Ertesi gün daha iyiydim. İrademin daha güçlü, zihnimin daha berrak olduğunu hissediyordum.
Carlisle Cullen hakkındaki duygularımı tam olarak anlamlandırmamış olsam da daha sakin düşünebildiğimin farkındaydım. Önceki gecenin huzursuzluğu gitmişti. Düşüncelerim durgun, zihnim sessizdi.
Bir şeyleri netleştirmeye çalışmayı bırakmıştım. Belirsizliklerin içinde bunu yapmaya çalışmak anlamsızdı. Deneyimlerin en iyi yol göstericiler olduğunu düşünüyordum. Kafamdaki sesler olmadığında kendimi daha net duyabiliyordum ve hissettiklerim asıl gerçekliğine kavuşuyordu.
Yanındayken huzurlu ve mutluydum. Sanırım şu an için önemli olan da buydu.
"İşte böyle Bayan Plat."
Bugün birlikte çalıştığımız günlerden biriydi.
Bir eli elimi kavramıştı. Adım atmam için beni yönlendiriyordu. Öteki eliyse belimdeydi. Dengede durmamı sağlıyordu. Eli o kadar nazikti ki tutuşunun hafif baskısı olmasa orada olduğunu düşünmezdim bile. Kontrollü olduğunun da farkındaydım. Dengemi kaybetsem bile düşmeyeceğime emindim.
"Biraz sağlam ayağınızdan destek almanızı istiyorum."
Söylediğini yapmaya çalıştığımda kırık olan ayağımı yere daha iyi basabildiğimi fark ettim.
"Şimdi de parmaklarınızı gevşetelim."
Elini yavaşça elimden çekti. Bunu yaparken bile o kadar dikkatliydi ki şefkati kalbimi sızlattı. Sadece parmak uçlarından tutmamı sağladı ve geriye çekilip benden uzaklaşmadan önce gülümsedi. Bana güvendiğini görebiliyordum. Gülümsemesi cesaret vericiydi. Sonuçtan emin olmasam da denemek için istek duyuyordum.
Bedeninin koruyuculuğundan uzaklaşmak endişelendirse de onun söylediklerini yerine getirmeye çalıştım.
Adım attığımda ayak bileğimin titrediğini hissettim ama artık güçsüz değildi. Öyle ki bir adım daha atabildiğimi fark ettim. Sonra bir adım daha attım.
İlerleyebildiğimi görebiliyordum.
Başarmanın gizli hazzının damarlarımda dolaştığını hissettim. Sevincimin bedenimi doldurmaya çalıştığının farkındaydım fakat yine de kontrollü olmaya çalıştım. Erken gelen mutluluğun hayal kırıklığını yaşamak istemiyordum.
Biraz desteğin beni daha iyi hale getireceğini düşündüğüm anda Carlisle yeniden elimi kavradı. Parmaklarını hafifçe sıktım ve bir kez daha denemek için kendimi zorladım. Sonucun değişmediğini gördüğümde sevinçle ona döndüm.
O anda nasıl göründüğümü bilmiyordum. Kocaman bir gülümseme tüm yüzümü doldurmuş olmalıydı çünkü aynı gülümsemenin onun yüzünde de oluştuğunu gördüm. Sesimi olabildiğince sakin tutmaya çalışsam da coşkumu gizleyemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESME (KISA HİKAYE)
FanfictionGülüşünde anlayış vardı; anlayıştan çok daha fazlası. Carlisle Cullen & Esme Cullen • Alacakaranlık Hayran Kurgu •