Gözlerimi zorlukları araladım. Göz kapaklarımın üzerinde tonlarca ağırlık vardı sanki. Bir hastane odasındaydım. Ama neden buradayım? Hatırlayamıyorum. Bana bu sorunun cevabını verecek kişinin hıçkırık sesini duyuyordum. Annem...
Ağlıyordu.
Neden?
Kurumuş boğazımdan zorlukla çıkardığım bir sesle konuştum.
"Anne?"
"Ah meleğim sonunda uyandın. Nasıl hissediyorsun?" dedi annem heyecanlı bir şekilde.Yorgunluğu sesinden anlaşılıyordu. Günlerdir uyumamış gibi çökmüştü.Benim de ondan çok farklı görünmediğime emindim. Berbat hissediyordum. Tekrar bir şeyler hatırlamaya çalışarak sordum.
"Neden buradayız? Canım acıyor." Başımdaki sargıyı hissedebiliyordum. Şiddetli ağrıyı da. Vücudumun birçok yerinde sargı vardı. Neler olmuştu böyle? Annemin tedirgin sesini duyduğumda başımı ona çevirdim.
"Nasıl? Hatırlamıyor musun yani? Doktorunu çağıracağım hayatım hemen geliyorum burada bekle."
Gözlerimi devirdim. Beklemekten başka şansım var mıydı sanki? Kımıldayacak durumda değildim. Gözlerimi kapattım. Onlar gelene kadar biraz dinlenecektim.
Kapının açılma sesiyle gözlerimi açtım.
"Merhaba Meyra,Uyanmana sevindim. Ağrın var mı?"
Doktorum orta yaşlardaydı. Sesi tok ve kendinden emin çıkmıştı.Koyu yeşil gözleri ve uzun boyuyla yakışıklı bile sayılabilirdi. Gücümü toplayarak konuştum.
"Başım çok ağrıyor karnım ve bacağımın da pek iyi olduğu söylenemez."
Doktorum yine o tok sesiyle
"Ağrı kesici vermesi için bir hemşire çağıracağım. Sezin hanım Meyra ile biraz yalnız kalmam gerekiyor sonra kızınızla özlem giderebilirsiniz." diyerek anneme gülümsedi. Iyi birine benziyordu, bana güven vermişti. Başucumda bulunan bir düğmeye bastı. Şaşkınlıkla bakınca "hemşire gelmesi için"dedi. Annem çıktıktan sonra bana döndü.
"Seni çok yormak istemiyorum Meyra'cığım. Birkaç soru soracağım. Neden burada olduğunu biliyor musun?"
"Aslında ben de bu soruyu size soracaktım." dedim kuru bir sesle. Sinirlenmeye başlıyordum. Artık neler olduğunu öğrenmek istiyordum.
"Peki en son hatırladığın şey ne?"
En son ne mi hatırlıyordum?
Boşlukta gibiydim. Hiçbir şey hatırlamıyordum. Bugünün tarihi ne? Hangi yılda olduğumuzu bile bilmiyordum. Bu çok kötüydü. Bilinmemezliğin içindeydim. Yutkundum.
"Ben.. Ben hiçbir şey hatırlamıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedicik
Novela Juvenil"Beni rahat bırak. Git buradan!" diye bağırdım. Daha doğrusu bağırmaya çalıştım. Sesim titrediği için korkumu ele vermişti. O ise hala gülerek bana bakıyordu. "Tabii giderim." deyip gülümsemesini genişletti. Arkasını döndüğünde 'ne yani bu muydu?' d...