-umarım beğenirsiniz keyifli okumalar-
-parantez içinde yazdığım isimlerin sonrasında yazdıklarım o karakterin düşünceleridir-
ajans toplantısı
Serkan: Size daha önce de bahsettiğim üzere EGO'ya yeni bir menajer almayı düşünüyordum ve bunun için görüşmeler yapıyordum. Aradıığım kişiyi buldum ve o şuan da burda Dicle içeri gel lütfen
Dicle içeri girer. Kıraç onu gördüğünde endişeye kapılır
(Dicle): Babamın burda çalıştığını bilseydim Serkan Bey'in teklifini kabül etmezdim... yada yok ya 6 yaşımda beni terkedip giden adam yüzünden önüme çıkan bu fırsatı niye reddediyim ki.
toplantının sonunda
Serkan: Evet Dicle artık EGO'nun yeni menajeri. İşe adapte olana kadar Feris'in asistanlığını yapacak, bu süre zarfında Gülin ve Emrahla birlikte asistan odasında çalışacak ve onlarla aynı sözleşmeye uyacak.
Serkan Dicle'ye sözleşmeyi uzatır. Dicle okur ve imzalar.
birkaç saat sonra Feris Dicle'nin yanına gelir
Feris: Dicle peri masalımın setine git Barış kendini karavana kilitlemiş. git çıkar onu ordan. sana konum attıyorum.
Dicle'nin hangi Barış diye sormasına fırsat olmadan Feris telaşla gitmişti
(Dicle): Zaten bir sette kaç tane "kendini karavana kilitlemiş Barış" olabilir ki gider kendim bulurum.
Dicle sete gider ona Barış'ın karavanını gösterirler.Dicle karavana gidip kapıyı tıklatır
Dicle: Barış Bey beni Feris Hanım gönderdi. Lütfen kapıyı açarmı....
Barış kapıyı açıp kim olduğuna bakmadan kolundan tutup içeri çekti ve kapıyı kapattı göz göze geldiler aralarında yaklaşık 10 santim vardı ve Baış'ın eli hala Dicle'nin kolundaydı.
(Barış): O karşımdaydı, bakmaya doyamadığım gözleriyle, onu her gördümde elimin gittiği saçlarıyla, karşısında kendimi zaptedemediğim dudağıyla.... yine karşımdaydı.
(Dicle): Kalbim öyle hızlı atmaya başladı ki onu görünce, ayakta zor duruyordum. Beni her gördüğünde yaptığı şeyleri yine yapmaya başladı. Önce dudağını ısırdı sonra eli saçlarıma gitti ve ağzından o iki kelime döküldü.
"PUDRA ŞEKERİ"