Dünyaya tepeden çok yüksekten, gezegen hakkında bildiğim her şeyi unutup bakmaya çalışırım hep. Bunun durumları daha saf ve temiz gözlemlememe yardımcı olucağını düşünmüştüm. Bu çalışmanın etkisiyle bir şey fark etmeye başladım.
Filmler, reklamlar, resimler, fotoğraflar, hatta animasyon filmler, tiyatrolar..
Bunların hepsinde birisinin kafasından geçen dünya bize tanıtılır.
Inception'ın dünyasını hatırlarsın, o filmin dünyası artık seninde varlığını ögrendiğin başka bir kafa olarak kalıyor.
Daha önce Miami'ye gitmeyen bir insanın izlediği gördüğü herşeyden yola çıkarak kafasında yarattığı bir Miami varsa, oda başka bir dünyadır.
Birsürü dünya var bildiğimiz, Avatar'ın dünyası, Bugs bunny'nin dünyası, hobbit'lerin dünyası...
Birsürü sınıflara koyabiliceğiniz dünyalar.
Ama hepsinden ayrı olan bir dünya var.
Gerçek dünya.
Bizim dünyamız, bizim yaptıklarımız, bizim gördüklerimiz.
Hepimiz kendi dünyamıza sahibiz.
Böyle düşünüldüğünde kendi gercek dünyanız gözlemlemeye, izlemeye, yaşamaya çok ama çok davetkar gözükmüyor mu?
Belki de kendi dünyanızı başka dünyalara değişmeyi tercih ederdim diyenler de olabilir.
Ama işin güzel yanıda kendi dünyanı bir çok şekilde yönlendirebilicek güce sahip olmak.
![](https://img.wattpad.com/cover/32713815-288-k772321.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psychedelic Dünya
Non-FictionYaşamımı sürdüğüm bu dünyanın benim gözümden ne kadar Psychedelic gözüktüğünü göstermektir niyeti bu kitabın. Otostop yolculuklarımda seyir defteri, Yorgun gecelerimde dert ortağı, Ve polis aramalarında "zula" olarak kullandığım defterimden.