5 Yıl *Bitti*

*20*

Fatih:Size de bi düğün yapmak lazım...

+Yok artık.

-Ne yok artık?! Tabii ki yapacağız.

+Ali biz iki kere evlendik.

-Düğün yaptık mı?!

+Nereden çıktı şimdi?

-Yok yok o düğün yapılacak.

Fatih:Herşey ne kadarda güzel...

+İçimde kötü bir his var...Sanki...Sanki kötü bir şey olacakmış gibi...Kalbim sıkışıyor...

Fatih:Haydaaa...Nereden çıktı şimdi?! Neyse kapatın şu konuyu,güzel bir fotoğraf paylaşalım.Yıllar sonra kardeşimle aram düzelmiş...

-Çek lan!

Beraber bir fotoğraf çekip paylaşmıştık.

Fatih:Bir de sizi beraber alayım.

-Al.

Fatih:Süper oldu...Muhteşem bir aile oldunuz.

+Fatih.

Fatih:Efendim?

+Seni Büşra ile mi tanıştırsam?

Fatih:Büşra derken?

+Bir arkadaşım,uzun zamandır bir ilişkisi yok...Belki...

Fatih:Yok artık,saçmalama.

+Niye? Bence tanısan çok seversin.

Fatih:Kapatsak mı şu konuyu?

+Şimdilik kapatalım.

-Hayırdır gülüm? Çöpçatanlığa mı başladın?

+Yok ya ne alaka...

Fatih:Daha kendi çöpünü yeni çattın,sıra ne ara bana geldi.

+Ay tamam ya üf.Sizede yaranamıyorum ya.

Yarım saat olmuştu.Durmadan içiyorduk.

Fatih:Yeter bence,kalkalım.

-Kalkalım abi.

+Haaayır,daha içiyordum ben.

-Sen zaten çok içtin daha fazla içme.

+Yaaa Ali! İbnelik yapmaaa...Daha içeceğim ben.

-Haydaaaa...Bunu içirende suç.

Fatih:Bi bakayım ben...Ooo yok yok...Sen en iyisi eve götür,kahve içir sonrada aç soğuk suyu ,dök başından aşağı.Ancak öyle ayılır.

-Yapma ya?

Fatih:Başka yolu yok.

-Arabayı getir kardeşim,benim yüküm ağır.

Fatih:Minnacık bir şey ya,o kadar da ağır değildir bence.

-O minnacık şey az önce iki tane köfte ekmek yedi.

+Kalbimi kırıyorsun ama...

-Kırık değildir o,kırık olsa duramazsın.Hadi Hazan,tutun bana arabaya binelim.

+Siktir lan,kendim yürürüm.

Fatih:Oooooohaaaa,çüüüüşşş,yuuuuuh!

-Rezil olduk.

Fatih:Allah kolaylık versin kardeşim.

-Sağol.Neyse en azından kendi yürüyor.

Arabaya geçmiştim.Çantamı nereye fırlattığımı hatırlamıyorum.

Fatih:Eve bırakıyorum sizi?

-Bırak abi,bunu nasıl eve götüreceğim ben şimdi...Hazan! Hazaaan!

+Hı?

-Miden nasıl?

+Uzun bir kaşıkla çorbayı karıştırıyor gibi...Anlamadıysan kazan midem,çorba da içki oluyor.

-Kaşığın bu ilginç hikayedeki yeri ne?

+Bilmem...Güzel soru aslında...Ama kafamı çalıştıramıyorum.

-Normal.

+Çay içelim mi?

Fatih:Bence bu günlük bu kadar yeter sana.

-Çay diyor ya...

Fatih:Tamam kardeşim sakin.

Konağın önünde durmuştuk.

Araba durunca inmiştim.

+Muzik aç Ali.

-Hayatım saat gecenin 5-i,millet uyuyor.Ayrıca yolun ortasındayız.

+Aç ya...

-Peki.

Edis-Martılar.

+Sesi aç hadi!

Şarkıya eşlik ederek dans ediyordum.

+Durup öyle kahkaha atacağına gel beraber dans edelim.

-Bana uyar.

Salsa tarzı bir şeyler yapıyorduk.Sanırım herkesi uyandırmıştık.

Leyla:Noluyoruz ya gece gece?

-Eğleniyoruz Leyla,gelsene.

Leyla:Yürü git be,gece gece delirdiniz mi?!

Sude:Ne bu tantana?!

Fatih:Eğleniyorlar.

Sude:Sen nereden çıktın be?!

Fatih:Bilmem.

Handan:Filiz git bir kahve yap,sarhoş bunlar.

Kimseyi takmadan dans ediyorduk.

Mert:Abi kafanız mı güzel?!

-Al Leyla'yı gel.

Mert:Hadi Leyla.

Leyla:Yok yok hiç uğraşamam uykum var.

Mert:Hı hı tabi.

Leyla ile Mert'de bize eşlik ediyordu.Bir süre sonra Emre ile Banu da bize katılmıştı.Şarkı bittiğinde yorulup arabaya yaslanmıştık.

Handan:Allah sizi kahretmesin rezil olduk komşulara!

-Anne kırk yılda bir eğleniyoruz,bozma be.

Handan:Hadi bunlar sarhoş size noluyor?!

Mert:Bizim ruhumuz sarhoş anne.

Banu:Ay ne var yani,dayanamadık.

Ali'ye baktım.Hayranlıkla beni izliyordu.

+Ne?

-Sen nasıl bir şeysin ya?!

+Bilmem,sence?

-Bence bu hayattaki en büyük şansımsın.

Gülümseyerek parmaklarımın ucunda yükseldim.Dudaklarımız birleştirim.

Handan:Oğlum ne yapıyorsunuz?! Rezil olduk...Puuuu reziller!

Handan hanımı takmadan öpüşmeye devam ettik.

Handan:Ne haliniz varsa görün,yürüyün sizde eve!