Behind the Glasses

1.8K 90 111
                                    

Sizden bu güne kadar yazdıklarım hakkımda hiçbirşey istemedim.Ancak bu yazı benim için çok özel o yüzden yorum yaparken dikkat ederseniz size minnettar olurum.Teşekkürler.

...............

"If we'd never been born in the first place...we never would have had to suffer, either." -Zeke Yeager

• Sole Salvation

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


• Sole Salvation

Genç kadın ellerini arkada birleştirmiş,bakışlarını yere eğmişti.Üniformasının gerekiği doğrultusunda boynuna doladığı kravat onu boğuyor;nefesinin kesilmesine sebep oluyordu.Boğazına oturmuş yumruyu gidermek için sertçe yutkunmuş ama bu daha da boğulmasına sebep olmuştu.

Bakışlarını korkak bir şekilde karşısındaki adama doğru kaldırdı.Sarışın adam,büyük bir dikkatle karşısındaki generali dinliyor;bir yandan da önündeki deftere not alıyordu.Dalgalı sarı saçları alnına doğru dökülmüş;bir kısmı ise gözlüğünün üstünden kipriklerine ulaşmıştı.Hafifçe gözlerini kırpıştırmış;elinin tersi ile gözlüklerini biraz daha itmişti.Gri gözleri bir anlığına karşısında,onu sakin bakışlarla izleyen kadın askeri bulmuştu.İlk gözlerini kaçıran üzgün bakışlı kadındı.Zeke,içinden bir küfür savurmuştu o anda.Kendini bir kez daha lanet ederken,dağılmış dikkati tekrar toplamıştı.

"Bir yıldan az vaktin kaldı değil mi?"

Generalin sözleri,genç kadının gözlerini dolmasına sebep olsa da kendine hakim oldu.Tırnaklarını,etine geçirmiş;ağlamasını bastırmaya çalışıyordu.Hep de böyle yapardı;acısını yine acı ile dindirmeye çalışırdı.

Kahverengi gözlerindeki hüzünü bastırmamıştı ama.Gri gözler,bir kez daha onu bulduğunda,ruhunun derinliklerine kadar inebilmeyi başarmıştı.Bazen,genç kadın onu kıskanıyordu.Nasıl böyle olabiliyordu?Tek bir bakışı ile karşısındaki insanın tüm duygularını anlamayı başarabiliyordu.Colt'un kendi kendine söylendiğin sözlerini hatırlardı yine.

"Bay Yeager ne kadar da özel biri,öyle değil mi?"

Herkes ayağa kalkarken,birbirine bakan iki kişinin bakışları kalabalığın içinde erimişti.Genç kadın,bakışlarını tekrar yere doğru eğmiş;insanların bu yıkılmış harabe odadan çıkmasını bekliyordu.Herkes odayı boşalttığında,o da,kendini Fort Saltanın toz duman olmuş sokaklarına attı kendini.Hızlı adımlarla artık savaş alanı olmayan sokaklarda yürüyor;arkasından ona merakla bağıran Colt'u duymazlıktan geliyordu.

"Neden cevap vermedi ki?"dedi Colt merakla.Sarışın asker kaşlarını merakla havaya kaldırmış;hızla yanlarından ayrılan arkadaşına bakıyordu.Arkada kalan sarışın adam ise,önlerinde duran sokağa sakin gözlerle bakıyordu.O da,aynı genç kadın gibi kravatından boğulmuştu.Narin parmakları siyah kumaşı bir hamlede çözerken,gömleğinin bir kaç düğmesini açmış;cebinden ise sigarasını çıkarmıştı.Başını iki yana salladı genç adam.Dudakları yerleştirdiği sigarayı yakarken derin bir nefes aldı.Geceleri,sigara içmek istediğinde,genç kadının büyük bir hevesle kibriti ellerinin arasından aldığını;zayıf ateşin,genç kadının güzel yüzünü nasıl aydınlattığını hatırladı.

Sole Salvation•Zeke YeagerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin