1.4 ☆

779 99 36
                                    

Taeyong duraksadı, duyduğu şey adeta başından aşağı kaynar sular dökülüyormuşçasına yakmıştı canını.

"Jaehyun..."

Jaehyun tek kaşını kaldırdı sorar tarzda. Gözlerinin içi acımasızca bakıyordu Taeyong'un titreyen gözlerine.

"Bu kadar acımasız olmak zorunda mı?" diye düşündü Taeyong. Canı zaten yeterince yanıyordu, onu canlı hissettirip sonra neden tekrar gömüyordu?

Boğazındaki yumru büyürken, yutkunmak bile zor geliyordu. Titreyen ellerini köşede duran paltosuna uzatmış usulca eğilerek onu almıştı. Aynı zamanda gözünden küçük bir damla yaş düşmüştü yere. Bu kadar güçsüz değildi, bu kadar güçsüz olamazdı aşk karşısında...

Adımlarını usulca kapıya doğru çevirdi, söyleyecek hiçbir şeyi yoktu. Ağzını açarsa konuşamadan ağlamaya başlardı biliyordu. Kendini güçlü sanıyordu fakat yalandı, bunca zaman sadece kandırmıştı kendini. Böyle güvende olurum, böyle korurum kendimi diye düşünmüştü fakat nafileydi. Şu an kalbi bir enkazın altında kalmış gibi acı dolu ve yorgun hissediyordu.

"Taeyong." doktor seslendiğinde, Taeyong adımlarını durdurdu. Yüzünü ona dönmeye ve gözlerine bakmaya cesareti yoktu. Eğer yaparsa daha da güçsüz düşeceğini biliyordu çünkü. Düşen omuzlarını kaldırmaya çalıştı doktorun söyleyeceği şeyi beklerken.

Jaehyun masanın üzerinde duran paraya kaşlarını çatmış bakarken, "Paranı unuttun." demişti sertçe.

Doktorun keskin sesi bir bıçak gibi kesmişti kalbini genç adamın. Dudaklarından dökülen ufak inilti karşısında onları birbirine bastırmış, hiçbir şey söylemeden kendini hızla odadan dışarı atmıştı. Gözlerinin önü bulanıktı, gözyaşları adeta bir sicim gibi yanaklarını ıslatırken titreyen elleriyle kapıyı araladı ve kendini geniş bahçeye attı. Soğuk rüzgar gözyaşlarıyla ıslanmış suratına acımasızca vururken, Taeyong sarsak adımlarla arabasına geçti.

"Bu kadar acıtmamalı..." diye söylendi gözyaşları arasında. "Sen bunların hepsini hak ettin çünkü."

⸻ ♡ ⸻

Doktor bakışlarını büyük pencereden gözüken dolunaydan çekmiş, elindeki içkisini masaya bırakmıştı. Sıkıntıyla elini saçlarından geçirirken tuttuğu nefesini bıraktı. Huzursuzdu, huzursuz ve rahatsız hissediyordu. Kalbinde hüküm süren bu ağırlık onu öldürecekmiş gibi hissettiriyordu.

Taeyong'un titrek gözlerinin son kez nasıl baktığı düştü hatırına. O bakışlar adeta bir kor gibi yakmıştı doktorun kalbini. Doktor acımasız sözlerini onun üzerine fırlatırken, o ise hiçbir şey söylememişti. Fakat sessizliğinin arkası büyük kederdi, bundan emindi Jaehyun. Taeyong sessizliğinin arkasına büyük bir acıyı sığdırmıştı.

"Lanet olsun." Jaehyun pişman sesiyle kendine bir küfür savurdu. Kalbi pişmanlıkla yanarken bakışları masanın üzerinde duran paraya kaydı.

"Siktir." demişti, "Neden üzülüyorsun ki? O bunu hak etti."


⸻ ♡ ⸻

⸻ ♡ ⸻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
breaking point // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin