| ESARET |

3. Bölüm [-YAKINLAŞMA-]

Merhaba arkadaşlar her salı yeni bölüm ekliyceğimi söylemiştim dediğim gibi bugünde yeni bir bölümle karşınızdayım illaki eksiklerim ve yanlışlarım olmuştur bunları yorumlarda belirtebilirsiniz.

iyi okumalar umarım beğenirsiniz :)

Ne! ne diyordu bu adam yahu beni öldürmekmiydi amacı yüreğim daha hızlı atabilecekmiş gibi kendini zorluyordu daha fazla dayanamayacaktım birden gözlerim kapandı.

■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■●■

Zorlukla aldığım nefesle birbirine yapışan gözlerimi ayırdım. Sanki biri beni sımsıkı sarmıştı ayırdığım gözlerimle çıplak bir göğüs gördüm anında gözlerim irileşirken o kişinin Demir Bey(!) olduğunu farkettim nasıl bu duruma gelmiştik gözlerimi kapatıp bunun bi rüya olduğuyla ilgili kendime teselli verdim tekrar gözlerimi açtığımda uyuyan kanlı canlı Demir Bey'i tekrar gördüm ve sonra gece olanlar aklıma birer birer düşünce yanaklarımın ısındığını hissettim. Bayıldıktan sonra bu adamla uyuduğumu düşündüm uyumuşuzdur yani uyuduk uyuduk kesin uyuduk yoksa ne yapmış olabilirizki başka demi yani. Offff Allahım ne günahım vardıda bu adamın cinayetine şahit olup hem de bu katilin esareti altındaydım. Kımıldanıp kalkmak istedim ama o homurdanıp kollarıyla beni daha sıkı sardı resmen içimde bişeyler kımıl kımıl kımıldıyordu bana yabancı olan bu his beni afallattı. Ciğerlerime dolan bu koku resmen koku olmaktan çıkıp huzur olarak geçti içime bol bol kokuyu ciğerlerime hapsettim bu kadar güzel kokması haksızlıktı. Bir insan nasıl bu kadar yakışıklı kaslı ve aynı zamanda da güzel kokabilir resmen adam kusursuzdu onu inceledim uzun uzun izledim. Kirpikleri uzundu aynı zamanda da gürdü tek tek saymak isterdim ama şuanda bulunduğum bu durum buna elvermedi sakallarına değmek istiyordum ama olmazdı zaten elimi ondan kurtamazdım şuan beni sımsıkı sarması buna izin vermezdi. Daha fazla patronumla bu halde duramazdım.

Onu son gücümle itekledim en sonunda homurdanıp diğer tarafına dönerek uyumaya devam etti.

Bende hızla odadan çıktım direkt kendi odama girerken ardımdan kapıyı hemen kapatıp kendimi banyoya attım güzel bi duş alıp rahatladıktan sonra bornozumu giyip saçlarımı da havluya doladım.

Dolabıma yaklaşıp kapaklarını açtım kıyafetlerime göz gezdirip içinden iç çamaşırlarımı ve siyah midi boy elbisemi çıkartıp hızla giyindim spor ayakkabımı da giyinip saçlarımı havludan kurtarıp taradım sonrasında fön makinesiyle önce kurutup sonra tarakla fön çektim hazırlanmam bitince son kez bir aynaya baktım güzel görünüyordum yani sanırım.

Kapıyı açıp kendimi odadan dışarı attım. Aşağıya indim ve mutfağa daldım bi güzel kahvaltı hazırlamaya koyuldum. Çayı da demledim. Şimdi gidip masayı kurmaya başlayacaktım tepsiye kahvaltılıkları koyup arkamı dönmüştüm ki kapıda ki Demir Beyi görmemle yüreğim hopladı korkudan ne ara gelmişti ağzımdan bir kordu dolu nida yükselirken zorlukla elimdeki tepsiyi tutabildim.

Demir Bey öylece bana bakıyordu bedenimi kaplayan heyecan duygusu öncekiler gibi değildi bu seferki daha farklıydı içimden bişiyler akıyordu resmen sıcacıktı. Anında yanaklarım ısınırken ne diyceğimi bilemedim en iyisi günaydın demekti.

"Günaydın Demir Bey." Demir bey çatılmış kaşları ile bana bakmayı sürdürürken sonunda konuştu.

"Günaydın."diye hızla konuşup yüzüme bakmaya devam etti.

Bakışlarımı kaçırdım ona doğru ilerledim ama çekilmeyince tekrar konuşmak mecburiyetinde kaldım.

"Demir Bey geçebilirmiyim." Gözlerim gözlerine çıktı.