Y/N Snape

The Beginning pt1

"Y/N hazır mısın?" dedi Snape.
-"Evet eşyalarımı topluyorum."
-"Geç kalmak istemiyorsan acele et."
-"Tamam... tamam"
Kahvaltı ederken:
- Eğer iksirden kalırsan seni okuldan alırım, dedi.
-"Aa... sen karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni değil miydin? Ah... doğru, şimdi hatırladım bu sene de Dumbledore seni seçmemişti, öyle değil mi?" diye öcümü aldım ondan.
Snape homurdandı.

O bana asla kızmazdı.

Ben onun kızıydım...

"30 Dakika Sonra"

Hogwarts Ekspresi'nde yürüyorduk baykuşumun kanatlarını okşadım. Snape diğer öğretmenlerin yanına geçmişti. Benim tanıdığım biri olmadığı için onun yanına oturdum.

Bazı çocuklar Snape'in yanına oturduğum için benim hakkımda fısıldaştılar.

Onları duyamamazlıktan geldim. Snape bazenleri kaba olabilirdi ama bu onu asla kötü birisi yapmazdı.

Tren durdu ve Hogwarts'a vardık. Slytherin seçileceğime neredeyse emindim.

Büyük salona diğer öğrenciler ile birlikte girdim. Snape, Dumblodore'un öğretmenler masasında oturuyordu. Karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni olamadığı için suratı biraz asıktı.

Burada yeni arkadaşlıklar edinmek istiyordum. Küçüklüğümden beri pek arkadaşım olmamıştı. Hep Snape ile birlikte evde otururduk.

Dumblodore'un konuşmasını dinlemek üzere diğer birinci sınıflar ile en öne geçtim. Konuşma bittikten sonra sıra seçmen şapkaya gelmişti.

Bu benim için pek anlam ifade etmiyordu. Zaten Slytherin olacaktım.

İsmim anons edildi:

-Y/N Snape

Tüm salonu uğultu kapladı "Snape'in çocuğu mu?"

"Snape'in çocuğu mu vardı?!"

İçime bir korku geldi. Herkes bana bakıyordu. Seçmen şapkaya doğru yürüdüm. Sandalyeye oturdum. McGonagall şapkayı kafama taktı.

Şapka kafamda diğer çocuklara göre daha uzun süre kaldı. Sanki bir şeye karar vermeye çalışıyor gibiydi.

Sonunda şapka bağırdı:

"Gryffindor"

Salonu sessizlik kapladı. Göz ucuyla Snape'e baktım. Şaşırmış gözüküyordu. Yanlış bir şey mi yapmıştım? Neden kimse konuşmuyordu?

O an gerçekten kaçmak istedim. Hogwarts'a gelmemeliydim. Ben tam bunları düşünürken McGonagall sonunda "Yerine geçebilirsin." dedi.

Gryffindor masasına geçtiğimde kimse bir şey demedi. Tebrik eden de olmadı. Kendimi kötü hissettim.

Neyseki az sonra masaya Harry Potter adında tam tanımadığım ama ünlü biri olduğunu tahmin ettiğim bir çocuk geldi de herkes bana bakmayı kesti.

Çocuk ile tanışmaya karar verdim. "Merhaba benim adım Y/N. Seninki nedir?" dedim. "Benim adım Harry Potter. Tanıştığımıza memnun oldum." dedi.

Biz konuşurken bir anda çocuğun yanına turuncu saçlı bir çocuk oturdu. Arkadaşlar gibi gözüküyordu. Onunla da tanışma kararı aldım.

Çocuk bana tuhaf bir şekilde bakıyordu. İrkilmiştim. Hemen artık odalara çıkmak istiyordum.