Yeni Bir Hayat

16 4 1
                                    


Altıncı Bölüm; Yeni Bir Hayat

Bölüm Şarkısı; Simge Pınar- Yeni Bir Hayat

Yazdığım yazılar okunmuyor ve açıkçası ben pek de bunu kafama takmıyorum. Çünkü ben yazdıklarımı çok fazla insan okusun diye değil yazdıklarımı birileri görsün belki onlara bir şey katarım diye yazıyorum. Şimdi bunu okuyan kişi lütfen oy verir misin? Ya da yorum yapar mısın? Çünkü kendimi geliştirmem için yorumlarına ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim seni seviyorum.

“Geldik.” Diye mırıldandığında hep beraber arabadan indik. “Can seni kim lanetledi?” sormaz olaydım dediğim ilk soru buydu aldığım cevap hoş değildi. “Annen, çünkü beni gördü. Eğer lanetlemeseydi ölümlü olurdu.” Boncuk boncuk olan gözler ve gözlerime veda eden boncuklar. “Ağlama ya mal mısın? Sanki kendisi lanetlendi ya.” Güldüm, güldü. Yürüdüm, yürüdü. “Boşluk anan seni unuttu bak!” ne? Ben Boşluk’u unuttum ya. “Boşluk ben çok özür dilerim ya! Valla bu mal Can kafamı karıştırdı benim.”  Can ufak bir kahkaha attı ve “Geç içeri hadi, benim sana anlatacaklarım var.”

“Dora bak gerçekten iyi dinlemelisin;

Bir, insanlar sandığın gibi masum değiller.

İki, güçlerin olmadan sen bir hiçsin.

Üç, güçlerini Amaya ve o piç heriften alabileceğin için yarın ormana gideceğiz.”  Amaya, bu ismi daha öncede duymuştum. “Amaya tam olarak kim Can?” telefonumun çalması ile Can’ı dinleyemedim. “Efendim?”

“Dora, sen neredesin? Ödümüz koptu burada Bok Böceği.”

“Limon geri dönmeyi düşünmüyorum, beni merak etmeyin. Sizi seviyorum.” Telefonu Enes’in yüzüne kapattım. Can bana garip bakışlar atarken açıklama yapma gereği duyarak konuşmaya başladım. “Limon yani Enes, arkadaşımın sevgilisi oluyor. Buraya gelirken onların hiçbirine söylemedim, merak etmişler.” Can bu sefer daha da garip bakışlar atarak konuşmaya başladı, “Onlara hiçbir şey söylemeden nasıl yer değiştirebilirsin ki? Onlar senin arkadaşların.” evet yılın gerizekalısı ödülüne uygun gördüğümüz kişi Can! Can onlar da beni bırakıp gitti.” derin bir iç çekiş sesi, ardından gelen hafif sinirli bir ses tonu. “Dora sen herkes değilsin, sırf onlar da yaptı diye böyle bir şeyi yapman hoş değil! Her neyse konumuza geri dönelim,” ama Can bey bana laf atıp konuyu değiştiriyorsunuz efendim olmaz ki, hem ben size beni aydınlattığınız için şuan acayip müteşekkirim. Ne olur gururunuzu okşamama izin verin! Ay aman be, salağa bak bizde ölüyorduk bitiyorduk onun felsefesini dinlemeye! “Amaya’nın yanına bu akşam gidebiliriz ister misin?” tabii ki isterim. “Evet! Ne giyeyim?” yine bir kahkaha faslı ve ardından gelen “Ciddi misin ya?” sorusu. “Dora ormana gideceğiz daha doğrusu ormanın içinden şato gibi bir yere gireceğiz ona göre hazırlan.” Tamam, biraz salak bir davranış sergiledim bu sefer o haklı.

