0.7

1.5K 150 38
                                    

Koltukta otururken karşımda rönesans tablosu gibi duran manzaraya kahkaha atıp bi yumruk da ben yememek için dudaklarımı dişliyordum.

Berken Alp'in suratına okkalı bir yumruk geçirdikten sonra Alp o kadar çok sızlanmıştı ki benim biricik yabani gülüm dayanamamış bezle sardığı buzları Alp'in kızaran yanağına tutuyordu. Bir yandan da Alp beynimin acısı boynuma vurdu ölüyorum galiba diyip kendini yere attığından boynunu gevşetmek adına masaj yapıyordu. Bizim gevşek gül gibi çocuğun kendisiyle ilgilenmesinin tadını sonuna kadar çıkarıyordu. Koltukta iyice geriye yaslanmış, bacak bacak üstüne atmış keyifle bana bakıyordu. Bir kokteyli eksikti pezevengin.

Sonunda çocuğu rahat bırakmak istemiş olacak ki 'Bu kadarı kafi." diyip eliyle çekilebilirsin işareti yaptı Berken'e. Ona tekrar vurmak için hareketlenen bedene hızlıca atılıp elini tuttum. Bir nefes verip hışımla elini kurtardı.

Bunları iki dakika yalnız bıraksam Alp yarına çıkamazdı muhtemelen. O yüzden aralarına sıkışıp Alp'e döndüm. Elimi uzatıp tek kaşımı kaldırdım. Alp de kaşlarını kaldırıp 'ne var' dercesine baktı. Gözümle elimi işaret edince sırıttı.

"Eline mi vereyim Rüzgar ne istiyosun? Hem de yengenin yanında tch tch. Gerçi ben üçlüye okeyim yenge erik gibi kütür küt-"

Alp daha fazla saçmalayacakken benim üzerimden ona ulaşmaya çalışan bedenle hızla ağzını kapattım. Az daha susmazsa Berken onunla güzel bir tekli yapacaktı haberi yoktu.

"Sus artık Alp vallahi bir dahakine tutmam görürsün kaplanı."

Alp kafasını sallayınca ağzından elimi çektim. Üzerine doğru uzanan Berken hâlâ yerini korumaya devam edince boğazımı temizledim. Ben uyarmasam az sonra uyarılmış başka bir şey benim yerime yapacaktı zaten. Hayır ben bu kadar azgın değildim normalde. Hepsi bu çocuk yüzündendi.

Berken sonunda kendine gelip bacağımda ve göğsümde duran ellerini çekti. Nefeslerimin değdiği boynunu eliyle sıvazlayıp önüne döndü.

Etkileniyorsun işte küçük ağa, kabul et sevişelim.

Alp'e dönüp tekrar elimi uzattım. Yine aynı şakayı yapacağını bildiğimden ondan önce söze girdim.

"İstediğim evrakları ve evi hazırladın mı?"

"Aptal mısın Rüzgar birkaç saatte nası halledeyim hepsini. Oğuz deniyor işte."

"Oğlum her işini arkadaşıma yaptırmaktan vazgeçsene artık."

"Sanki benim arkadaşım değil piçe bak."

"Senden hoşlanıyor lan çocuk. Kaç kere yaklaşıp duygularıyla oynama dedim."

"Lan ben mi yaklaşıyorum sanki her götüm sıkıştığında yardıma koşan o. Ayrıca evine beni kendisi çağırıyor hatırlatırım."

"Niye yapıyor acaba?!"

Alp oflayıp teslim olurcasına ellerini kaldırdı. Oğuz ikisinin küçük arkadaş grubuna katıldığından yıllardan beri -ki bu lisenin sonlarına dayanıyordu- Alp'e yanıktı. İtiraf da etmişti ama Alp ilişki istemediğini söyleyip onu reddetmişti. Ve sonra üst sınıflardan biriyle çıkmaya başlamıştı. O gece Oğuz'un nası ağladığını, bu sevgiyi ondan alması için Tanrıya nası yalvardığını hatırlıyorum.

Ama olmamıştı.

Yıllar içinde Oğuz Alp'e daha çok tutulmuş, Alp ise onun bu sevgisine karşılık veremeyeceğini tekrar dile getirmişti. Niye bu kadar inat ediyordu hiçbir fikrim yoktu. Arkadaşlığımıza zarar geleceğini düşündüğünü sanıyordum fakat Oğuz üçümüz buluşunca o kadar doğal davranıyordu ki Alp'i unutmuş gibiydi. Ama ikimiz yalnız kalınca onun gözlerindeki kederi görüyordum. Yine de ne zaman Alp'i birikleri sıkıştırıp dövmeye kalksa -ki bu sık sık oluyordu. Bizim gevşek asla çenesini tutamıyordu- Oğuz gidip olayı çözer, Alp ne zaman ruhsal veya fiziksel yara alsa onun yanında olurdu. Kaç kere sevdiğinden gönül yaralarını dinlemişti. Yine de sesi çıkmamıştı ona karşı. Herkese güçlü görünüp bir benim yanımda çöküyordu işte. Bir de şu ev mevzusu vardı tabii. Sırf Alp başkalarına gitmesin diye yaptığını biliyordum. Ve başarılı da oluyordu Alp birileriyle flört edene kadar. Sonrasında onu bekliyor ve kendisine dönünce yine aynı senaryo başa sarıyordu. Bundan nefret ediyordu ama ondan gelecek en ufak bir sevgiye bile aç olduğundan ne yapacağını bilemez halde devam ediyordu. Birçok kez ona dateler ayarlasam da hiçbirine gelmemişti.

Damat Firarda (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin