KÜL 157

32 0 0
                                    

Bazen canınız biraz yanar,

Nasıl derinden hissedilir o sızı...

hani düşüp dizlerini kanatmak gibi

                                   ya da kağıt kesiğinden sızlayan elleriniz gibi

işte o küçük sızıları duyar da insan

        kan revan içinde kaldığını görmezmiş meğer...


Acının oluk oluk yüreğinden gözlerine aktığını farkedemezmiş

                       Ta ki... ilk cemre düşene dek yanağının pembesine.

İnsan yaşarken bırakırmış nefes almayı,

                               hayattayım sanarmış meğer.


İçine sığmayan o acı beyninde bir senfoniye dönüşürmüş meğer.

Hüznün senfonisi başlarmış.

yüreği sızlatan bir bağlama açışı ile başlar, acı acı bir keman yankılanırmış sonra kulaklarda.

Öfke diner,

yüreğe taş gibi otururmuş bu hüzün.


Bana dönmeyen o güzel yüzün,

                                  artık içimde geçmeyen bu güz, yaşadığımız bu giz

benim kendime en büyük ihanetim oldu sözüm...

Sevmeyecektik gönlüm!

Şimde içimde kalan kocaman bir dağ gibi külün,

sen bilmedin,

sen bende, benimle öldün.

Kağıt Kesiği #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin