Chanyeol'ün bana mesaj atmasının üzerinden 2 saat geçmişti ve ben hazır bir şekilde aynanın önünde üstümde kötü duran bir şey var mı diye kontrol ediyordum.
Çünkü bir kombini aklımda canlandırıp giydiğimde aklımdai ile üstümdekinin alakası olmuyordu genelde. Ama ilk defa bu sefer aklımdaki ile üstümdeki uyumluydu. İyi gözüktüğümü düşünüyordum. Umarım Chanyeol'de böyle düşünürdu.
Chanyeol: Aşağıda bekliyoruz.
Baekhyun: Geliyorum.
Geliyoruz yazdı çünkü Jongin'de vardı. Az önce sadece beni Chanyeol'ün beğenmesini ummuştum çünkü Chanyeol benim hoşlandığım çocuktu. Ona güzel giyiniyordum böylelikle beni beğenmesini istediğim kişi tabi ki o olurdu.
Daha fazla bekletmeden aşağı indim. Kapının önünde değillerdi. Biraz daha etrafa baktığımda evimin karşısındaki parkta muhabbet ederek oturduklarını gördüm.
Yanlarına giderken Jongin beni görmüştü. Jongin'in bir yere baktığını gören Chanyeol'ün arkaya bakmasıyla göz göze gelmiştik. Onunla bakışınca hemen dudaklarına tatlı bir gülümseme koymuştu. O gülümseyince bende gülümsemiştim. Ve tüm bu olaylar 2 saniye bile sürmemişti ama...
"Adama bak ya! Beni görünce mimik bile oynamadı, Chanyeol ile göz göze gelir gelmez gülümsemeye başladı." Benim cevap vermeme kalmadan Chanyeol atılmıştı.
"Bana gülümsediği gibi sana da mı gülümsemesini isterdin Jongin?" Kaşlarını kaldırarak sormuştu Jongin'e.
"En azından minik bir gülümseme. Ortamda istendiğime dair?" Jongin'in cevap vermesiyle çatık kaşlarıyla bana dönmüştü. Aklında ne döndüğünü merak ederken beni daha fazla meraklandırmayıp konuştu. Ama çatık kaşlarıyla beraber işaret parmağıda beni gösteriyordu.
"Sakın Baekhyun! Başkasına gülümsemek yok." Dediği şeyin tatlılığı ile istemeden gülmeye başlamıştım. Ama ben gülmeye başlayınca boynundaki atkısı ile yüzümü kapatıp görüş açımı kapatmıştı.
Bana her zaman çok güzel gülümsediğimi o yüzden sadece ona gülümsemem gerektiğini söylemişti.
"Chanyeol! Sana gülümsedim farkındaysan. Ve somurtkan bir tip değilim, ne zaman anlayacaksın sadece gülümsemi kesemeyeceğimi? Ama kabul etmelisin ki en güzel gülümsememi sana veriyorum."
"O yüzden içim biraz daha rahat." Biz birbirimize sarılıp gülümseyerek konuşurken Jongin'i yine umutmuştuk.
"Ben kusmadan gitsek daha iyi olur. Baekhyun, Chanyeol'ü çok farklı bir adam yaptın."
"İyi yönde mi kötü yönde mi?"
"Orasını bilemem. Yani hiç bu kadar vıcık olduğunu görmemiştim."
"Demek ki daha önce hiç böyle birisini sevmemiş. Değil mi Chanyeol?" Hızlıca kafasını sallamıştı. Çok tatlı bir çocuk olduğunu kabul ediyordum.
"Hem bu vıcıklık değil sevgi. Sevgi!"
"Tamam be anladık." Jongin adımlarını hızlandırıp önümüzden gitmeye başlamıştı. Bizde arkada ellerimiz kenetlenmiş yürüyorduk. Tabi arada kenetli ellerimize bakıp gülümsüyorduk birbirimize. Hala ilk günkü gibi heyecanlı oluşumuz beni mutlu ediyordu.
Sonunda mekana gittiğimizde oturan Sehun ve Junmyeon'u görmüştüm. Son zamanlarda Junmyeon bizimle daha çok takılmaya başlamıştı. Anlaşılan Sehun ile araları daha iyiydi.
"Sonunda geldiniz!"
"Jongin giyinme süresini biraz abarttı."
"Yah yalan söylemesene!" Jongin'in mızmızlanmalarıyla eğleniyorduk. O bunu farkettikçe daha da mızmızlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beauty // chanbaek
FanfictionOkuldaki herkes bu sefer Chanyeol ve üstünde yazan ufak yazıya bakıyordu. Dedikodu çıkacak gibi duruyordu. Ama şimdi bir fark vardı. Bu sefer dedikodu tamamıyla doğruydu.