Meraba arkadaşlar kısa sürede 500 okuyucu olunca bende bölümlere devam etmek istedim. İnşallah beğenirsiniz :D
Multimedya Selis
Dersler bitmişti. Daha buraya yeni taşındığımız ve ev adresini bilmediğim için okul çıkışı babamı aradım ve babamın gelmesini beklemeye koyuldum. Allahım ne gereksiz bir gün olmuştu! Bay mendeburdan yılın sonuna kadar çok çekeceğimiz vardı herhalde.
Yanımda benim gibi bekleyen kızın bakışları bir saattir üzerimde geziyordu. Çok rahatsız ediciydi. O masmavi gözleriyle sanki öldürecekmiş gibi bakıyordu. En sonunda dayanamayıp
'Bir şey mi var?' dedim.
Kız bakışlarını başka yöne çevirerek
'Pardon sadece buralarda yeni gibi duruyorsun' dedi.
Şaşırarak
'Evet yeniyim fakat bunu üstüme bakarak nasıl anlayabildin?' dedim.
'Zor olmadı. Çetin'e kafa tutmandan anladım.' dedi.
Kaşlarımı anlamamış bir şekilde kaldırarak
'Çetin de kim?' dedim şaşkın bir şekilde.
'Sınıfta bilerek omuz attığın kişi' dedi.
'Tanımam mı gerekiyordu?' dedim.
'O bu okulda çok tanınır'
'Farkı ne?' diye umursamamış gibi sordum ama aslında cevabı çok merak ediyordum.
'Her istediğini ne olursa olsun başaran ailesi fazla zengin bir tip. Normalde üniversite üçüncü sınıfta olması gerekirdi ama iki sene sınıfta kaldı. Annesi bu durumuna çok üzülsede babası takmıyor yani anlayacağın babası para her kapıyı açar kafasında. Annesi ise bir sürü özel ders aldırtsada genelde hep eker ya da olursa da dinlemez. Umursamaz hiçbir şeyi ta ki damarına basana kadar. Birine çok fazla sinirlendi mi o kişiye dua etmekten başka çaremiz kalmıyor'dedi.
'Nasıl yani o kişiyi öldürüyor mu? Hiç peşini bırakmıyor mu?' dedim büyük bir şaşkınlıkla.
'Hayır öldürmüyor pek zarar verdiğide söylenemez fakat onu bu yaptığından dolayı çok kötü cezalandırıyor. İşi bitince de peşini bırakıyor' dedi.
'Sen onun hakkında bu kadar bilgiyi nereden biliyorsun peki?' dedim.
'Bunlar bu okuldaki herkesin bildiği bilgiler yeni kız' dedi gülerek.
'Yeni kız lakabı sanki hoş olmadı ya' dedim gülerek ve ekledim
'Adım Selis. Çetin hakkında her şeyi bilen kız' dedim.
'Çetin hakkında her şeyi bilen kız lakabı sanki hoş olmadı ya' dedi o da gülerek ve ekledi
'Adım Sena'
Sena'yı gerçekten sevmiştim. Kız eğlenceli ve burayı bana öğretecek bir tipe benziyor. Galiba burada ilk arkadaşımı edinmiş bulunmaktayım.
'Neyi bekliyorsun burada?' dedi.
'Babamı daha evin adresini bilmediğim için ilk bir kaç gün o gelip götürecek' dedim sevimli yüz ifademi takınarak.Sonrada
'Peki, sen niye bekliyorsun?' dedim.
'Annem ilk kardeşimi almaya gidiyor ve kardeşimden sonrada beni almaya geliyor bu yüzden 10 dakika beklemek zorunda kalıyorum' dedi.
Tam o sırada korna sesiyle konuşmamız bölündü. Babam gelmişti. Sena'ya görüşürüz dedikten sonra arabaya bindim.
'Nasıl geçti okulun Selis?' dedi babam.
'Fena değil' dedim.
'Birileri pek mutlu değil galiba' dedi babam gülerek.
'Eda'yla ilk defa okullarımız ayrılıyor ve benim burada hiç yakın arkadaşım yok. Onu çok özlüyorum şimdi ben kimle ilk günün dedikodusunu yapacağım baba ya.' dedim.
'Kızım burada da Eda ile kurduğun arkadaşlıklar gibi hatta daha fazla iyi arkadaşlıklar kuracaksın. Hem beni beklerken yanında kumral bir kız vardı kimdi o?' dedi.
'Senaymış. Yani Sena. İlk bana dik dik bir saat bakmasıyla korkuttu falan ama eğlenceli bir kıza benziyor. Hatta şimdiden bana okulla ilgili bir kaç bilgi verdi bile' dedim gülerek.
Eve gelmiştik. Aslında okula yakın oturuyormuşuz. Galiba. Heralde. Neyse o kadar yorulmuştum ki hemen yatağıma gömülüp wattpad okumam lazımdı ki girer girmez annemin
'Selis eşyalarını odaya koyduk açıp yerleştir' demesiyle sanki yorgunluğum on katına çıkmış gibi hissettim.
Heralde şaka falan yapıyordu. Her zamanki gibi üşengeçliğimden ölecektim. O çantalar olduğu yerden bir hafta hareket etmeyecekti edemezdi. Asla hemen yerleştiremezdim. Anca bir hafta sonra
ya da on gün belli olmaz. Tam merdivenlerden çıkıcakken annemin sesiyle bir daha olduğum yerde durdum
'Onlar şimdi yerleştirilecek Selis. Bir hafta sonra değil' dedi ciddi bir ses tonuyla.
Kızını çok iyi tanıyordu.
'Teşekkür ederim anne günüm fena geçmedi. Okul internette olduğundan daha büyük ve daha ihtişamlıymış. Dersler biraz ağır geçti ve çok yoruldum evet sende yorulduğumu düşünüyorsun biliyorum annecim şimdi yatağıma gidiyorum' dedim baygın bir şekilde.
'Yarına kadar zamanın var Selis' diyip mutfağa girdi.
Allahım şu merdivenleri çıkmak bile eziyetti. Aslında bugün sadece oturup ders dinlemekten başka ne yapmıştım ki? Nasıl bu kadar çok yorulabildim. Odama girdim ve girmez olaydım bu kadar eşyam mı vardı gerçekten benim?
Kapıyı bile zor açmıştım eşyadan yürünmüyordu odada. Neyse önemli olan komodinin üstüne koyduğum pijamalarımı giyinip yatağıma yatıp wattpad okumamdı. Ceketimi çıkartırken bir şey farketmiştim hep yanımda taşıdığım Çağlar'la fotoğrafımız olan mickey mouselu anahtarlığım yoktu. Evet hiç yanımdan ayırmadığım ve benim için çok önemli olan aynısından Çağlar'da da olan anahtarlık yoktu! En son ceketimin cebine koymuştum. Tam o sırada telefonuma facebooktan bildirim geldi. Bildirimi okumamla gözlerimin şaşkınlıkla açılması bir olmuştu.
Çetin Erkan size resim gönderdi.
Ardından bir mesaj
'Bunu mu arıyordun?'
Hemen mesajı açıp baktım bu benim anahtarlığımdı! Kim bu diye baktığımda da Bay Mendebur! Benim anahtarlığımın onda ne işi olabilirdi ki? Büyük bir sinirle mesajına cevap yazdım.
'Benim anahtarlığımın sende ne işi var?'
'Acaba bizim kapıyı açar mı diye deniyim dedim'
'Eğer onu kaybedersen hiç hoş şeyler olmaz'
'Deme öyle üzülürüm. Hahaha kızım büyü biraz mickey mouselu anahtarlık falan'
'Sanane. Seni ilgilendirmez ne kullandığım yarın o anahtarlığı getir'
'Kaybedersen bir şey olmaz yarın benim eve gideriz'
Oha. Yuh. Çocuktaki bu ukalalık nereden geliyordu? Şimdi bu mesajına ne diyeceğim? Resmen anahtarlığımı almıştı.10 dakikadır ne yazacağımı düşünürken bir bildirim sesi daha
Çetin Erkan
'Korkma bir şey yapmam küçük kız. Sadece bende senin gibi oyun oynamayı seviyorum ve sende oyunumun bir parçasısın.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dans Ateşim
Teen FictionDans, Entrika ve Aşk Sen hangisini isterdin? Seçme şansın yok üçüde senin.