağmen varlığına şükredersin.

Sonra kırılırsın. Hep kırılırsın, canın yanar yada canın yanar. Başka bir ihtimal yoktur. Birine kendinden çok değer vermeye başladığın an aslında kırılmayı da kabul etmiş olursun. Dayanmak, katlanmak zorunda kalırsın. Aynı şey aşk dışında da geçerlidir. Birine insan olarak değer verdiğinde de kırılırsın. Bu bir döngüdür ve bu şekilde devam eder.

Boğazımın kuruduğunu hissettiğimde zorlukla yutkunmaya çalıştım. Yavaşça gözlerimi açtım ve beyaz bir tavanla karşılaştım. Kafamı kaldırdım ve etrafıma bakındım. Bir odadaydım. Sanırım bir hastane odasıydı. Taehyung bir koltuğa oturmuş telefonuyla ilgileniyordu. Jisoo da kafasını Taehyung'un omzuna koymuş oyun oynuyordu. Her zamanki Jisoo.

Dikkati üzerime çekmek için hafifçe öksürdüğümde ikisi de bana baktı. Sonra hızla ayağa kalktılar ve yanıma geldiler. Taehyung elini tutup "İyisin değil mi güzelim?" diye sordu. Güven verircesine gözlerini kapatıp açtım ve "İyiyim Taehyung merak etme." dedim. Taehyung rahatlamışçasına bir nefes verdi.

"Nasıl hissediyorsun Chaeyoung?" Jisoo'nun sorusuyla ona döndüm. "Bilmiyorum. Sanırım iyi hissediyorum." Jisoo anlayışla kafasını salladı.

"Taehyung arayıp senin bayıldığını söylediğinde evden nasıl çıktığımı hatırlamıyorum. Çok korktum ama iyi olmana çok sevindim." Yapabildiğim kadar gülümsemeye çalıştım. "Buraya gelmene gerek yoktu. Umarım benim yüzümden işini aksatmamışsındır."

Jisoo kafasını sağa sola sallayıp bana onaylamaz bakışlar attı. "Sanki işini bilmiyorsun Chaeyoung. Benim işim hepinizinkinden daha kolay. Ayrıca da senden önemli değil. Bir daha sakın böyle konuşma."

Bu sefer gerçekten beni güldürdüğünde kafamı sallayıp onu onayladım. Jisoo yazılım mühendisiydi. Bir şirkette çalışıyordu. Çalıştığı şirkete kullanılabilsin diye uygulama yada program yazıyordu. Bunun için şirkete gitmesine gerek yoktu. Bu yüzden evden çalışıyordu. Tabi arada bazı önemli işler için şirkete gidiyordu. Yaptığı işi çok iyi bildiği için de rahattı.

Kapı tıklatılıp içeri biri girdiğinde, ki sanırım bu doktordu, herkes ona döndü. Doktor genç ve yakışıklı görünüyordu. Ufak bir gülümsemeyle yanımıza gelip bana döndü. "Kendinizi nasıl hissediyorsunuz Chaeyoung hanım?" Daha rahat olmak adına sırtımı yatak başlığına yasladım. "Kendimi şuan oldukça iyi hissediyorum." dedim doktora karşı.

A New Future Together • rosékook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin