Uyarı! Bu hikaye Toby Fox tarafından yapılan Undertale adlı oyunun kişisel yorum katılarak ve orjinal halinden farklı olacak şekilde yazılmış bir kitaptır.Kullandığım resimlerin hiçbiri bana ait değildir.
-Anlatıcı:Frisk-
*Kendini sarı çiçeklerin arasında buldun*
Frisk: Heryerim ayrı acıyo bu ne yaa..
Dur ya.. öldüm mü ben? tüh ne de iyi kızdım.. her şeye rağmen iyi kızdım.. yazık oldu bana ;-;
ölmüş gibi hissetmiyorun ama yaşadığım da söylenemez..
-Düştüğüm yerden yukarı baktım, çiçekler düşüşümü yavaşlatmış olmalı yoksa şimdiye nalları dikmiştim-
Frisk:Peki ama nerdeyim ben?
-Kafamı çevirip etrafıma baktım, dört bir yanımda sütünlar vardı ve iki sütun arasında da büyük bir kapı, aklıma iki ihtimal geldi ya kafamı fazla sert vurdum sonra komaya girdim ve şuan hayal görüyorum yada burası tarihin içine gömdüğü, unutulmuş biryer-
*Kapıdan geçmeye karar verdin, içinde yanlız olmadığına dair bir his var.. İçin Kararlılık ile doldu*
-Nerde olduğumu yada nereye gittiğimi bilmeden sarmaşıklarla dolu mor duvarları olan yoldan ilerledim, sonra karşıma görmeyi beklemediğim bir şey çıktı..
?????? : Selam! Ben Flowey
Frisk:Merhaba ben de Fri-
Flowey:Hey iyi misi-
Frisk:NOLUYO Yaaa
Flowey:Asıl sana noluyo, ne bağrıyon dibimde
Frisk:Konuşuyon sen!!
Flowey:Ne var sende konuşuyon, ben sana bağırıyom mu!!?? Hee dur ama sen yeryüzünden geliyon, orda çiçeklerin yüzü yok ve konuşmuyolar
Frisk:Bi zahmet konuşmasınlar
Flowey:Sakinleştiysen devam ediyim mi?
Frisk:Dur bidakka sen çiçekler yüzsüz mü dedin?
Flowey:Yani.. sayılır da neden şaşır-
Frisk:Bırak muhattap olma şu çiçeklerle OwO
Flowey:.. Espiri mi yaptın..Espiri mi bu şimdi!
Frisk:Gerildim ama napiyim ;-;
Flowey:Tamam her neyse.. bak ne diycem, Gel benle Ann- yani Toriel seni görmek isteyecektir
Frisk:Toriel kim? Dur tahmin ediyim o da papatya mı :D
Flowey:Gidince görürsün
Frisk:Gidince derken?ben giderim de sen nası gelcen
Flowey:Buna mı takıldın.. hayır yani- neyse sorgulamicam
-Flowey yerinden çıkıp kökleriyle ilerlemeya başladı onu koridor boyunca takip ettim bazı bulmacalardan geçtik ve sonunda şirin bi evin önünde durduk -
Frisk:Toriel burda mı yaşıyo?
Flowey:Evet buraya "Harabeler"diyoruz ve sen sormadın ama ben söyliyim biz canavarlar uzun zaman önce insanlarla olan savaşta malup edilip bu yere bi bariyer tarafından hapis edildik.
Frisk:Kesin komadayım, rüya filan görüyorum..
Flowey:Hey!Sen beni dinliyo musun!?
Frisk:Acaba uçabilir miyim..
-Ben hayal gücümle neler yapabileceğimi düşünürken Flowey tohum benzeri uçan beyaz bişey ile kafama vurdu, önümde can barım olduğunu düşündüğüm bişi belirdi Hp 19/20 a düştü-
Frisk:Bu niyeydi şimdi
Flowey:Acıyı hissetiğine göre komada filan değilsin
Frisk:Peki ya acıyı hissetiğimi düşündüğüm için-
Flowey:Tamam ya yok bişi sen git şimdi kapıyı çal
Frisk:Olmaz...
Flowey:Merak etme Toriel sana zarar verme-
Frisk:(pis sırıtış)Niye milletin kapısını çalıyım belki lazımdır ;D
Flowey: ..... Eğer bir daha espiri filan yaparsan seni buraya gömerim (korkunç yüz)
Frisk:..... sustum.
