4.bölüm

161 7 2
                                    

MULTIMEDIA : Kumsal

Sanırım bu Deniz'e bulaşmam gerekiyordu. Insanların beni tehdit etmesinden nefret ediyorum. Bundan dolayı onun dediğinin zıttını yapacaktım 😈. Bu oyun karşılıklı oynanır , hadi bakalım Deniz Bey. Bugün basketbol maçı vardı ve bu basketbol maçının okul için çok çok çok önemli olduğunu öğrendim. Hemen bir plan yapmalıydım. Öyle bir plan yapmalıydımki son basketi deniz atamasın fakat onun takımından başka bir çocuk atsın her türlü yensinler. "KKUUMSAALLL" bu şeytanı sesle hayallerimden uzaklaştırılmayı başardım . Gerizekalı ingilizce hocası. "Hı" dedim. "Bir daha dersi dinlemeyip hayal kurduğunu görürsem müdürün odasına gidersin" dedi. Pis karı. "Tamam hocam bir daha olmayacak " diyip kestirip attım. O sırada zil çaldı hemde öğlen tenefüsü ! 40 saattir bunu bekliyordum sonunda. Herkes kapıya doğru koşmaya başladı. Herzaman en son çıkmak en iyi çaredir. Hem ezilmiyorsun, hemde kafanı dinlemiş oluyorsun. Bakıyorum da bunu benim gibi düşünen 2 kız daha varmış. Kızlara dönüp " bakıyorumda sizde en son çıkmayı seviyorsunuz " diyip içten bir gülücük attım. 1. Kız bana dönüp " naber benim adım Masal" dedi. 2. Kız " merhaba benim adım da Esila"dedi. Masal "dediğin tamamen doğru" diyip kıkırdamaya başladı. Onlara denizle tanışmamı falan anlattım ve planımı. Esila "kızım sen de az değilsin" dedi. "Var mısınız yok musunuz " dedim. Ikisi aynı anda "varız" dedi. Sonunda dersler bitmişti. Okul sonu gelmişti, zaten okul sonunda da o çok çok çok önemli dedikleri basketbol maçı vardı. Basketbol maçının en fazla neyi olabilirdiki? Alt üstü bir basket maçıydı ya kaybedeceklerde yada yenileceklerdi. Herkes servislere dağılıp basket maçının oraya gidiyordu.bizde kızlarla bir servise bindik. Ve servis tam motoru çalıştıracaktı ki , Son anda servisin kapısı açıldı. LANET OLSUN ! işte buna ben şanssızlık derim . Bizim okulun basket takımı içeri girdi. Ve aralarında Deniz'de vardı. Neymiş efendim bu servis daha boşmuş. Denizle göz göze geldik. Çoooo...k yakışıklı. Herneyse benim böyle şeyler düşünmemem gerekiyor. Başımı hemen başka bir yöne çevirdim biz en arkanın bir önündeki koltuklarda oturuyorduk. Masalla ben çift kişilikte , Esila ise tek kişilikte oturuyordu. Basketbol takımı ise en arkada oturuyordu. En arka sağda deniz oturuyordu . Ve bana kolayca bakabiliyordu. Şuanda beni süzdüğünü hissedebiliyordum. Yan gözle ona bakmaya çalıştım . Olmadı tam dönüp baktım . Ve oda bana bakıyomuş. Masal da orda birini kesiyordu. Oha Emre yi kesiyordu. Hemen masalı dürtüp "şhh kızım sen emreden hoşlanıyor dimi" dedim. " Ne nerden çıkarıyosun" dedi. "Çinkü onu kesiyosun zalımın kızı" dedim. "Üff tamam be senden de hiçbirşey kaçmıyo" dedi. "Asdfghasdfg tabi olm " dedim. Servis gelmişti. Biz yine en son çıkmayı tercih etmiştik hayret Deniz'de ! Deniz önümde durdu , ben göz temasını koruyarak masal ve esilaya "dışarı" dedi. Onlar ikiletmeden dışarı çıktı. Deniz beni kolumdan sürükleyip beni yeniden duvara yapıştırdı. "Şimdi ne yapıyosun" dedim. "Çok hoşsun dediğim gibi bana bulaşma" dedi . Ve hafif gülümseyip gitti. Ve beni bir kez daha orda tek başıma ağzım açık bırakmıştı. Beni şaşırtıyordu. Bana gülmesine mi sevinseydim yoksa çok hoş demesine mi , veya bana bulaşma demesinden korkmalımıydım. Çünkü birazdan olacaklardan hiçbir fikri yoktu .

Umursamaz KabusumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin