And I had a bad feeling
But we were dancing
I'd kiss you as the lights went out
Swaying as the room burned down"Biliyoruz Draco. Bizi çok zorlamasa da Snape diğer binalara karşı çok sert. Özellikle sevgiline ve binasına karşı." Pansy Draco ve Blaise birlikte dersleri konuşuyorlardı. Pansy Draco'nun dizlerine uzanmıştı, Draco da onun saçlarıyla uğraşıyordu.
"Sevgilime karşı sert olması hoşuna mı gidiyor Parkinson?" Draco sahte bir sinirle ona bakınca Pansy gülmeye başladı. "Şu an ona benim sayemde sevgilim diyorsun Malfoy."
"Doğru söylüyor." Blaise omuz silkip konuşunca Draco gülümsedi. Tabii gülümsemesi çok da uzun sürmemişti. Yanlarına gelen Goyle ile ona döndüler. Onu görmeleri bile keyiflerini kaçırmaya yetmişti.
"Sevgilin hakkında konuşuyorsun sanırım Malfoy." dedi tiksinir gibi Draco'ya bakarak. Yine de ondan beklediği gibi bir karşılık almadı. Draco çok sakin bir şekilde "Evet Goyle, sevgilim hakkında konuşuyorum." diyince onun yerine Pansy sinirlenip doğruldu. "Seni ne ilgilendirir bu?"
Goyle ise onu umursamadı bile. "Baban biliyor ama sen hala onunla el ele geziyorsun. Seni öldüreceğinin farkında bile değilsin. Kimse seni umursamıyor artık, kendi adını ilgi çekmek için Ateş Kadehi'ne koyan salak Potter ve ona aşık olan ezik Malfoy. Sizi kim umursamalı ki?"
"Bence sen eğer canını seviyorsan beni umursayıp buradan gitmelisin. Yoksa konuşacak bir ağzın kalmayacak. Seni bir böceğe çevirip ezeceğim." Blaise sinirle konuşunca Goyle ona güldü. "Bunu mu savunuyorsunuz?"
Eliyle Draco'yu gösterince Draco ayağa kalkıp ona doğru yürüdü. Goyle'ın alaylı ifadesi şimdi korku ve gerginliğe büyümüştü. "Beni umursamadıkları için seni umursayacaklarını mı sanıyorsun Goyle? Bunca zaman yanımda gezmekten başka yaptığın bir şey yoktu."
"Şimdi var! İnsanlar beni dinliyor. Bana sana baktıkları gibi bakmıyorlar, daha iyi bakıyorlar. Benim hakkımda iğrenç şeyler söylemiyorlar!" dediğinde Draco kahkaha attı. "Kimler?" diye alay ettiğinde de Goyle ilk kez özgüvenli bir ifade takındı. "Herkes. Bu ortak salondaki iki arkadaşın dışındaki herkes."
Draco ona acıyormuş gibi bir bakış attıktan sonra omuz silkti. "Pekala." dedikten sonra da ortak salonlarındakilere doğru döndü. "Hepiniz buraya bakın! Söyleyeceklerimi de iyi dinleyin!" diye bağırdığında herkes dikkatini ona verdi.
"Benim hakkımda neler dediğini umurumda bile değil. Hiçbirinizi dinleyecek kadar ilgilenmedim bile. Bir sevgilim olduğu doğru, Potter ile beraberim. Bakışlarınızdan bile söylemek istedikleriniz belli oluyor ama emin olun artık dikkatinizi çekmek düşündüğüm son şey bile değil!"
Draco sinirle konuşunca birkaç kişi gergin hissedip kıpırdanmış, bazıları da fısıltıyla konuşmaya başlamıştı.
"Artık babam ile muhattap olmuyorum, yani sizin gibi bazı aptallara para ödeyip süpürgeler almayacak. Eminim bunun için çok üzülmüşsünüzdür. Babam hakkında veya benim hakkımda istediğinizi söyleyin ama eğer Harry hakkında birisinden bile bir şey duyarsam onu mahvederim. Bunu yapmak için babama veya sizin ilginize ihtiyacım yok. Beni anladınız mı? Ben onu seviyorum ve bu hiçbirinizi ilgilendirmiyor."
Draco sinirle sorunca birkaç kişi umursamıyormuş gibi arkasını döndü. Draco ise buna gülümsedi. "Anladın mı diye sordum Madison." dediğinde genç kız göz devirip ona baktı. Draco ise onun konuşmasına izin vermeden soğuk bir gülümsemeyle tekrar konuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐚𝐧𝐜𝐢𝐧𝐠 𝐖𝐢𝐭𝐡 𝐎𝐮𝐫 𝐇𝐚𝐧𝐝𝐬 𝐓𝐢𝐞𝐝 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲
Fanfiction"Potter balo için eş bulamamış diye duydum. Onun balo eşi sen olacaksın." | Dancing With Our Hands Tied - Taylor Swift |