0.2

165 23 7
                                    

Jiheon oflayarak pipetiyle çilekli sütünü içti. Yakınarak arkadaşı Taeyoung'a döndü. "Ne gerek vardı şimdi üniversite gezmeye?" Taeyoung güldü, sakin ve kısaca. "Son senemizdeyiz, hedefimizi belirleyebilmemiz gerek."
Jiheon omuz silkti. "Çok gereksiz. Ben ne isteyeceğimi internetten bakıp da bulabilirim."

Taeyoung omuz silkti. "Tartışmayacağım." Jiheon gülümsedi. "Aferin."
...

Jiheon ve sınıf arkadaşları, rehber öğretmenleriyle birlikte sınıflara bakarken kampüsün ikinci sınıf öğrenci temsilcisinin yanına gittiler. Kim Doyoung.

Jiheon gözlerini büyüttü, şaşkınlıktan. Doyoung kendisini farketmemişti bile. Okulu gezdirip gereksiz birçok detayı sıralarken Jiheon yalnızca hayran hayran izliyordu Doyoung'u.
Temsilci kartının üzerinde gördüğü isim ve soyisim ile gülümsedi. Telefonuna nasıl kaydetmesi gerektiğini bulmuştu çoktan.

Doyoung, koridorun sonunda durdu ve rehber öğretmene döndü. "İsterseniz ikinci kata geçelim."
Rehber öğretmen Bay Jeon gülümsedi. "Tabii."
Birlikte merdivenleri çıktıkları gibi karşılarına çıkan sınıfa girdiler. Bu sınıfta okula ait madalya, ödül ve yine birçok resim bulunuyordu.

Doyoung her bir madalyayı tek tek göstererek üniversitenin başarılarını ortaya çıkarırken, Jiheon bu üniversiteye gelmeye çoktan karar vermişti bile.
Son olarak Doyoung bir madalyayı daha gösterip konuştu. "Bir üst kata kadar size eşlik edeceğim. Sonrasında üçüncü sınıfların temsilcisi size rehberlik edecek efendim."

Doyoung önden çıktı ve ardından Jiheon'un sınıfı da aynı şekilde sınıftan çıktılar. Doyoung merdivenleri yavaş yavaş çıkmanın ardından en üst katta durdu ve rehber öğretmenin ardında duran sınıfa göz gezdirdi. "Hepiniz bu okula gelmeyi hakediyorsunuz. Başarılar!"

Ardından gözleri tek bir kişinin üzerinde durdu. Taeyoung.
Jiheon'u farketmek bir yana, göz ucuyla bile bakıp farketmemişti. Taeyoung'u da, dün Jiheon telefonunu verdiği için Jiheon'a bağırdığından dolayı tanıyordu.

İkisi çoktan birbirinden haz etmemeye başlamıştı bile. Taeyoung'u izleyen Doyoung'u görmesiyle Taeyoung'un yanına gitti Jiheon. Gülümsedi sakince. Doyoung bu sefer de Jiheon'u farketti ve gülümsedi. "Sizi burada görmek güzel." dedi yalnızca Doyoung.

Rehber öğretmen ilerlerken onu takip eden sınıfın içinden Jiheon'a seslendi Doyoung. "Hey, bir saniye bakar mısın?" Tabii Taeyoung da üzerine alındığı için arkasını dönüp baktığında, Doyoung'un Jiheon'a baktığını farkedip arkasını döndü ve sınıfla birlikte yürümeye devam etti.

Jiheon kaşlarını kaldırdı. "Efendim?"

Doyoung ensesini kaşıdı, utançtan. "Dün arkadaşım almaya geldiği için aceleden teşekkür etmeyi unutup telefonu size bıraktığım gibi gittim. Üzgünüm. Teşekkür ederim dün bana yardımcı olduğunuz için."
Jiheon gülümsedi. "Rica ederim."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Platonic 💠 jiheon + doyoung ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin