Belime sarılı kollardan rahatsız olmadan gözlerim kapalı bir şekilde diğer tarafa doğru dönmüş ve kolumun altına giren ilk şeye sarılıp, boynuma doğru yanaştırmıştım. Ellerim yumuşak şeylerin içinde dolaşırken, kaşlarımı çatmış ve burnuma dolan güzel kokudan dolayı kaşlarımı çatarak gözlerimi aralamıştım.
Karşılaştığım görüntü ile daha çok kaşlarım çatılmış ve bir süre sessiz kalarak ne olduğunu anlamaya çalışmıştım. Jungkook dün gece bana sarıldığı gibi belimden sıkıca sarmalamıştı. Boyunun benden uzun olmasına rağmen başı boyun girintimde iliştiği için benden küçük duruyordu ama onun böyle durmasını sağlayan bizzat bendim, ellerim ile Jungkook'un boynundan sarmış ve kendime çekmiştim.
Bir zaman sonra ne yaptığımın farkına vararak nefes alış verişlerim hızlanmaya başlamış ve üstüne üstlük kalp atışlarım da hızlanmıştı.
Burnumun ucuna değen saçlarına biraz daha yaklaşmış ve kokusunu küçük küçük ciğerlerime çekmeye başlamıştım. Saçları inanılmaz güzel kokuyordu ve üstelik yumuşacıklardı!
Saçlarını okşayarak üzerlerini öptüğümde midemde kelebekler uçmaya başlamıştı. Yeni uyanmamın verdiği alıklıkla neler yapıyordum böyle!
Belimdeki kolları daha da sıkılaşmaya ve vücudu da biraz kımıldanmaya başladığında hemen gözlerimi kapatmış, hareket de etmemiştim. Saçlarının üzerindeki elimin üzerinde elini hissettiğimde, kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Büyük ihtimalle saçlarında olan ellerimden dolayı şaşırarak başını boynumdan çekmiştim. Kafasını kaldırdığı için elimi yavaşça yan taraftaki yastığın üzerine düşürdüğümde, yüzümde hissettiğim sıcak nefesi ve saç uçları ile donup kalmıştım.
Yanağımdaki baskıdan beni öptüğünü anladığımda, yutkunarak başımı biraz daha yastığa gömmüştüm. Kıkırdadığını işittiğimde sadece benim uyanık olduğumu bilmemesi için dua ediyordum.
Önüme düşen saçlarımı omzumun ardına attırmıştı ve ardından yüzümde hissettiğim nefesinin aynısını bu sefer boynumda hissetmiştim. Burada uyuyor numarası yaparken kalp krizi geçirmesem iyi olacaktı!
Odanın kapısının açıldığını hissetmiş ve onunla eş zamanlı olarak da Jungkook başını boynumdan çekmişti. "Ne yapıyorsun lan!" Yugyeom'un sesini duyduğumda gülmemek için kendimi zor tutmuştum.
"Oğlum sussana Lisa uyuyor." Jungkook hem yeni uyanmasının verdiği mahmurlukla hem de sesini beni uyandırmamak için kısık tuttuğunda, biraz benden ayrıldığını hissetmiştim.
"Kızı uyurken mi öpüyorsun? Nasıl bir yokluk içindesin lan sen?" Yugyeom tekrar konuştuğunda bu sefer sesi kısık çıkmıştı. Ben de gülmemek için tamamen yüzümü yastığa dayamış ve yüz üstü yatmıştım.
"Yugyeom boş yapma kardeşim. Niye geldin sen onu söyle."
"Diğerleri uyandı, kahvaltı hazır sizi uyandırmaya gelmiştim. Lisa'yı da kaldır aşağı gelin." kapı kapanma sesinin ardından Jungkook kollarını belimden ayırmıştı.
"Lisa" yumuşak sesi ile aynı anda saçlarımı okşamaya başladığında görmeyeceğini bilerek gülümsemiştim. "Lisa hadi kalk" o uyanmadan önce benim yaptığım gibi saçlarıma birkaç kere öpücük bırakarak koklamıştı. Ben ise burada son nefesimi vermek üzereydim. "Lisa, güzelim" sesini daha yakınımda hissettiğimde daha fazla numarama devam edemeyeceğimden hafiften kımıldanmış ve diğer tarafa, ona arkamı dönmüştüm.
"Çok uykucu çıktın sende." dediklerine hafif gülümsemiş ve üzerimize örtülü olan yorganı biraz daha kendime çekmiştim. "Tamam o zaman ben banyodan çıkana kadar uyumana izin veriyorum ama geldiğimde ayakta olmuş olsan iyi olur yoksa kendi yöntemlerimle seni uyandıracağım." kapı sesini duyana kadar herhangi bir ses çıkarmamış veya hareket etmemiştim. Ama o banyonun kapısının kapanmasının ardından aniden yatakta oturarak az önceden beri tuttuğum nefesimi sertçe dışarı vermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fast Youth | liskook
Fiksi Penggemar@jungkook_jeon Merhaba Lisa Seni tanımak istiyorum sence de artık tanışmamızın zamanı gelmedi mi? [liskookfanfiction] Düz yazı+texting