Flowey:Bilseydim önceden derdim •~•
-Ben Flowey in söylediğine tırsıp sustuktan sonra kapının açıldığını ve içeriden uzun boylu bir silüetin belirdiğini gördüm, bize doğru geliyordu, yeteri kadar yaklaşınca durdu-
Toriel:Merhaba Evladım ben Toriel Harabelerin koruyucusuyum
-Karşımda keçi benzeri,boynuzları ve beyaz kürkü olan, uzun mor giysili canavar bayanı görünce ne nepki vereceğimi bilemedim, oysa Flovi kankim gibi çiçek filandır diye düşünüyodum.O sırada Flowey içeri girmek üzere kapıya yönelmiş gidiyordu bile-
Toriel:Umarım seni korkutmamışımdır evladım ama merak etme sana zarar vermek gibi bir niyetim yok.
Frisk:Şey.. korkamdım aslında ama şaşırdım biraz.. Benim adım Frisk.
Toriel:Memnun oldum Frisk,ne zamandır burdasın bilmiyorun
ama acıkmış olmalısın gel sana tarçın ve karamelalı turtamdan ikram edeyim.
-Sahi ne zamandır burdayım ben-
Frisk:Tabii olur teşekkür ederim
...
-Toriel in evine gittikten sonra bana masanın yanında bir sandalye gösterdi ve oraya oturup turtanın hazır olmasını beklememi istedi, Flowey ise masadaydı ve bana imalı imalı bakıyordu-
Frisk:Bişi mi oldu ne o bakış
Flowey:Toriel i görünce çığlık filan atmadın ama kalpten gidicek gibiydin
Frisk:Napim "Ooo demek Bayan Toriel sizsiniz memnun oldum ifendim" mi diyeydim ;-;
Flowey:Hayır ama yüzünü görmeliydin
Frisk:Kendi yüzümü nası görim, olur da karşılaşmayı hiç tahmin edemeyeceğim kişiler gördüğümde yüzümün alıcağı ifadeyi görmek için yanumda ayna mı taşıyim
Flowey:Tüh yarana bastım galiba qwq
-Kısa zaman sonra Toriel elinde iki tabak ile geri döndü, birini benim diperini de Flowey in önüne koydu, Flowey köklerinden birini kullanıp çatalı aldı ve turtayı yemeye başladı, Toriel ise karşıma oturdu, benim de yememi bekliyor gibiydi ben de çatalımı aldım ve turtanın taduna baktım.. -
Toriel:Nasıl,turtayı beyendin mi küçüğüm
Frisk:Müthiş.. ee yani güzel olmuş elinize sağlık Bayan Toriel *-*
Toriel:(kıkırdama)Beyenmene sevindim küçüğüm ayrıca Toriel demen yeterli
Frisk:Peki Toriel •-•
-Turtamı bitirdikten sonra Toriel ile biraz konuştuk,salyangozlardan, savaştan, buranın işleyişi ve tarihinden bahsetti.Sonra bana ruhumun rengini sordu,bilmediğimi söylediğimde ruhlardan ve özelliklerinden konu açıldı ben ise kararlılık ruhuna sahipmişim, yani bilinen son kararlılık ruhuna.. -
*Yorulduğunu hissetin,uyumaya ihtiyacın var*
Frisk:Toriel burda kalabileceğim biyer var mı? konuşmaya devam etmek isterdim ama uyku beni ele geçiriyo
Toriel:Tabii çocuğum gel sana odanı göstereyim orda kalabilirsin.
-Toriel bana odayı gösterdikten sonra iyi geceler dileyip gitti, ben de odayı biraz inceledim beni getirdiği oda bir zamanlar bir çocuğa aitmiş gibi duruyodu, tozlu sandık içindeki oyuncaklar ve çekmecedeki eski boya kalemleri.. odadan hüzün yayılıyordu,oysa evin geri kalanı sevecen bir ortama sahipti.. incelemem bittikten sonra yatıp herzamanki gibi kâbuslarla dolu derim bir uykuya daldım..-
____________________________
Kelime sayısı:815
ŞİMDİ OKUDUĞUN
.•♫•♬• ᯽Solmuş Çiçeğim᯽ •♫•♬•
Fanfiction"Eğer biri çıkıp bana, buraya düşeceğim zaman hayatımın nasıl değişeceğini önceden söyleseydi..Asla atlamazdım.." ".... Peki neden ? " "hehe... Gerçek olamayacak kadar güzel çünkü"