Üstüme siyah bir sweatshirt ve siyah bir tayt giydim. “Dora üstüne benim ceketlerimden bir tane vereyim giy yoksa üşürsün.” Aslında ceketim var sadece giymek istememiştim. “Can ceketim var ben giymek istemediğim için giymemiştim, giyip geleyim bekle.” Kafasını sallayınca Can’ın bana verdiği odaya gidip siyah uzun ceketimi aldım. Can biraz tedirgin gözüküyordu, korkmak gibi değil ama endişelenmiş gibi gözüküyordu. “Can iyi misin?” iyi olmadığı belliydi ama yine de sormak istedim. “Dora, orada Amaya’nın oğlu da olacak ona dikkat et olur mu? O iyi biri değil.” Kafamı olumlu anlamda salladım ve gülümsedikten sonra, “Gidiyor muyuz?”

“Amaya’nın oğlunun adı Aidan, Amaya’nın annesi yabancıymış ve Türkiye’ye geldiğinde Türk biri ile evlenmiş. Ve annesine söz vermiş ‘Ne olursa olsun çocuğunun ismi yabancı isim olacak.’ O yüzden isimleri yabancı.” Bunu cidden merak etmiştim ve Can sayesinde aydınlandım. “Can neden Amaya? Neden başka biri değil de ondan öğreniyorum?” Can samimi bir şekilde gülümsedi. “Annen ondan öğrenmeni istedi kim bilir belki annenden öğrenirsin.” Annem ölmedi! Annem de orada olabilir. “Can annemde orada mı?” hafif çığlık tarzında çıkmıştı sesim, “Annen orada ama o gözükmek isterse gözükür. Ve büyük ihtimalle bunu sana söylediğim için bana baya kızacak.” Güldüm, güldü. Can her kimse gerçekten iyi biri, ben buna eminim.

