Tenime değen zayıf güneş ışıklarıyla uyandım. Sabah olmuştu hudor çoktan toplanmış ateşi söndürüyordu. Ah bu arada gücüm nedeniyle güneşten etkilenmiyorum. Genelde Dracula soyundan olan türler güneşi sevmez. Yani vampirler arasında güneşe bağışıklıkları olanlarda var. Fakat yine de sevmiyorum kendisini pek.
Hemen kalkıp toparlandım hudor uyandığımı görünce hafifçe gülümsedi.
(h)-günaydın.
(u)-günaydın.
(H)-çabuk hazırlansan iyi olur 1 saatlik yolumuz kaldı hemen gidelim.
hudora kafamı salladım neden bu kadar acele ediyordu anlamış değilim. hudor elime o garip bulamaç şeklinde ki yemeği tutuşturdu.
(H)-bunu ye yoksa iyice dirençsizleşeceksin.
Hayır deme şansım yoktu çünkü gerçekten açtım. Ufak bir kaşık ağzıma aldım aslında tadı o kadarda kötü değildi ama görünüş için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hızlıca yiyip toparlandım. Ve yürümeye devam ediyoruz. Harika! Okula gider gitmez ilk işim bir duş ve sevgili kocacığım yatakla bir randevum olacaktı. Kaç gündür bu aptal toprağın üstünde yatıyordum!
Hudorla beraber yürüyorduk ortam GENE sessizdi. Canım sıkılmıştı sessizliği ben bozdum.
(u)- senin ailen var mı hudor?
hudor bir an afallayıp olduğu yerde kısa bir süreliğine durdu daha sonra yürümeye devam etti. Böyle bir soru beklemiyordu anlaşılan.
(H)-vardı
(u)-dı?
(H)-karanlık günde öldüler. Karım ve kızım.
Ne diyeceğimi bilemedim. Çok üzülmüştüm. Üzgün ve anlamsız bakışlarla hudora bakıyordum.
(U)-karanlık gün?
hudor cevap vermeyip adımlarını hızlandırdı. Kötü bir şey mi demiştim? Ama karanlık gün? Neydi şimdi bu?
Hızlı adımlarla yürüyorduk. Daha doğrusu hudor çok hızlıydı ben ise ona yetişmek için koşuyordum. Sonunda geçit'e girebilmiştik bir süre sonra geçit bizi sıradan bir ormanın ortasına ışınladı yolumuz gitgide açılıp genişliyordu en sonunda okulun kuleleri görünmeye başladı.
................................................................................................................................
Profesör Milton..
Ursula ile hudorun yaklaştığını haber alınca okul giriş kapısının önüne çıktım henüz saat sabah 9.30 du ve hafta sonu olduğu için ortalıkta pek fazla öğrenci yoktu. Bu da iyi meraklı bakışlara açıklama zorunluluğumuz olmayacaktı.
Bir süre sonra hudor ile ursula okulun girişinden geçip bana doğru ilerlediler. Ah yüce nufeor! Sonunda.
(P.M)-hoş geldiniz
(h)-hoş bulduk profesör.
(P.m)-ursula odana gidip dinlenebilirsin daha sonra yolculuğunuz hakkında konuşacağız.
Ursula kafasını sallayıp yatakhaneye doğru yürümeye başladı. Yüz hatlarından ne kadar yorgun olduğu görünebiliyordu. Hudora dönüp
(P.m)-odama geçelim hudor.
(h)-peki profesör.
EMMA...............
Yatağımın dört bir yanına salmıştım kendimi. Çok yorgundum derslerin hepsi beynimi sulandırıyordu. İyiki uyku var en azından benim gibi vampirler için! Uyumayanlara gerçekten çok üzülüyorum. Öyle hayat mı olur? Kapının açılma sesini duydum gözlerimi dört açtım arkam dönük olduğu için kimin girdiğini bilmiyordum. Ya sissie ise! Hapı yutmuştum sanırım. Yutkunarak bir anda yataktan fırladım ve gördüğüm manzara karşısında sevinçten havalara uçtum.
(e)-URSULAAAAAAA
Bağırarak ursulaya sımsıkı sarıldım neredeyse ağlayacaktım çok özlemiştim gerçekten!
(U)-emma nefes alamıyorum çok sıkıyorsunnnnn!
(E)-ay.. Pardon. Özledim seni bu oda sensiz çok ıssız!
(U)-yataktaki pozisyonun öyle demiyor ama.
Kocaman yapmacık bir kahkaha patlattım. Ve yüzümü buruşturdum.
(u)-bende seni çok özledim ya.
Gülümseyip tekrar sarıldım ama ursulanın sarılmasında bir farklılık sezmiştim. Nasıl desem bilemiyorum "hüzün". Birbirimizden ayrıldığımızda kaşlarımı çatıp ursulayı süzdüm.
(e)-bu halin ne böyle? Kolundaki çiziklere bak! Hemen banyoya gir temizlen şu yaraları halledelim.
URSULA......
İtiraz etmeye yeltenmedim çünkü hiç halim yoktu. Temiz çamaşırlar alıp banyoya yöneldim emma ise ilk yardım çantasını arıyordu. Aslında besinimi alır almaz yaralarım hemen iyileşecekti ama emmayı kırmamak için sesimi çıkartmamıştım.
Banyoya girip kapıyı kilitledim. Heykel başını en sıcak yörüngeye çevirip geniş küvetin doluşunu seyrettim. Küvetten kaynar kaynar olan suyun buharları fışkırıyordu resmen. Sıcaklığını hissedebiliyordum. Üzerimdekilerden kurtuldum saç bandajımı açıp saçlarımın omuzlarıma düşmesine izin verdim. Yavaşça küvetin içine girdim ilk başta hafif bir karıncalanma hissetmiştim. Sıcaklığın bana hiçbir etkisi olmuyordu. Yavaş yavaş kafamı suyun içine daldırdım. Rahatladığımı hissediyordum.
ALVİN........
Sıcacık yatağımda uzanmış uyuyordum sadece ben değil hepimiz. Eh bugün hafta sonu! Bir anda odaya büyük bir gürültüyle robb girdi.
(R)ALLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLLVİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİNNNNNNNNNN
Yatağımdan sıçrayarak uyandım kafamı ranzanın kenarına vurdum üst katımda yatan jon ise yataktan düşmüştü hepimiz küfür sayıyorduk.
(A)-ulan! Ne var lan! Seni bir elime geçireyim!
(j)- robb!!!!!!
(R)-URSULA! URSULA! GELDİ !!!
Jonun kalkmasına yardım ediyordum. Robbun sözünü duyar duymaz dikkat kesildim. Jon ile aynı anda.
(A-J)-ursula gelmiş mi!!!??
Jon ile birbirimize baktık. Açıkçası bu biraz tuhaftı. jon öksürerek bakışlarını başka tarafa yöneltti.
(R)-evet !! Hani şu gittiği dev var ya! Onu profesör milton ile beraber gördüm!
Sandalyenin üstünden hırkamı alıp robb ile beraber hızlıca odadan çıktım. Kardeşimi mutlaka görmem gerekiyordu.
....................................................................................................................................
qW!pXxFPI
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR LİSESİ
VampireMerhaba ben ursula.. Abim alvin ile beraber hayatta kalmaya çalışan iki muhteşem varlığız. O bir kurt ben bir vampirim. Koruyucu olmak için gittiğimiz bu okul da hayatımız çok ama çok değişti. Çok şey öğrendik. Aralarında en önemlisi sadakat; idi. ...