0.1

4.1K 184 243
                                    

"Kılıcımı ona doğrulttum

game over"

Ella'dan

Bugün Draco'nun doğum günüydü yaklaşık 3 yaşından beri arkadaştık ve o zamandan beri hălă doğum günlerinde sıkıntı yaşarım, herşeyi olan birine ne alınır ki?

"doğum günün kutlu olsunn"

Artık resmi olarak 11 yaşındaydı ama sanki mutlu olmuş değildi, yüzünde hep bir somurtuş vardı

"teşekkür ederim ell"
"açsana"

Diye ekledim. Ona bir süpürgealmıştık çünkü evinde tek olmayan buydu galiba. Hediye paketini açınca oda bir süpürge beklemiyor olacakki ağzı açık kaldı

"ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM ELL BİRTANESİN"

süpürgeyi bir kenara bırakıp bana sarıldı.

"güle güle kullan dray"

31 ağustos

bay malfoy beni ve annemi malfoy malikanesine çağırmıştı. Annem tedirgin ve mutsuz görünüyordu büyük ihtimalle bişey olmuştu ve ben ne olduğunu öğrenmek için can atıyordum

"ah, alice canım hoşgeldiniz"

Dedi bayan malfoy, bu kadını oldum olası sevmişimdir hep çok tatlı biridir

"ne alice mi? ELL"

dedi dray. Ve koşarak bana sarıldı arkadan bay malfoy geldi Draco benden ayrılıp kolunu omzuma attı ve içeriye geçtik.

"çocuklar size üzücü bir haberimiz var"
"öldük mü?"

Diye ekledi Draco bayan Malfoy'un sözüne. Kendimi tutamayıp gülmeye başladığımda bir kaç dakika sonra Draco'dan gülmüştü

"Ella bu ciddi bir konu, yani sizin için" kendimi durdurdum ve durması için elimi draco'nun omzuna koydum "ne oldu" diye sordum anneme "farklı okullara gideceksiniz" o anda dünya başıma yıkılmıştı. Neredeyse hayatımın her günü Draco ile geçmişti ve onsuz zaman nasıl geçecek en ufak bir fikrim yoktu

"hayır hayır, yani neden? Baba? Anne?" Draco anne ve babasına bunun bir şaka olduğunu söylemeleri için bakıyordu resmen, fakat bay ve bayan malfoy oldukça ciddiydi

"bu son gününüz yarın okula gideceksiniz, istediğinizi yapın" Draco'nun kolundan tutup malfoy malikanesi den çıkardım gözlerim doluyordu çünkü hayatım onunla geçmişti ayrılma düşüncesi bana kötü geliyordu onu kimsenin olmadığı bir yere getirince durdum ve ona döndüm

Onunda gözleri dolmuştu serçe parmağımı ona uzattım"ben Ella elonor hayatım boyunca kimseyi senden daha fazla sevmeyeceğim yemin ediyorum" burnun çekip oda serçe parmağını uzattı ve benimkine doladı

"ben Draco malfoy hayatım boyunca kimseyi senden daha çok sevmeyeceğime yemin ediyorum" ardından birbirimize sarıldık. Onu gerçekten çok seviyordum, hemde çok.

"seni özleyeceğim" dedim ve ondan ayrıldım "bende seni" dedi ve burukçe gülümsedi.

Tüm günümü Draco ile geçirmiştim. sonrasında Draco eve gitmek zorunda kaldı yarından itibaren görüşemeyecektik. Korkunç.

Ertesi sabah:

Bavulumu hazırladıktan sonra tüm evde 2 tane defter aramaya başladım en sonunda iki tane birbirine çok benzeyen defter bulmuştum. Annemden malfoy malikanesine gitmek için izin almıştım son bir kez onu görebileceğimi söylemişti

Malfoy malikanesine gelince kapı çaldım dobby kapıyı açıp beni içeriye aldı ben direkt Draco'nun odasına çıktım "dray" Beni duymadığını düşünerek kapıyı açtım ve hălă mışıl mışıl uyuyan Draco'yu gördüm

Üstüne atladım ve saçlarını karıştırdım "ahhh" gülmeye başlayınca Draco gözlerini bana dikti ve sarıldı "burda ne işin var" dedi. "sana bişey getirdim" diyip defteri ona uzattım "bu deftere her gün ne yaşadığını yazacaksın aynısı bendede var bende ona yazıcam. Tekrar karşılaştığımızda defterleri birbirimize verip okuyacağız" dedim. "harika" dedi ve beni yanağımdan öptü

Öğlen:

Annem bana bir mektup verdi "bu sana hogwarts'tan geldi ben gerekli şeyleri almıştım, tek yapman gereken oraya gitmek"

Annem bana bavulumu ve aldığı şeyleri verdi "asanı kendin diagon yolundan alman lazım, benden bu kadar" dedi. Elime uçurt tozu tutuşturdu "diagon yolu" dememle kendimi orda bulmam bir oldu. Etraftaki herkes pelerinliydi, Benim dışımda.

Annemin cebime koyduğu paraya bakıp asa dükkanına girdim

"siz bayan p-elonor olmalısınız."
Dedi yaşlı adam"evet asa almaya geldim"dedim kendimi açıklayarak.

Yaklaşık 10 dakikadır asa arıyorduk ve en sonunda arka taraftan bir ada getirip bana verdi

"söğüt ağacı, tek boynuzlu at kanı 22 cm"

Asada bir yılan ve bir Aslanın birbirine sarılmış - yani buna sarılış denirse- ve asaya kazınmış fotoğrafları vardı , asayı elime alınca büyük bir ışık oluştu

"bir asa daha sattık he, hayırlı olsun bayan p-elonor" bu iki olmuştu soy ismini yanlış söylüyordu "saolun efendim, iyi günler" diyip mağazadan çıktım.

9 3/4 peronunu bulmaya çalışırken bir takım turuncu saçlı kişilerle karşılaştım, bir çocuk onlara 9 3/4 peronunu soruyordu sonra ise duvarın içinden geçtiler, bende büyücü olduklarını düşünüp onları takip ettim.

~ASİL~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin