Önce vampir meselesini anlatayım. Bir efsane elbette. Fakat ilden ile dilden dile dolaşır durur.
Vampir, bir ölümsüz ölüdür, bir kan emicidir ve hayali bir canavardır. Gurub ile fecir arasında mezarından çıkar, insanlara saldırır, kurbanlarının kanını emer.
Vampir, acıyı en az seviyede hisseder. Bedeninde yara bereler, yüzünde morluklar ve çukurlar vardır. Gözlerinin rengi sürekli değişir. İki gözü hiçbir zaman aynı renkte olmaz. Umulmadık anlarda hızlı ve etkili tepkiler verir. Teni buz gibi soğuktur. Sanılanın aksine, gün ışığında hemen ölmez, fakat bir süre sonra bedeninde çürümeler olur. Köpek dişleri abartıldığı kadar dikkat çekici değildir. Duygusuzdur. Zihin okumayı bilir.
Sadece Hıristiyan Batı'da değil öbür toplumlarda da vampir efsaneleri anlatılır. Hindistan'da kimi kadınlar, uyurken kana susamış cinlerin saldırısına uğradıklarına inanırlar. Bin Bir Gece Masalları'nda dişi vampir hikayeleri vardır.
Tarihçiler vampir kelimesinin Sırpçadan türetildiğini öne sürerler.
Kont Drakula ilk vampir olarak bilinir ama yanlış bir bilgidir bu. İlk vampirlerin kökeni milattan önceki zamanlara kadar gider.
Asur ve Babil medeniyetlerinde bile vampir fikri varmış. O zamanların vampir tipi bugün bildiğimiz kültürlü, nazik Avrupalı aristokratlara hiç benzemez. Vampir başlangıçta bir canavar olarak tasvir edilirdi.
İbrani hikayelerinde rastlanan şu lanetleme vampir efsanelerinin özü gibidir:
'' Ve senin çocukların, bu diyarda gezdiği sürece karanlığa tutunacaklar. Sadece kan içecekler. Sadece kül yiyecekler. Bir ölü gibi yaşayacaklar fakat ölmeyecekler. Ahir zamana kadar dokunduğunuz her şey yok olacak! ''
YARIN YENİ BÖLÜM GELECEK. :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKUNÇ GERÇEKLER
HorrorBööööö!!! N'oldu? Korkmadınız mı?! Korkmasınız tabi.Çünkü bu kitabı henüz okumadınız. Bu kitapta kan grubu ayırt etmeyen vampirlerin, bastığı yeri titreten devlerin, ne kadar dudağı varsa havaya doğru büzerek '' Aauuuu! '' diye uluyan kurt adamların...
