'Günaydın haylaz' dedim uyuşuk gözlerle bana bakan Çağlar'a.
'Sabahın 7'sinde niye uyandırılırım ki!'
'Kalan eşyalar eve taşınacağı için olabilir mi?'
'Taşınırsa taşınsın beni yastığımdan ayırmanıza gerek yoktu.' dedi ve güldüm.
Yeni evimize dün taşınmıştık ve dün sadece yataklar ve birkaç mutfak eşyası getirilmişti.
'Ayak altından çekil haylaz şimdi nakliyeciler gelecek.' dedim.
'Bana haylaz demeyi kes!' Dedi. Sinir olması hoşuma gidiyordu.Yanağına sulu bir öpücük kondurduktan sonra o dışarı bende anneme yardım etmek için mutfağa gittim. Annem bizden 1 saat önce kalkmış olmalı ki mutfağın yarısı yerleştirilmişti bile.
'O bizim valide sultan çalışmaya başlamış' dedim gülerek.
'Çok konuşma da bana yardım et'
'Izlemek daha eğlenceli bence'Annemin imalı bakışlarından sonra
'Sinirlenme Sevil hanım' diyerek eşyaları yerleştirmeye başladım.Sonuçta 3 gün sonra olan seçmelere katılmak için suyuna gitmek lazımdı.Akşam saat 9 olmuş ve daha yeni tüm eşyalar eve gelmişti ve ben pert olmuş bir şekilde yatağımda yatıyordum.Wattpad mi okusam yoksa uyusam mı karar verememiştim.Normalde ikilemde kalmayıp direk Wattpad okumayı seçerdim fakat yarın okulun ilk günü ve üniversiteye başlamanın heyecanıyla uyumayı seçtim.
Sabah olmuş elimi yüzümü yıkayıp dün giyindiğim kıyafetleri giymek zorunda kaldım. Çünkü tüm eşyalar dün gelmişti ve bugün yerleştirecektik.Kıyafetlerimde daha çantalardaydı.Kim üniversitenin ilk günü özene bezene hazırlanamayacaktı tabiki ben (!)
Dün giyindiğim lacivert ve siyah çizgili bol tişörtümü ve altına kot pantalonumu giyindim. Hafif dalgalı kahverengi saçlarımı açtım.Kahverengi gözlerim kahverengi saçımla uyum sağlıyordu.Bu evimiz 2 katlı minik müstakil bir evdi.Benim odam eski odama göre boyca genişti. Solda pencere, pencerenin altında yatağım ve baş ucumdaki komidinin üstünde bir çerçeve, çerçevenin içinde ise buğday tenli siyah saçlı ve kahverengi gözlü olan hayatımın dansçısının resmi vardı. Resmi internette bulmuştum ve tam benim ideallerime uyan bir erkek olduğu için başucumda kalır hep.Son olarak çantamı alıp aşağı indim.
'Günaydın Koçaklar!' dedim neşeli bir şekilde.
Hepsi aynı anda
'Günaydın Selis Koçak' dediler.
Aynı anda demeleri hoşuma gitmişti.'Heyecanlı mısın bakalım' diye sordu babam. Tam cevap verecekken haylaz araya girip
'Heey bana niye kimse heyecanlı mısın diye sormadı.Tek yeni okula başlayacak olan ablam değil.'Hepimiz kahkahalara boğulduk.Haylaz falan ama çok seviyorum eşeği.
'Çağlar sen de tabiki heyecanlısındır fakat ablan üniversiteye geçti sen 7. sınıfa' diyip Çağlar'ın yanağını sıktı babam.
'Hadi otur yap kahvaltını ilk günden geç kalmak istemezsiniz Selis Hanım' dedi annem. Genelde birbirimize hanım diye hitap ederdik.
'Krep varken geç kalmak mümkün mü Sevil Hanım ben bunu 5 dakikada bitiririm' dedim ağzıma krepi atarken.Tüm gün krep verseler yine bıkmam.
Kreplere daldığımı görünce annem gülerek'
Yavaş ol Selis' diyip kahkaha attı.
Keşke bu neşesini dans konusu açılıncada sürdürebilse. Neyse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dans Ateşim
Novela JuvenilDans, Entrika ve Aşk Sen hangisini isterdin? Seçme şansın yok üçüde senin.