0.6

125 17 11
                                    

Taeyoung, Seongmin ve Jiheon üçlüsü; Taeyoung'un evine gitmek üzere durağa doğru ilerliyorlardı. Durağa vardıkları ilk anda Jiheon'un telefonu çaldığı için duraktan uzaklaşıp aramayı yanıtlarken, Seongmin Taeyoung'un yanına gidip konuşmaya başlamıştı.
"Doğum günü yaklaşıyor. Ona bir hediye almalıyım. Bana yardım et!"

Taeyoung kaşlarını çattı. "Kime?"

Seongmin göz devirdi. "Senin en yakın arkadaşın ve benim sevgilim olan kişiye! Nelerden hoşlanır biliyorsundur." Taeyoung kafa salladı. "Biliyorum tabii de..." Güldü Taeyoung. "Senin de bilmen gerekmez mi?"
Seongmin gözlerini kaçırdı bir müddet. Ardından hızla kendini savunmaya geçti. "Biliyorum tabii ancak çok kararsız kaldım. Bana yardım etmelisin. Onu çok mutlu etmek istiyorum."

Taeyoung ve Seongmin arasındaki tüm bu konuşmalara, durakta maskesi ve şapkasıyla tanınmaz halde duran Doyoung kulak misafiri olmuştu bile.

Jiheon geri döndüğü gibi tüm konu kapatıldı. "Kiminle konuştun?" Seongmin'in sorusu üzerine güldü Jiheon. "Ne o, kıskandın mı yoksa?" Arkadaş olmaları bir yana, Seongmin'in bir sevgilisi olduğunu bilmediğinden bu şakayı yapmıştı ancak durakta bekleyen diğer bir kişi bu konuşmaların tümünü oldukça yanlış anlamıştı bile. "Annemdi. Çok geç dönme eve dedi. Bir de birkaç bir şey anlattı işte."

Seongmin kafa sallayıp önüne döndü. Jiheon kolunu, Taeyoung'un omzuna attı. "Doğum günüm yaklaşıyor. Hediye bakıyor musun bari?" Bununla birlikte şaşkınlıktan gözlerini büyüttü Doyoung. Seongmin ile Jiheon'un sevgili olduğu düşüncesi daha da perçinleniyordu Doyoung'un zihninde.

Taeyoung güldü, dalga geçer gibi. "Tabii ki hayır!"
Jiheon göz devirdi. "Bir doğum günümu kutlasan ölürsün çünkü!" Taeyoung gülümsedi. "Tamam söyle hadi, nasıl bir şey istersin?"
Jiheon omzunu sıktı sinirle. "Kendin almalısın Taeyoung, sürpriz bu!"
...

Doyoung kapıyı tıklattı sakince. Taeyoung kapıyı açtığı gibi hiç beklemediği misafir ile kaşlarını kaldırdı, şaşkınlıktan. "Hoşgeldin." Doyoung omuzlarını düşürdü. "Biraz konuşabilir miyiz?"
Taeyoung kapıyı ardına kadar açtı. "Tabii, gelsene içeri."

Taeyoung salonda oturan ailesine seslendi. "Arkadaşım geldi, odama girmeyin."

Doyoung salonda oturan aileyle göz göze geldiğinde gülümseyerek eğildi. Hemen ardından Taeyoung, Doyoung'un üzerinden çıkardığı ceket ve şapkayı alıp askılığa astı. Doyoung yüzündeki maskeyi ceketinin cebine sıkıştırdı.
Taeyoung kaşlarını çattı. "Konu nedir?"

Doyoung iç çekti. "Jiheon'dan hoşlanıyorum."

Platonic 💠 jiheon + doyoung ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin