"Hey, neden bu kadar asık suratın?" Doyoung'un sorusu üzerine Jiheon iç çekti. "Otobüs kartımı kaybettim, üzerine otıbüsü de kaçırdım ve Taeyoung da çoktan ulaşmıştır okula. Sanırım eve döneceğim." Doyoung kaşlarını çattı. "Taksiye bin. Rğer para konusunda sıkıntıdaysan ben ödey-"
Jiheon başını iki yana salladı. "Aklıma geldi taksiyle gitmek. Yanımda para da var tabii ki ama biraz tırsıyorum tek başıma binmeye. Yanımda Taeyoung olsaydı en azından bir erkek var diye düşünüp daha rahat binebilirdim." Jiheon iç çekti ve tekrar konuşmaya başladı. "Keşke kadın sürücü olan bir taksi geçse."
Doyoung omuz silkti. "Bana güvenir misin?"
Jiheon kafa salladı hiç düşünmeden. "Evet de, neden?" Doyoung kafa sallayıp hiçbir şey demedi ve gelen ilk taksiyi el kol hareketleri ile durdurdu. "Hadi bin. Seni okula ben bırakacağım." Jiheon gözlerini büyüttü. "Kendi dersine geç kalırsın, gerçekten gerek yok." Doyoung omuz silkti. "Dersim yok bu saatte, ders çalışmak için gidecektim. Birkaç dakikanın zararı yok. Bin hadi."
Doyoung kendisi ön koltuğa geçerken, Jiheon da arka koltuğa oturdu. Jiheon cüzdanından çıkardığı parayı uzatıp konuştu. "Bir tane Özel Seul Lisesi, bir tane de Hangok Üniversitesi." Doyoung, Jiheon'un para uzatan elini geri itmeye çalışırken taksici adam kaşlarını kaldırmış şaşkınlıkla Jiheon'a bakarak konuşuyordu. "Hanımefendi tutara göre en son verirsiniz."
Jiheon omuz silkti. "Verdiğin parayı biliyorum sonuçta, siz de yol bittiğinde tutara göre paraüstünü verirsiniz beyefendi."
Jiheon elini tekrar adama uzatıp parayı verdiği gibi rahat bir nefes verdi dışarı. "Kaçışın yok, sana bir yemek borçluyum Jiheon." Jiheon omuz silkti. "Benim yüzümden ders çalışamadığın dakikalarının karşılığıydı bu. Yemek ızmarlarsan yine ben borçlu çıkacağım."
Taeyoung ve Jiheon, muzlu sütlerini tokuşturup pipetleriyle yudumlayarak koridorda dolaşıyorlardı. Taeyoung gözlerini kıstı. "Sen aptal mısın, onun da taksi parasını ödüyorsun!" Jiheon kaşlarını çattı. "Doyoung olduğunu bildiğin için bu tavırların. Kendin başka birine bu yardımı yaparken empati kur, beni anlayacaksın mutlaka." Jiheon kocaman gülümsemenin ardından göz kırptı. "Hem onunla yemeğe çıkmış olacağım, çok iyi değil mi?"
Taeyoung güldü. "Eğer iyi biriyse yemeğe çıkman iyi, ama kötü biriyse, ki ben öyle tahmin ediyorum, hiç iyi değil.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
