İçeriye girdiğimizde 4 kız dans ediyordu. Çalan şarkı Eyes, Nose, Lips' ti. İçeriye girdiğimiz fark edilince içlerinden biri müziği kapattı. Beni inceliyorlardı. Müziği kapatan kız karşıma geçip kollarını birleştirdi ve bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı. Arkasına da diğer 3 kız geçti. Tuhaf hissetmiştim çünkü şu anki ortam sessiz ve utandırıcıydı. Bende çekingen çekingen onlara baktım. Öndeki kız bana ters ters bakarken diğerleri ona göre sevecen gözüküyorlardı.
Ben bu düşüncelerin içinde kaybolurken Josh kapının yanından gelip elini omzuma attı -ki bu olay beni şaşırtmıştı- ve
"Yeni arkadaşınıza merhaba deyin kızlar! Bundan sonra o da aranızda olacak ve birlikte ter döküp, çabalayacaksınız. O yüzden iyi anlaşın ve onu aranıza kabul edin." dedi. Daha sonra bana dönüp, eliyle kızları işaret ederek
"Hadi kendini tanıt Annie! Ben şimdi gitmeliyim. Sonra görüşürüz." dedi gülümseyerek ve kapıya yöneldi. Bende ona gülümsedim. Ama bence bu kadar çabuk gitmemeliydi. Çünkü şu an ortam gergindi. Daha fazla zaman kaybetmeden eğildim ve
"Merhaba! Benim adım Annie." deyip onları selamladım ve sonra da kendimi tanıttım
"17 yaşındayım. Burada doğdum büyüdüm ama annem Kore'li babamsa Türk. Tanıştığımıza memnun oldum. Lütfen bana iyi davranın ve iyi anlaşalım." dedim.
"Peki hoş geldin! Benim adım Jennie. Grubu'muz'un lideriyim." dedi karşımda kolları bağlı bir şekilde dikilen ve adının Jennie olduğunu öğrendiğim kız. Grubumuz derken 'muz' ekinin üstüne basarak söylemişti bu kelimeyi. Ne anlam ifade ettiğini daha sonra tekrar düşünecektim.
Sırayla arkasında ki kızlar da
"Merhaba! Benim adım Jisoo. İyi anlaşalım." deyip gülümseyerek. Bende ona gülümseyerek karşılık verdim.
"Memnun oldum." dedim. Arkada ortada duran kız
"Merhaba! Ben Hanna." dedi soğukça. Sadece kafamı sallamakla yetindim. En soldaki ise öne gelerek bana sarıldı ve
"Merhaba sevimli arkadaşım! Ben Jinny!" dedi fazla sevecen bir şekilde. Bu beni şaşırtmıştı. Ama gülerek tepki gösterdim.
Genellikle sevdiğim ve yakın olduğum insanlara sürekli sarılırdım ve sevgimi gösterirdim. Biz, adının Jinny olduğunu öğrendiğim kızla gülüşürken grubun lideri olduğunu söyleyen Jennie
"Jinny! Kendine gel." diyerek sertçe Jinny' e seslendi ve tekrar bana ters ters bakma işine döndü.
Jinny' nin gülümsemesi yüzünde soldu ve yanımdan sakince ayrılıp tekrar geriye geçti.
Bu çok sinir bozucuydu. Evet lider olabilirdi fakat arkadaşlarına böyle seslenmesi ve bağırması çok yanlıştı. Sinirime dokunmuştu. Herkesle iyi anlaşacağıma emindim. Çünkü sevimli aegyolarıma kimse dayanamazdı. Ama bunun Jennie'nin üzerinde pek işe yarayacağından emin değildim.
"Voah! Artık yeni maknaemiz belli oldu. En küçüğümüz sensin Annie!" dedi Jinny tekrar modunu yerine gelmiş bir şekilde. Gülümseyip
"Ah, öyle mi? Peki sizler kaç yaşındasınız?" diye sordum merakla. Jinny
"Ben, Hanna ve Jisoo 18. Jennie unnie de 19 yaşında. Ay farkıyla maknaemiz Jisoo' ydu tabi artık sensin!" deyip kıkırdadı neşeyle.
"Vay canına maknaeyim." deyip bende kıkırdadım. Jennie sunbae gülüşmelerimizi keserek.
"Haydi! Çalışmamız gerekiyor. Tanışma kısmını kısa kesinde çalışmaya devam edelim." dedi.
Hanna yere çöküp
"Unnie! Saatlerdir çalışıyoruz. Gerçekten acıktım bir şeyler yemek istiyorum ben..." deyip mızmızlanarak midesini ovdu. Jennie de
"Ah! Peki peki." dedi. Daha sonra biraz düşünür gibi yapıp
"Maknae! Haydi gidip bize bir şeyler al." dedi. Şaşırdım ama hemen kendimi toparlayıp
"A-ah, peki sunbae-nim! Ne istiyorsunuz? Ne almalıyım?" dedim. Bu arada Jinny sunbae dışında herkes yere çökmüştü
"Pizza nasıl olur? Bence pizza almalısın. Hemen 2 sokak aşağıda çok güzel bir pizzacı var oradan almalısın tamam mı?" dedi ve anlamlı anlamlı gülümsedi, fazla yapmacık bir şekilde. Suratım düştü. Jinny sunbae anlamış olacaktı ki
"Maknae! Buraları o kadar da iyi bilmiyorsundur değil mi? Bende seninle birlikte geleyim. Sana yardımcı olurum." dedi sevecen bir şekilde bu karar beni gerçekten sevindirmişti. Ona kanım iyiden iyiye ısınmaya başlamıştı.
"Peki!" dedim gülümseyerek. Üzerine hırkasını giydi ve koluma girip beni dışarıya çekiştirmeye başladı. Fazla heyecanlıydı bu hali beni güldürdü. Hızlı bir şekilde ilerliyorduk ve ben birine çarptım ne yazık ki bu asla çarpmak istemediğim biriydi.
Evet! Yeni bölüm geldi. Bugün 14 Şubat biliyorsunuz. Sevgili okuyucularım! Belki bir sevgiliniz yok ama Sevgililer Günü'nüz kutlu olsun! Yalnız değilsiniz! :D
Ayrıca bu bölüm biraz kısa oldu bunun için de üzgünüm. TT
Hikayemi okumaya devam edin ve bolca sevin.
NOLZA! ✌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dreams Came True ▲
Teen FictionO' nun hüzünlerini, sevinçlerini, heyecanlarını okumaya hazır mısınız? Babası "Nil" , annesi "Na Eul" diyor ama herkes kısaca "Annie". Bu Annie'nin muhtesem hikayesi. O, güçlü, yetenekli, azimli ve sahneye çıkma hevesiyle dolmus 17 yasındaki bir ge...