-Merhaba etkinlik yapacaktım ama sorular çok az olduğu için yapmaktan vazgeçtim-
-Keyifli okumalar-
-------------------------------------------------
Feris: DİCLLE ÇABUK BURAYA GEL.
Dicle Feris'in bağırmasıyla sıçradı ve hemen Feris'in yanına gitti.
Dicle: Buyrun Feris Hanım kötü bişey mi oldu?
Feris telofondaki fotoğrafı Dicle'ye göstererek "BU NE DİCLE BU NE BANA BUNU AÇIKLA ÇABUK" diye bağırmaya başladı. Dicle fotoğrafı görünce endişeye kapıldı.
Flasback
Dicle sete gidip Barış'a sarıldığında karavanın perdesi açık olan camından Beren Dicle'nin Barış'a sarıldığını gördü ve fotoğraflarını çekip Feris'e attı.(şasırdık mı tabiki hayır)
------------------------------------------------------------------------
(Dicle): Ben ne diycem şimdi gerçeği söylesem olmaz, evet Barış beni üzdü çokta kırdı kalbimi ama benden söylemememi istedi, hayranı olduğumu onu karşımda görğce dayanamayıp sarıldığımı söylesem kesin işten kovulurum ama aklıma başka bişeyde gelmiyo offfff ya.
Feris: AÇIKLA DEDİM.
Dicle: Şey ben onun hayranıyım da, öyle bianda karşımda görünce dayanamadım çok özür dilerim gerçekten çok özür dilerim...kovuldum mu?
(gğlerek)Feris: Her asistanım illa bir ünlüye sarılmasa olmuyo dimi?...(ciddileserek)bidaha sakın olmasın.
Dicle: Bidaha asla olmuyacak söz veriyorum.
Dicle odadan çıktığında Gülin veEmrah ordaydı.
Gülin ve Emrah aynanda "kime sarıldın" diye sordular.
Dicle: Barış'a
Emrah: Hangi Barış
Dicle: Havas
Gülin: Yaa çok şanslısın ona sarılmak isteyen birsürü kız var.
(Dicle): Ben onunla daha neler neler yapyım bi bilsen Gülin (djdjhjdh)
bir kaç saat sonra Barış ajansa gelmişti ve Feris'le konuşuyodu. Konuşmaları gelen bir telofonla bölündü. Feris telofonlaonuştuktan sonra Dicle'yi yanına çağırıp onu tekneyle Çağatay Ulusoy'a gelen bir senaryoyu ona götürmesini istedi. Dicle Çağatay Ulusoy'un ismini duyuynca heyecanını gizliyemedi. Dicle senoruyu aldı tam odadan çıkkacakken Feris onu durdurdu.
Feris: Oraya tek başına gidemezsin Çağatay'ın kulubesinin olduğu yer çok ıssız......Barış senin işin var mı hayatım.
Barış: Yo yok.....Dicle'yi benim mi götürmemi istiyosun?
Feris: Eşşlik etmeni istiyorum diyelim.
Barış: Peki tamam.
Dicle: hiç gerek yok ben kendim giderim.
Feris: Olmaz hem fenamı hayran olduğun kişiyle hayaranı olduğun başka bir kişinin yanına gidiyorsun......Dicle sen ağladın mı gözlerin mosmor.
Dicle: yok hayır gece pek uyuamadım o yüzden.
Barış Dicle'nin yalan söylediğini anlamıştı ve buna kendisinin sebep olduğunu bildiği içiin kendinden nefret ediyordu.
yarım saat sonra
Tekneye bineli 10 dakika olmuştu, ikiside hiç konuşmamıştı.
Barış: şu hayranlık meselesi ne tam olarak anlatırmısın......yani eğer istersen.