Fast Youth | liskook

¹⁵

Sabah aramızda yaşadığımız çekimin ardından şimdi ikimizde sessizdik. Yugyeom'un odaya girmesi ile ayrılmıştık zaten sonrada ben koşa koşa banyoya kaçmıştım. O, odadan çıkana kadar da banyodan çıkmamıştım, bu yaptığım aptalca görünebilirdi fakat hem kalbim fazlası ile hızlı atıyordu hem de yüzüm domatese dönmüştü bu yüzden kaçmıştım beni bu kadar aptal bir şekilde görmesini istemiyordum. İster istemez heyecanlanıyordum, kendime gelmem biraz uzun sürse de banyodan çıkmıştım. Ardından da aşağı inip kahvaltı masasında oturan Mina'nın hemen yanına yerleşmiştim.

O an masadakiler gülüşerek sohbet etse bile ben başımı tabaktan kaldırmamıştım. Mina ne olduğunu sorsa da ona sonra anlatacağımı söylemiştim. Anlayacağınız üzere bu sabah diğer günlerin aksine biraz daha stresliydi. Ona karşı nasıl davranmalıydım, bilmiyordum. Cidden ne yapacaktım ben?

Şimdi ise Mina'ya olanları anlatmak için yukarıdaki odalardan birine çekiştiriyordum. Aşağıdakiler de salonda oturmuş, birlikte muhabbet ediyorlardı. Jungkook'un ne yaptığına bakmadan buraya gelmiştim.

"Kolum koptu Lisa! Geliyorum işte." Mina'nın dediklerini umursamadan acele ile onu odaya atmış, sonrasında da kapıyı kapatarak ona dönmüştüm. "Ne oldu? Sabahtan beri bir tuhafsın?"

"Mina neler oldu bir bilsen!" birden çıkışım ile yerinde zıpladığında elini kalbinin üzerine koymuştu. "Kalbime indi gerizekalı! Niye bağırıyorsun?"

"Jungkook öptü beni! Hem de kucağında! Ayrıca dudağımdan!" dediklerim ile ellerim titremeye başladığında, Mina'nın da şaşkınlıkla ağzı açılmıştı. "Oha! Onlarda sevgili olmadan öpüşmek bir gelenek galiba?"

"Öptükten sonra ben banyoya kaçtım." tedirginlikle söylediğim şey ile Mina gözlerini açarak bana bakmaya başlamıştı, ardından da koluma bir tane vurmuştu. "Ne yaptın?! Kaçtın mı? Niye kaçıyorsun!"

"Utandım işte! Niye bağırıyorsun be!"

"Git çocuğa yürü!" kapıyı açıp beni odadan çıkaracağı sıra buna izin vermemiş, tekrar odaya girerek kapıyı kapatmıştım. "Asla olmaz! Ben gidemem!"

"Ne demek ben gidemem? Delirtme beni! Tekrar öpüşeceksiniz sonra ben Jungkook'un sırtına atlayıp saçlarını çekeceğim. Ödeşmemiz lâzım."

"Senin tek derdin bu mu? Ben daha yüzüne bile bakamıyorum! Birazdan video çekmek için aşağı ineceğiz, nasıl yanına gideceğim?" ağlama ile karışık söylediklerimle gözlerini devirmiş ve başını yukarı kaldırmıştı.

"Ne yapmamı istiyorsun?"

"Hehe şey..videoda seninle birlikte takım olursak bence sorun olmaz aşkım." dudağımı büzerek ona bakmaya başladığımda, cevap vermek için ağzını aralamıştı. "Tekrar düşün lütfen, biricik eksinin kalbi söz konusu burada!"

"Tamam baş belası! Ama öpüştüğünüzde Jungkook'un sırtına atlayıp saçlarını çekeceğim ona göre." ellerimi yanaklarına getirerek sıkmış ve sonrasında da öpmüştüm. "Çek tabi aşkım."

Kapı tıklanarak açıldığında içeri Bambam girmişti. "Bende sizi arıyordum. Videoya başlıyoruz, diğerleri de geldi. Hazırlanıp gelin."

"Tamam sevgilim geliyoruz biz." Mina onu gülümseyerek cevapladığında Bambam da kapının arasından çıkardığı kafası ile ona öpücük atmıştı. "Iyy" istemsiz bir şekilde araya girdiğimde Mina bana bakmış ve kafama bir tane geçirmişti. "Seni de göreceğim ben." kulağıma eğilip fısıldadığında popom ile onu diğer tarafa ittirmiştim.

"Sizi hâlâ anlamıyorum. Neyse ben iniyorum aşağı." Bambam kapıyı kapatarak odadan çıktığında, Mina'ya dil çıkarmış ve Bambam'ın az önce kapattığı kapıyı açarak Jungkook'un odasına koşmuştum. Kıyafetlerim onun odasındaydı.