03

364 64 6
                                    

Sizi sıkmak istemediğim için bu bölümü elimden geldikçe kısa yazdım. Konu zaten kafamda oturduğu için bölümler kısa aralıklarla gelmeye devam edecek.

Keyifli okumalar 🎉

----------

Gençler gece uyumak yerine aralarında konuşup birbirlerini tanımak istemişlerdi. Herkesin ortak fikri bu yöndeydi çünkü plana ayak uydurmak için bunun gerekli olduğunu biliyorlardı. Hepsi odalarına yerleşmiş, düzenlerini kurmaya çalışmışlardı.

Geniş mutfak masasının etrafında oturmuş kahvelerini içerken bir yandan da kendileri hakkında sohbet ediyorlardı. Hiç biri geçen saatlerin farkında değildi.

Hepsi bu hallerini garipsiyordu. Sanki hiç bir şey yokmuş gibi burda oturup muhabbet etmeleri hepsine değişik geliyordu.

En küçükleri Jeongin yurdunun müdürünü anlatmaya devam ederken, Hyunjin onu dikkatli bir şekilde dinliyordu.

"Öyle yani, benim pek sıkıntım olmuyordu ama diğer çocukların burnundan getiriyordu..."

Jeongin cümlesini bitirdiğinde onu dinleyen Hyunjin kendine gelmek ister gibi silkelendi. Dakikalardır bu çocuğu izliyor, yüzündeki her mimiği belleğine kaydetmeye çalışıyordu. Sebebini kendisi de bilmiyordu. Sadece yapmak istemişti.

"Yurtların olmazsa olmazı budur zaten. En ufak şeyde ceza veren müdürler, kötü yemekler falan filan..." dedi Minho elini umursamazca sallarken.

Felix de onun bu dediğine karşılık kaşlarını çatarak ona baktı. O da mı yurtta kalmıştı? Kendisi yurtta kalmadığı için nasıl bir yer olduğunu bilmiyordu.

Sormadan cevabını alamayacağı için sormaya karar verdi. Sonuçta birbirlerini tanımak için buradalardı.

"Sende mi yurtta kaldın?"

Soru herkesin dikkatini çektiği için Minho'nun cevabını beklemeye başladılar. Jisung da öyle.

"Ailem öldüğünde reşit olmama bir sene kadar az bir zaman vardı fakat yine de bakacak kimsem olmadığı için kısa bir süre yurtta kaldım."

Jisung üzüldüğünü hissetti. Kendisi yurtta kalmamıştı, anneannesi ailesi öldüğünde kendisine sahip çıkmıştı, bu yüzden yurtta kalmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyordu. Hoş anneannesinin evi de yurttan farklı bir yer gibi değildi. Bir kere ailesi yoktu sonuçta.

"Seungmin sen ne yaptın ailenden sonra?" Hyunjin ortamın gerginliğini fark edip konuyu hızla değiştirdi.

Seungmin biraz düşündü. Ailesi öldükten sonra bir süre kendine gelememiş, çoğu kez hastalanmıştı. O zamanlar yanında babasının kardeşi kalıyordu, Seungmin'e bakan tek insan o'ydu. Tabi geçen seneye kadar.

"Babamın kardeşiyle kalıyordum ama geçen sene öldü. Şuan yalnız yaşıyorum, daha doğrusu yaşıyordum," dedi şuan ki durumdan bahsederek.

"Changbin ve Jisung rap yazıp söylüyormuş sanırım... doğru mu?" Chan'in sorusunu başıyla onayladı ikili. Bunu nereden öğrendiğini anlayamamışlardı.

Changbin Jisung'un cevaplamayacağını bildiğinden kendi konuştu.

"Evet ikimizde söz yazarıyız."

"Anladım. Bir gün dinlemek isteriz."

Masada derin bir sessizlik oldu. Kimse bir daha konuşmadı, konuşacak konu kalmamıştı.

"Yarın birbirimize çok yakınmış gibi davranmak zorundayız. Onlar bizim hakkımızda gerçekleri bilmiyorlar bu yüzden sıkıştığınız yerde atın bir şeyler, diğerlerimiz size ayak uydurur."

Chan'in konuşması bittiğinde herkes onaylayan mırıltılar çıkarttı.

"Şimdi herkes yatmaya gitsin, yarın çok uzun bir gün olacak."

Gençler yavaş yavaş ayaklanırken birbirlerine iyi geceler demeyi ihmal etmemişlerdi.

Yarın onlar için çok uzun bir gün olacaktı.

Hepsi planın kusursuz olması için ellerinden geleni yapacaklardı.

03.00

Bölüm sonu.

-----------

Bugünlük son bölüm. Diğer bölümleri yarın atmayı planlıyorum...önceki bölümlerin fark edilmesi için 🎉😺

Sokucu Tayfa | Skz (yenılenıcek Insallah) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin