Güneşin içeri giren ışığıyla, gözlerimi yakışıklı bir güne açtım. Yakışıklı bir insan olaraktan, yakışıklı bir güne gözlerimi açıyorum. Sonra mal mısın demeyin.
5273627. deneyişimden sonra, sonunda yataktan kalkabildim.
Hemen banyoya geçip sıcak bir duş aldım. Daha sonra da kahvaltı hazırlamak için aşağıya indim.
Ah, yakışıklı olduğum kadar iyi bir aşçı olduğumu söylemiş miydim?
Yalnız yapılan huzurlu bi kahvaltıdan sonra üstümü giyinip son bir kez aynanın karşısına geçtim. Bu yakışıklılığım karşısında aynanın çatlamaması şaşırtıcı.
Evden çıkıp arabama atladım. Müzik kasetlerimden birini yerleştirip, arabayı çalıştırdım.
Aish, bugün yeni bestemi sunacaktım. Nasıl unuturum!
Ah, şu Bayan Choi.. her ne kadar yetenekli ve güzel bir sese sahip olsamda, beni bu kadar sıkıştırmamalı. Neyse ki çok yetenekliyim, bu işi halledebilirim.
Kendi kendime söylenirken kampüse çoktan gelmişim bile. Arabadan indim ve elimdeki dosyalardan biri yere düştü. Eğilip aldım, tam ayağa kalkacakken deli gibi koşan biri resmen bana gömdü.
"Hey, ne yaptığını sanıyorsun sen?!"
"Ah, özür dilerim. Çok acelem var."
"Bir özürle kurtulabileceğini mi sanıyorsun?!"
"Özür diledik ya gerizekalı ne çemkiriyorsun?!"
Aish şu kız. Hem suçlu, hem ukala, hem de çirkin.
"Sen benim gibi yakışıklı birisiyle nasıl olur da böyle konuşursun?!"
"Ahaha yakışıklı mı? Sen hiç aynaya bakmıyor musun?"
"Seni küçük c-"
"Üzgünüm ama acelem var. Bundan sonra biraz dikkatli olsan iyi edersin."
Bu kız kendini ne sanıyor?! Az önce resmen benimle alay etti. Beni tanımıyor olmalı. Kızım hadi tanımıyorsun, yakışıklılığımdan da mı etkilenmedin?
Sinirden köpürerek sınıfa daldım.
O kızı öldüreceğim! O kızı gördüğüm ilk yerde öldüreceğim!
"Chen ne yapıyorsun dostum? "
Sen öldün kızım. Yav aklım almıyor, kendi çirkinliğine bakmadan nasıl benimle alay eder?!
"Hey! Chen!"
Günde 62723 kez aynaya bakmasam bende kendimi çirkin sanacağım. Ama o lafları sana yedireceğim!
"KIM JONGDAE!!"
"Ne bağırıyorsun be! Sensin Jongdae! Daha kaç kez bana Jongdae deme diyeceğim Yeol?"
"Dostum, yarım saattir sana sesleniyorum. Kendi kendine söyleniyorsun. Ne oldu, yine Baekhyun mu?"
"Hayır, bu sefer Baekhyun'un kız versiyonu."
"Nasıl yani?"
"Arabamdan inip kampüse girecekken çılgın kızın biri bana gömdü, bir de alttan alacağına bana çemkirdi. Aish düşündükçe sinirleniyorum!"
"Ahahaha chen kusura bakma am- ahahaha."
"Ne gülüyorsun be?"
"Sadec- ahahahahah."
"Dalga geçmeyi kes Yeol!"
"Tamam dostum sakin ol. Ama bu kız her kimse gerçekten çıldırmış olmalı. Kim olduğunu biliyor musun?"
"Hayır, ama bulacağım."
Profesör içeri girdikten sonra konuşmamız sona erdi.
Bir yandan dersi dinlemeye çalışırken o ukala kızı aklımdan çıkaramıyordum.
Onu gerçekten doğduğuna pişman edeceğim. Bu kampüsün Gu Jun Pyo'su benim. Çok yanlış kişiye bulaştın kızım.
Yine kendi kendime söylenirken gürültülü bir şekilde kapı açıldı.
"Çok üzgünüm Profesör, kayıt işlemlerimi tamamlamakla uğraşıyordum. Geçebilir miyim?"
"Tabii, geçebilirsin. Ama önce kendini tanıtmayacak mısın? "
Lan?! B-bu o kız. Bildiğin o kız. Bahçede bana hunharca gömen, üstüne de çemkiren güzel görünümlü çirkin kız!
"Woah!"
Kafamı sesin geldiği yöne çevirdiğimde,ağzından salyalar akıtarak kıza bakan bir adet Chanyeol'le karşılaştım.
"Ağzını kapa seni yoda!"
Hala salyalar akıtmaya devam ediyordu. Ağzının ortasına bir tane geçirdim.
"Ne vuruyorsun be?!"
"Gerizekalı, bu o kız."
"Hangi kız?"
Bu çocuk cidden mal. En yakın arkadaşım olmasaydı asla böyle bir asalakla takılmazdım.
"Lan o kız işte. Sabah bahçede bana çemkiren yaratık."
"Ahahah dostum, bu yüzünden masumluk akan melek yüzlü kız mı sana bunları yaptı?"
"Melek değil o, melek görünümlü şeytan!"
Yeol gülmekten ağzını bile açamadı. Salak çocuk.
Demek yeni kız ha? Üstün yeteneklerimle sana bu kampüsü dar edeceğim çirkin yaratık.
Tamam, belki biraz güzel olabilir.
"Ah, tabii. Ben Sorin, Park Sorin. Bu okulu bursla kazandım, umarım iyi anlaşırız."
Ben delici bakışlarımla kıza bakarken, birden gözleri gözlerime çarptı.
Aha baktı, kesin ne kadar yakışıklı olduğumu görüp şuan bana çemkirdiği için üzülüyordur.
Alaycı bir gülümsemeyle göz devirerek kafasını çevirdi.
Sensin alaycı gülümseme.
Yeol koluma dirsek attı.
"Ee ne yapacaksın Kim Jongdae?"
"İntıkam alacağım."
"Çemkirdi diye mi?"
Tabii ki hayır, bana ve yakışıklılığıma hakaret etti.
Bu büyük bir neden.
"Şimdi görürsün."
~~~~~~
Gördüğünüz gibi ilk hikayemi yazıyorum, fazlasıyla hatalarım var. Kurgum beğenilirse, yardımlarınızla yanlışlarımı düzeltmek istiyorum. Şimdiden okuduğunuz için teşekkür ederim♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Here.
Fanfiction"Dünyada ki en yakışıklı insan olarak hep burada olacağım Sorin." dedi çocuk, kızın kalbini işaret ederken. Tekrar aynı yeri işaret ederek devam etti çocuk. "Her ne kadar kendini bilmiş, havalı bir o kadar da yakışıklı olsamda, her zaman burada olac...