05

337 63 42
                                    

Han'ın bakış açısından yazmak beni biraz zorladı,, umarım batırmamışımdır.

5 kere okuduktan sonra yayımladım bu bölümü xiwğcşsixis

Keyifli okumalar 🎉

----------

Han Jisung -

Yakımdan gelen boğuk erkek sesi başımı sesin geldiği yöne çevirmeme neden oldu.

Gözlerim kırmızı saçlı bir çocuğun gözleriyle kesişti.

Bu Luhan'ın bize tanıttığı çocuklardan biriydi.

Yuta.

Ailemi öldüren insanların ailesi olması bile ona kin beslemem için yeterli değildi. Ailesinin işlediği günahların cezasını çocuklarına çektirmek benim açımdan doğru değildi. Biz de bu düzenin kurbanıydık çünkü.

Dediği şeye en ufak bir tepki bile vermeden sandalyemi Minho'ya biraz daha yaklaştırıp önüme döndüm. Minho da benimle temasta bulunduğu için bundan rahatsız olmazdı sanırım.

Yuta'ya kin beslememem, ondan rahatsız olmadığım anlamına gelmiyordu. İnsanlardan genel olarak rahatsız oluyordum.

Minho'yla aramızda çok bir konuşma geçmemesine rağmen rahatsız olduğumu anlayıp sandalyeme kolunu atması da  rahat hissettirmişti.

"Evet biz yeni transfer olan öğrencileriz," Chan duruma en otoriter yaklaşabilen, duygularını belli etmeyen insandı. Şuanki yaklaşımı bile onun duygularını saklama konusundaki yeteneğini belli ediyordu.

"Okulumuza hoş geldiniz o halde... ben Yuta," masanın başına bir sandalyeye çektikten sonra oturdu.

Burdan bir an önce gitmesi için dakika sayacak kadar tahammülsüzdüm.

Ben hariç masadakiler Yuta'yla diyalog halinde olmaya çalışıyorlardı.

"İsmini daha önce duyduk... buralarda fazla popülersin sanırım," Felix ondan beklemediğim bir şekilde flörtöz konuşup elini saçlarının arasına daldırmıştı.

"Olabilir...Felix? Değil mi ismin bu? Sesi etkileyici olan çocuk... bende senin ismini duydum."

Felix cevap vereceği sırada Yuta'nın gözleri bana döndü.

"Ama itiraf etmeliyim ki beklediğim kişi başkasıydı, beklediğimden daha iyisiyle karşılaştım. "

Masada ufak bir gerilim yaşandı. Herkes sustu.

Changbin'in gerilen vücudunun kıvılcımlarını buradan hissediyordum. Kafamı 'sorun yok' der gibi iki yana sallayıp ona döndüm.

"Han Jisung... hakkında çok şey duydum, çok yakışıklı olduğundan bahsettiler ama bu kadarınu beklemiyordum."

Zaten yabancı biriyle konuşmanın verdiği kötü hissiyat bedenimi ele geçirirken, bir de bunu yapınca kusma isteğim şuanki herşeyden daha baskın oldu.

Kolumu masaya dayayıp ona doğru yaklaştım.

"Yuta, bende senin genelde nefes alan her canlıyla flört ettiğini duymuştum. Duyduklarım doğruymuş." En sonunda yüzüme alaylı sırıtma ekledikten sonra Minho'nun koluna yaslandım.

Tanımadığım bir insanım yanında kendimi güvende hissediyorsam eğer, bu duyguyu sonuna kadar tatmalıydım. Changbin'den sonra ilk defa  birine bu şekilde yaslanmak bana kendimi güvende hissettirmişti.

Sokucu Tayfa | Skz (yenılenıcek Insallah) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin