4.4

213 23 28
                                    

25. Bölüm - Jeon Jungkook

Lisa'nın sırasıydı. O giyinme odasına gitmişken ben de sinirle yumruğumu sıkıyordum. Sio kaç yıllık arkadaşımdı benim, böyle bir şeyi nasıl yapabilirdi? Bana nasıl ihanet edebilirdi? Aklım almıyordu doğrusu. Bildirim sesiyle telefona baktım. Lima yazmıştı. Onunla konuşmak beni rahatlatıyordu bu yüzden sevinmiştim.

Limario: naber

Jeonjk: iyi sen? Sabah moralin bozuktu merak ettim.

Limario: bende iyi. Merak etme beni.

Limario: bana anlatmak istediğin şeyler var mı?

Jeonjk: yok, ne gibi?

Limario: mesela Sio'nun sana ihanet etmiş olması gibi. Hadi ama Kook, üzüldüğünü görebiliyorum.

Jeonjk: nereden biliyorsun?

Demek ki buralarda bir terletseydi. Lisa olamazdı değil mi? Yok canım, tamam biraz benziyor olabilir ama her ne kadar giyinmesi uzun sürmüş olsa da şu an meşgul. Acaba sabah atıştırınız, manken Leviosa olabilir miydi? Tabiki oydu. Hızla kalkıp onu kolundan tuttum ve köşeye çektim.

Lalisa Manoban

Giyinme odasında Jungkook ile yazışıyordum. Birden içeriden gürültüler gelmeye başladı. Jungkook disiplinliydi, bu kadar ses çıkartmalarına izin vermezdi. Son yazdığım mesaja da cevap vermemişti. Merak etmiştim bu yüzden hızlıca giyinip çıktım.

"Jungkook?" diye bağırdım. Leviosa'yı almış köşede bağıra çağıra konuşuyordu. Leviosa'nın yüzünde olayları kavramaya çalışan bir ifade vardı. Hızlıca yanlarına gidip onları ayırmaya çalıştım.

"Dur Jungkook, bir kıza sesini yükseltme ve ya bağırma hakkına sahip değilsin!"

"Kes be!" dedi yüzüme bile bakmazken. Onları tam ayırdığımda yüzündeki öfke ve nefret silindi. Kıyafetlerimi incelemeye başladı. Beğenmiş miydi?

"Lütfen." dedim ve Leviosa'yı da alıp içeri geçtik. "İyi misin?"

"İyiyim merak etme."

"Ne dedi sana?"

"Ben de anlamadım ki, Limario sensin değil mi gibi birşey dedi." Ağzım açık kalmıştı. Bu demek oluyordu ki beni bulabilirdi.

"Anlıyorum."

"Lisa, melek gibi olmuşsun, çok güzel gözüküyorsun. Nutkum tutuldu. Asil ve zarif, Bay Jeon'un da dibi düştü zaten. Bakışını gördün mü!" diye bağırarak yanıma yaklaştı Yeri.

"Saçmalama kızım." dedim ama içten içe bunun farkındaydım biraz. Şu an kimse olmasa, Seniorita'yı açıp dans bile ederdim! İç sesim halay çekiyordu! -Türk kanlı lisa zşşğşğüöç-

 Şu an kimse olmasa, Seniorita'yı açıp dans bile ederdim! İç sesim halay çekiyordu! -Türk kanlı lisa zşşğşğüöç-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O sırada Kook vücudumu inceleyerek yanıma geliyordu. "Hadi Lisa, olabildiğince geciktik zaten!" dediğinde özür dileyip çekilme alanına gittim.

Çekim bittiğinde Jungkook'un yanına yöneldim ve, "Biraz konuşsak mı?" dedim. Daha sonra o peşinden gittim ve direk söze girdim. "Kook, bugün erzak günü biliyorsun. Erzakları sana verdiğim adrese postalattırır mısın?"

"Hayır."

"Ama lütfen!"

"Neden?"

"Şey.. birine hediyem." Yolda gördüğüm taksicinin eşine verecektim tabiki.

"Kime."

"Söyleyemem."

"Lisa kime?"

"Taksici amcanın eşine."

"Ne? Ücretsize mi hemde? Asla olmaz."

"Of tamam be. Sen bana ver ben veririm."

"Lisa hayır dedim. Onlara göre değil, genç işi bunlar."

"Lütfen!" Dedim aegyo yaparak. Kook derin bir nefes verdi ve,

"Konumlarını gönder."

"Gerçekten mi? Çok teşekkür ederim!" dedim sevinçle boynuna sarılarak. Kokusu daha yakından gelmeye başlamıştı. Sonsuza kadar böyle kalabilirdim. O da nefesini tutuyordu. Bir anda beni ittirdi.

"Hey ne yapıyorsun düşecektim!"

"İş yerindeyiz kendine gel. Biri fotoğraf falan çeker belli olmaz. Her neyse. Hem ben sana erzağını onlara ileticeğim demedim ki."

"N-nası?"

"Erzağını sana vereceğim, onlara yaşlarına uygun şeyler ayarlayacağım. Notunu yaz ver, ben de kutuya koyarım. Şaşırmasınlar şimdi kimden bu diye."

"Çok çok teşekkürler!" dediğimde hafifçe sırıttı ve gitti.

Ne?

Jeon

Jungkook

Gülümsemiş

Miydi?

Tam gülümsemek denmezdi ama tebessüm etmişti. Gülüşü gerçekten çok güzeldi. Daha sık gülmeliydi..

Hestia | LizkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin