Not For You | skz, itzy

0.0

Silahının varlığını kontrol ettikten sonra kulaklığına doğru fısıldadı. "Hazır mısınız?"

Onay aldıktan sonra üstünde durduğu cam tavandan kameraları kontrol etti. Aktif olduklarını gösteren küçük, kırmızı ışık söndüğünde gülümsedi.

Kemerine yerleştirilmiş olan cihazı alıp üstünde bulunduğu cama yapıştırdı. Düğmesine bastığı gibi cam çatladı. Eğimli çatı üstünde birkaç adım geri gitti ve sağ bacağıyla çatlamış cama bir tekme geçirdi.

Cam parçaları gürültüyle yere düştüğünde belinden sarkan ipin ucundaki kancayı, kırılmış camın kenarına sabitledi. Tamamen sağlam olduğundan emin olduktan sonra ipe tutunarak aşağıya doğru inmeye başladı.

Güvenlik önlemi açısından aktif edilmiş lazer sistemini dikkate alarak dikkatlice yere indi.

Geçebileceği boşlukları düşündü ilk önce. Ardından ise yere doğru çöktü. Sürünerek lazerlere değmeden biraz ilerledi. Sonra ise dip dibe geldiği kırmızı çizgiyi fark ederek bir bacağını kaldırdı. Ardından da gücünü kollarına vererek bedenini yerden ayırdı. Lazerin üstünden geçti ve ayağa kalktı.

Bir sonraki için solda bir boşluk fark etti. Oraya doğru hareket etti. Hızlı olması gerekiyordu.

Duvar kenarına gelmeyi başardığında bir an için dengesinin bozulduğunu hissetti. Bir anlık sendelemesiyle bir tutam saçı lazere değmişti. Lazer, saçın değen kısmını kesip saçının geri kalanını yerle buluşturduğunda sertçe yutkundu.

Yeniden kulaklığına doğru seslendi. "Yuna."

Birkaç saniye sonra "Bir sorun mu var?" sesini işittiğinde derin bir nefes aldı.

"Lazerler yüksek yoğunluğa sahipmiş. Bu elması fazla hafife aldım sanırım."

Yuna'dan "Ne?" diye bir tepki aldığında bıkkınlıkla ofladı.

"Saçımı kestirdim diyorum! Daha fazla zamana ihtiyacım var. Geldiklerinde onları olabildiğince oyalamanız gerek."

"Tamam."

Derin bir nefes alıp tekrardan etrafına bakındı.

Dümdüz ilerlediği zaman lazer sistemini devre dışı bırakacağını düşündüğü bir düğme vardı.

Dikkatle oraya doğru ilerledi.

Zaten fazla uzun olmayan yolu dikkatle geçtiğinde düğmenin üstünde bulunan cama belindeki silahın arkasıyla vurdu. Düğmeye bastı.

Ama lazerler yok olmamıştı.

İçinden bir kahretsin çekerek yeniden lazerlere doğru ilerledi.

Bir an önce ortada bulunan cam bölmeye ulaşması gerekiyordu.

İlk birkaç metreyi gayet güzel geçmişti, ama cam bölmeye her yaklaştığında lazerlerin sıklığı artıyordu. Sıkıntıyla ofladı.

Bir anlık dikkatsizlikle yerden geçen lazerlerden birinin üstüne basmıştı. Bunu fark ettiğinde ise çok geçti.

Ama hiçbir şey olmamıştı. Ayağı kesilmemişti en azından. Sadece binanın alarmı çalmaya başlamıştı.

O an anladı ki, o bastığı düğme lazerleri yok etmemişti belki ama yüksek yoğunluk özelliklerini devre dışı bırakmıştı.

Alarmı ve lazerleri umursamadan cam bölmeye doğru koşmaya başladı.

Yanına vardığında hiç beklemeden elinde sıktığı silahın arkasını cama geçirdi. İlk seferinde cam çatlasa da bir şey olmamıştı. Bir kez daha geçirdi. Yine yeterince sert değildi.