Düşünceler derinliği farketmezsizin ne olursa olsun;gizliliği ve sürdürülebilirliği o düşünceyi taşıyana bağlıydı.En basit ve çok saçma görünen bir ideal bile onu taşıyan kimliğin iradesi ile çok farklı bir boyuta ulaşabilirdi.Bu yüzden genel mantık çerçevesine uymayan ve ahlaki olarak yozlaşmış düşüncelerin bile şu an hakimiyet sürmesinin en geçerli sebebi buydu.
Marley'in üst düzey yetkili askerlerinin aptal fikirleri ve uyutma politikasının hakimiyetinin temeli,başındaki iradeli insanlardan kaynaklıydı.Şu an gözlerinin önünde olan adam gibi.Theo Magath sigarasını narin parmaklarının arasında tutuyor bir yandan da viskisini yudumluyordu.Dikkatli bakışları onun üzerinde olmasa da,bir yandan da onu test ettiğinin farkındaydı.Fakat sarışın adam ise en az onun kadar kurnazdı.Sakince içkisinin olduğu bardağı tutuyor;gözlerini barın içerisindeki insanlarda gezdiriyordu.
"Bugün olduğundan daha sessizsin."
Magath'ın ona bakmadan kurduğu bu cümle genç adamı düşündürse de ilk verdiği tepki hafifçe gülümsemekti.Elini başının gerisine atarak saçlarını kaşımıştı.Zeke sessiz biri değildi;aksine konuşkan ve her konuya cevabı olan biriydi.Magath'ın cümlesideki vurgunun boş yere omadığını biliyordu.Ne de olsaküçüklüğünden beri onun gözetiminde olmuştu.
"Yorulmuş olmalı,ne de olsa bugün omurga sıvın için tekrar örnek aldılar değil mi?"
Konuşan diğer askerin cümlesine karşılık Zeke bu sefer gerçekten sessizleşmişti.Ancak böyle bir tepkiyi vermek için kısıtlı zamanı olduğunu biliyordu.İçten olmayan bir şekilde gülmüş ve elini havaya kaldırmıştı."Evet öyle."dedi Magath'a bakarken."Komutan iğnelerin büyüklüğünü gördünüz mü;bazen sırtımda delik açtılar sanıyorum."
Magath'ın bakışları yavaşça yan tarafında oturan Savaş Şefine kaydı.Sarışın adamın yakışıklı yüzündeki duygular anlamlandırılamayacak derecede karmaşıktı.Magath sanki,okunması zor bir haritaya bakıyor gibiydi.Gördüğü yollar bir patikadan mı ibaretti yoksa ilerisinde bir uçuruma mı çıkıyordu,bilmiyordu.
"Anlıyorum."dedi kendi kendine yalan söylerek."Gerçekten de yorulmuş olmalısın,bu gece iyi dinlen."
Zeke içkisini yudumlarken yalnızca başını salladı.Çok kısa bir anlığına da olsa Magath'la bakışları kesişmiş,gözlerinin içinde oluşan acımayı görebilmişti.Fakat bunun merhametten mi yoksa kibirden mi kaynaklı olduğunu anlayamamıştı.
Bardağını masanın üstüne geri koyarken elleri masanın üstünde tutarak destek almış ve ayağa kalkmıştı.İyi geceler dileklerini silah arkadaşlarına sunarak başıyla onları selamlamış ve barın içinden yavaş adımlarla çıkmıştı.Magath'ın da dediği gibi gerçekten dinlenmeye ve iyi bir uykuya ihtiyacı vardı.
Fakat düşüncelerin sürdürülebilirliği gerçekten de onun taşıyıcısına bağlıydı.Aklındaki tüm idealler onu uyutmamaya yemin etmişti.Gözünü kapatmasına izin vermeyen tüm planlar onu gece boyunca ayakta tutmuş;yalnızca sigara içerek düşünmesine müsade etmişti.Şu anda bile önüne koyulan bir düzine kağıdı farketmemişti.
"Savaş Şefi."
Düşüncelerin arasına giren keskin ses bakışlarını kaldırmasına sebep oldu.Elindeki kalemi sıkıca tutan ve kolunun altındaki dosyaları zorlukla taşıyan kadını birkaç saniyeliğine inceledi.Masasının üstünde duran kalemi hızla eline almış ve kağıtlarda göz gezdirerek altına imza atmaya başlamıştı.Ne belgesi imzaladığını anlaması çok da zor olmamıştı.Çekmecelerden birini hızla açarken kendisine ait olan mührü arıyordu.
"Nasılsınız Memur Fiona?"
Ona bakmadan konuşması ve işine devam etmesi Fiona'yı şaşırtasa da iyi olduğunu belirtmişti.Karşılığında hiçbir soru sormamış yalnızca hazır olması gereken belgeleri beklemeyi başlamıştı.