Ormanın içine girmeden kenarda bir yere park etmiştik. Yürüyerek girdiğimizde ormanın içinde tek bir ışık dahi yoktu. Korktuğum için Can’ın koluna girmiştim, küçüklüğümden beri yıldızları göremediğim yerlerden korkmuşumdur. Çünkü yıldızlar ortamı aydınlatırlar, yalan söylemezler. Onlar herhangi bir ruhun ışığı ile aydınlanırlar. Hani bazıları Ay’ı seyretmeyi çok severler ya mesela ben sevmem. Çünkü Ay yalan söylüyor, kendisinin normalde zaten mükemmel bir görüntüsü olmasına rağmen o Güneş’in ışığını kendi ışığıymış gibi gösteriyor. Özgüveni olmayan kişilere güvenme çünkü öyle insanlar kendilerine güvenmedikleri için başkalarına ait özellikleri kendilerine aitmiş gibi gösterirler. Yalan söylerler. “Geldik!” önümüzde neredeyse yıkılacakmış gibi gözüken bir ev vardı. “İçine girince böyle gözükmüyor merak etme!” dedi Can pişmiş kelle gibi sırıtarak. Elimi tuttu ve “Telefonunuzu alayım,” diye ekledi. “Neden?” diye sormam üzerine, “Nedeni de bana kalsın hadi!” telefonumu Can’a verdim. Ve o yıkılacak olan evin içerisine girdik. “Euzubillahimineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim Allah’ım sen beni koru yarabbim!” Can ufak bir kahkaha patlattı. “Kız imana geldi lan!” arkamızdan tanımadğım bir ses gelmesi ile anında Can’a sarıldım. “Allah’ım yemin ederim küçükken ATM içindeki cüce adamlarla dalga geçerken onların kırılacağını düşünmemiştim yarabbim koru beni!” Can ve yanındaki o tanımadığım çocuk kahkaha atarken ben tamda bana yakışacak bir hareket yaptım, ağlamaya başladım! “Ya tamam, tamam ağlama. Aidan ben. Sen de Dora olmalısın.” Can’a baktım ve o anki kafamla “Piç herif dediğin bu mu?” dedim. Can alnına eli ile hızla vurdu ve “Dora seni kesmemem için bir sebep söyler misin?” diye mırıldandı. “Ben kadınım. Kadına şiddete hayır!” ve ardından çıkan “Haklı!” diye bir kadın sesi. “Anne sen mi ilgileneceksin Dora ile?” Amaya anladığım kadarı ile o kadın. Sanki yaşlanmış gibi değil de benim yaşımda biri gibi duruyor. “Evet.” Şimdilik anladığım kadarı ile bir yorum yaparsam eğer Amaya her şeye kısa cevaplar veren biri. “Dora bir hafta burada kalman gerekiyor. İlk güçlerini keşfetmen lazım bunu yapman için seni 5 teste sokacağız. Son 2 gün de güçlerini test edeceğiz. Eğer bu yaptığımız güç testlerinde hala gücünü kullanmayı öğrenememiş olursan biraz daha burada kalırsın.” Bunlar elbette önemli şeylerdi fakat benim aklımda tek bir soru vardı. “Annem?” Aidan bir kahkaha patlattı, “Annen mi? Dora bence anneni hiç arama kendisinin sana gözükeceğini san-” Aidan’ın sözü kesildi ve Amaya “Bu sana düşmez Aidan, inan bana Asel Tomif’lerini 20/20 yapıp hepimizden daha onurlu bir davranış sergiledi. İsterse gözüksün isterse gözükmesin bu böyle, Asel tüm Tomif’lerini tek başına bitiren o onurlu kadın olarak kalacak.” Annemi oğluna karşı savunarak kalbimin odacıklarında yerini aldı. “Peki, şey benim burada kıyafetlerim yok ben bir hafta burada nasıl kalacağım?” evet, tek problem kıyafetlerim canım başka ne problemim olsun ki? “Dora bunları kafana takmana gerek yok. Bunların hepsini biz burada karşılarız.” Amaya diğerlerine nazaran bana daha uzun cevaplar veriyor ve bu beni mutlu ediyor. “Peki, Can?” Can bana baktı ve “Güneş ve Boşluk’a bakacağım ben. Ama her gün gelirim merak etme?” yani bu demek oluyor ki hiç tanımadığım insanların arasında, yapayalnız kalacağım. “Can sen gitmeden önce Dora’ya kalacağı yere götür. Sonra da benim yanıma konuşacaklarımız var.” Hafif sinirli çıkmıştı sesi, tabi ben bunu sinirli hali sanmıştım. Ta ki “AİDEN SEN DE!” diye bağırıncaya dek.

Can beni kalacağım yere getirmişti. Oda gibi düşünmeyin, tavan yuvarlak gibi duruyor fakat zemin düz. Fare yuvası olur ya çizgi filmlerde aynı onun gibi. Küçük bir mutfağı, banyosu, yatak odası ve salonu var. Ben kalacağın yer deyince sadece bir yatağım olur sanmıştım. Kısacası öğrenci evi gibi bir alanım oldu. “Can Boşluk ile ilgilenirsin değil mi?” sorum sadece konuşma olsun diye sorulan bir soru açıkçası, “Bakarım tabi ki Dora. Bu konuda endişelenmene gerek yok.” Yüzüme küçük bir tebessüm yerleştirdim ve “Görüşürüz o zaman.” Diye ekledim. Can ise “Yarın biraz zorlanabilirsin, yeni bir hayatın olacak. Testler güçlerin yerine oturmadığı için zorlayıcı olacaktır ama Amaya’nın seni sevmiş gibi gözüküyor. Pek de üzerine gideceğini sanmam, yeni hayatında başarılar Dora.” Son sözlerini de söyleyip odamdan (evimden) çıktı. Ve beni yeni hayatıma giriş yapacağım gece ile yalnız bıraktı.

Dora için-

Can için-

Amaya için-

Aidan için-

Caner için-

Asel için-

Naciye için-

Ahmet için-

Okuduğun için teşekkür ederim. 

Doğru Bildiğin YalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin