Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•Sole Salvation
"Biz neden gitmek zorundayız ki?"diye sordu Fiona dükkanın kapısını açarken.Sesi biraz yüksek ve sinirli çıkmıştı ki kasada duran dükkan sahibi ona değişik bir bakış atmıştı.Genç kadın ise omuzlarını silkti umursamadan.Dükkanın içinde hızlıca yürüyor,etrafına doğru düzgün bakmıyordu.
"Kalkıp hazırlanmamı söyleyen yine de sendin."dedi Zeke raflardaki oyuncaklara bakarken."Yataktan kalkmayan ben niyetli değildim hatırlıyorsan."
Genç kadın aniden arkasındaki adama dönmüş;ters bakışlar atmıştı.Zeke,üstünde dolaşan bakışları hissediyordu.Ona,bir açıklama yapma gereği duymuştu.
"Çocuğunun doğum günü diye bizi topantıya çağıyor hepsi bu."dedi sakince.Fiona ise gözlerini devirmiş.Zeke ise bir sepette duran bir çocuk gözlüğünü genç kadının gözlerine doğru itti."Yakıştı."diye gülümsedi.
Fiona aynadaki yansımasını görünce gülümsemesine engel olamamıştı."Peki ben neden gelmek zorundayım?"dedi aniden.Böyle bir cümle kurmak istememişti ama dudaklarından dökülen kelimelerine engel olamamıştı.Sarışın adam ona ufak bir bakış attı diğer raflara doğru yönelirken.
"İnsanlarla sosyalleşmen iyi olacaktır.İş dışında benden başka kimseyi görmüyorsun."
Zeke yine herzamanki gibi haklıydı.Fiona işten koşarak evine geliyor,genç adam hariç kimseyle vakit geçirmiyordu.Bunu yapmasanın bir sebebi olsa da henüz bu durumu kelimelere dökmemişti.Sesini çıkarmadan karşısındaki adamı izlemeye başladı.Onun,çocuklar hakkındaki düşüncelerini bilse de şu an dışardan sorumluluk sahibi bir baba gibi görünüyordu.Kaşlarını çatmış;peluş oyuncakları dikkatle inceliyordu."Kız çocukları tavşanları sever sanırım."dedi oyuncağı havaya kaldırırken.Genç kadın hafifçe başını salladı.
"Öyleyse bunu alıyoruz."hızlıca kasaya doğru ilerlerken Fiona da arkasından ilerlemişti.Kasiyer ikisine de bakış attı.Hediye olup olmadığını,doğum günü kartı isteyip istemediklerini sormuştu.
"Ufaklık kaç yaşında?"diye sordu adam.Fiona'nın dalgın bakışları Marley'in temiz sokaklarındaydı.Zeke ise cüzdanından parayı çıkarmış;ve sakin bir şekilde soruyu cevaplamıştı.
"O yaşlar çok sorun değil ama biraz daha büyüdüklerinde sorunlar artıyor.Birkaç seneye hazır olun."
Fiona kasada duran poşeti aldı ve kasiyere sahte bir gülümseme sundu."Tavsiyeleriniz için çok teşekkürler."dedi tatlı bir sesle.Gülümseyince gözleri kısılmış,gözlerinin şişkinliği belirginleşmişti.Hızla dükkandan çıkarlarken sarışın adam derin bir nefes verdi.Onun bu garip davranışlarının nedenini sormak istese de ters bir yanıt almaktan da ürküyordu.Yine de kendine engel olamadı.
"Ne olduğunu söyleyecek misin yoksa benim mi tahmin etmemi istersin?"
Genç kadın ufak bir bakış attı yanındaki adama.Daha sonra ise omuzlarını silkmiş;yürümesine devam etmişti."Yok bir şeyim."dedi geçiştirerek.Ellerini ceketini cebine sokmuş;bakışlarını zemine indirirerek yürümeye başlamıştı.
