1.Bölüm - Esme Anna Platt

314 23 44
                                    

1911 sonbaharıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1911 sonbaharıydı. Tennysonlar'ın evine giden ve yeni açılmış birçok dükkanın sıra sıra dizildiği uzun, asfalt caddede ilerliyordum. Bugün etrafta pek fazla insan yoktu. Ara sıra geçen birkaç arabanın sesiydi caddeyi canlandıran. Şaşırmıştım. Günlerdir aralıksız yağan yağmurdan evlerine hapsolmuş insanların bugün sokakları dolduracağını düşünmüştüm. En azından daha yoğun bir kalabalığın olacağını...

Güneş, bir parça ışık huzmesini daha evlerin çatısına vurduğunda gülümsedim. Yürümek için doğru zamanı seçmiştim. Hafifçe esen rüzgâr ayaklarımın altındaki birkaç yaprağı havalandırdı ve nefis kokuların yayıldığı pasta dükkanının köşesinden bir başka caddeye döndüm.

Tannyson'ların iki katlı ama çokta büyük olmayan evleri karşıma çıktı.
Adımlarımı sıklaştırdım ve eve çıkan merdivenleri arşınlayıp zile bastım. Birkaç saniye sonra kapı açıldı, Charlotte göründü. Yüzüne burada bulunmamdan memnun olduğunu belli eden o keyifli gülümsemesi yayıldı ve kaşları hafifçe havaya kalktı. Bugün, üzerine tam oturan kırık beyaz bir elbise giymişti. Bileklerine inen pileleri hafifçe sallanıyordu.

"Ah Esme, sonunda geldin!"

Kocaman açtığı kollarıyla beni sardı ve bana nazikçe sarıldı. Ne kadar zamandır beni beklediğini bilmiyordum ama sesindeki rahatlama ve kollarındaki sıcaklık bu zamanın ona çok uzun gelmiş olduğunu gösteriyordu. Elimi tuttu ve heyecanla beni evin içine çekti. Diğer elimle tuttuğum kutunun düşmemesi için çaba gösterdim.

"Anne bak, kim geldi!"

Bayan Bertram bize döndü ve tanıdık yüzünü gördüğümde sevinçle gülümsedim. Benimkinin yansıması bir gülümseme onun da yüzünde belirdiğinde yanıma gelip beni kollarının arasına aldı. Charlotte gibi sıcaktı kolları, sadece daha güçlü bir tutuşu vardı. Daha sahipleniciydi ve insanı güvende hissettiriyordu.

Geri çekildiğinde bana böyle hissettirenin ona duyduğum yakınlık olduğunu fark ettim. Bayan Bertram benim için her zaman özel olmuştu. Ona değer veriyordum ve karşılıklı olduğunu bildiğim hisleri iyi hissettiriyordu. Onun sözlerine, düşüncelerine önem veriyordum ve bazen daha tecrübeli birilerinin bakış açısına ihtiyaç duyduğumda ona danışmaktan çekinmiyordum.
En önemlisi de onunla birlikteyken her zaman içimde olduğunu bildiğim boşluğun biraz da olsa kapandığını hissediyordum. Bayan Bertram, beş yıl önce kaybettiğim annemin bir hayali gibiydi. Ona saygı duyuyor ve sevgi besliyordum.

"Seninle ilgili en sevdiğim şey ne, biliyor musun Esme? Her daim yüzünde olacağını bildiğim bu eşsiz tebessümün."

Gülümsememin tüm yüzüme yayıldığına emindim. Kızarmamaya çalıştım. Bakışlarım elimdeki kutuya kaydığında hemen bunu fırsata çevirdim.

"Bayan Tennyson," dedim keyifli bir sesle. Bayan Bertram hafifçe güldü ve Charlotte ile aylardır sürdürdüğümüz bu oyunu naif bir kabullenişle karşıladı her zaman olduğu gibi. Charlotte karşımda belirdi. Seslenişimin üzerinde yarattığı etkiyi görebiliyordum. Mutluydu, endişeliydi ve heyecanlıydı aynı zamanda.

ESME (KISA HİKAYE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin